ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:01 Protel grup şirketlerinden Simpra, 35 yıllık sektörel deneyimini KOBİ’lerin hizmetine sunuyor 
06:42 Kayserili Sanayici ve İş İnsanları dertli…
06:39 Kitap: Meyve Hırsızı…
06:38 Denizli Büyükşehir Belediyesi’den çiftçilere 50 bin zeytin fidanı
06:31 Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yalnız yaşayan daha kendini düşünen birisi olur” 
06:27 Adalet Bakanı Tunç, “Türk yargısı, 15 Temmuz’da nasıl milletin yargısı olunduğunu gösterdi”
06:21 AK Parti Kayseri Milletvekili Cıngı, “Gençlerimizin meslek sahibi olmalarını kolaylaştıracak adımlar atacağız”
04:34 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak mazlumların yanında olduk”
03:48 20 bin öğretmen ataması sonuçları açıklandı
00:50 Ekonomi Haberleri…
00:39 Suriye ve Irak’ın kuzeyinde 7 terörist etkisiz hale getirildi
00:20 Dizi…
00:14 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitim-öğretim siyaset üstüdür
00:11 ABD’nin yeni Başkanı Trump ekibine Türk Direktör seçti
00:07 Gazeteci Aslı SÖZBİLİR’in ‘Sabah Kahvesi’nde ‘Dünya Ekonomi haberleri…
00:06 Bakan Uraloğlu: Bolu Dağı çıkışı Ankara istikametindeki yoğunluğa ekiplerimiz müdahale ediyor
00:04 Yenidoğan çetesi davasında ara karar açıklandı
10:32 Tunceli ve Ovacık’a kayyum atamalarına muhalefetten tepki: ‘İrade gaspıdır, hukuki değildir’
10:22 İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık Belediyelerine görevlendirme yaptı
09:50 Suç ve Ceza Film Festivali başladı, Jethro Tull İstanbul’u geldi!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Berlin Duvarı ile bir şehir tecrit edildi

Berlin Duvarı ile bir şehir tecrit edildi
14 Ağustos 2021
335
A+
A-

UHA HABER / İkinci Dünya Savaşı’nın ardından siyasi olarak 1945’te bölünen Berlin’de yine de 13 Ağustos 1961’e kadar serbestçe hareket etmek mümkündü. Ta ki bir duvarla kent fiili olarak da ikiye bölünene kadar. 

Takvim yaprakları 13 Ağustos 1961’i gösteriyordu. Associated Press (AP) haber ajansının sabah saatlerinde “Brandenburg Kapısı kapatıldı” başlığı ile geçtiği flaş haber, aynı zamanda dünya tarihi açısından da dönüm noktası olacak bir olayın ilk adımıydı. Demokratik Almanya Cumhuriyeti bünyesindeki inşaat ekipleri ve Ulusal Halk Ordusu (NVA) askerleri, dikenli tellerle Batı Berlin’e giden tüm yolları kapattı.

Devlet Başkanı Erich Honecker’in emir ve koordinasyonunda yapılan ve “Sınır Güvenliği Operasyonu” adı verilen bu harekât, 1945 de siyasi olarak bölünen Berlin’in, bundan 16 yıl sonra fiili olarak da ikiye ayrılması anlamına geliyordu. Kısa bir süre sonra dikenli tellerin yerini, 3 metre 60 santim yüksekliğinde ve 155 kilometre uzunluğunda devasa bir taş ve beton duvar almaya başladı. Siyasi bölünmenin ardından iki buçuk milyondan fazla Doğu Berlinli, maddi, kültürel ve siyasi açıdan daha iyi yaşam koşullarına kavuşma ümidiyle kentin batısına göç etmişti. Her ne kadar siyasi olarak bölünmüş olsa da Berlin iki bölgesi arasında serbest hareket edilebiliyordu. Komünist yönetim, duvar projesiyle artık buna bir son vermek istiyordu.

Yıl 1961: Brandenburg Kapısı'nın önünde kenti bölen dikenli teller

Yıl 1961: Brandenburg Kapısı’nın önünde kenti bölen dikenli teller

Doğu ve Batı arasında Soğuk Savaş

Kitlesel göç, Doğu Alman devletini ekonomik anlamda uçurumun eşiğine getirmişti. Zira doğudan batıya göç nedeniyle özellikle acilen ihtiyaç duyulan nitelikli işçiler ile doktorlar, mühendisler ve nüfusun diğer eğitimli kesimi hızla eksiliyordu. Bu “toplumsal kan kaybına” ivedilikle son vermek isteyen Doğu Berlin’deki yöneticiler, tek bir çıkış yolu görüyordu: Berlin Duvarı. Tabii resmî propaganda açıklamasında, sınırın kapatılması çok daha farklı bir gerekçeye dayandırılıyordu: “Barışın korunması için, Batı Almanya’daki intikam tutkunlarının faaliyetlerine bir son verilmesi gerekiyor.”

Bu kışkırtıcı ifade, komünist süper güç Sovyetler Birliği ile kapitalist rakibi ABD’nin hedeflediği “daha iyi bir toplum modeli” konusunda amansız bir düelloya giriştiği dönemin tipik söylemlerinden biriydi. Zira Demokratik Almanya sadece Sovyetler Birliği’nin yanında saf tutmakla kalmayıp, aynı zamanda her açıdan bu devletin nüfuzu altındaydı. Buna karşın Almanya Federal Cumhuriyeti ise ABD tarafında yer alıyordu. Nükleer güçler arasında üçüncü bir dünya savaşının patlak vermesi an meselesiydi.

Duvar, Doğu Alman güvenlik güçlerinin gözetimi altında inşa edildi

Duvar, Doğu Alman güvenlik güçlerinin gözetimi altında inşa edildi

Dünyanın siyasi olarak Batı ve Doğu diye ikiyi ayrıldığı bu dönemde, her iki taraf da hızla silahlanıyordu. Böylece bir “korkutma ve caydırma dengesi” sağlanabileceği düşünülüyordu. Tarih kitaplarına “Soğuk Savaş” olarak geçen bu dönem, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla sona buldu.

“Komünizm denizinde bir özgürlük adası”

Bölünmüş Berlin, on yıllar boyunca sistemler arası mücadelenin de adeta odak noktası oldu. 1933’ten 1945’e kadar Nasyonal Sosyalist yönetiminin siyasi sembolü olan şehir, İkinci Dünya Savaşı’nın galip güçleri tarafından dört ana bölgeye bölündü: Şehrin doğusundan Sovyetler, batı kesiminden ise Amerikalılar, İngilizler ve Fransızlar sorumlu oluyordu. Komünistlerin Berlin’i tamamen nüfuzları altına alma girişimleri, Batılı müttefiklerin karşı koyması nedeniyle başarısız oldu.

Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy, Batı Berlin’i “komünizm denizde bir özgürlük adası” olarak nitelendiriyordu. Demokratik Almanya yönetiminin “antiemperyalist koruyucu duvar” olarak gördüğü bu yapının her iki tarafında, doğrudan mağdur olanların sayısı üç milyonu buluyordu.

21’inci yüzyılın duvar ve sınır çitleri

Ayakta kaldığı 28 yıl boyunca Berlin Duvarı, batıya kaçmaya çalışan en az 140 kişiye mezar oldu. Günümüzde Bernauer Caddesi üzerinde bulunan 200 metre uzunluğundaki duvar kalıntıları, hem bu kurbanların hatıralarının hem de Soğuk Savaş döneminin barındırdığı tehlikelerin unutulmaması için bir anıt görevini üstleniyor. Dünyanın her yerinden meraklı insanlar, o döneme dair fikir sahibi olabilmek için buraya geliyor.

1989'da yıkılan duvarın geçtiği yerler taşlarla işaretli

1989’da yıkılan duvarın geçtiği yerler günümüzde taşlarla işaretli

60 yıl önce yapımına başlanan Berlin’deki utanç duvarı yıkılalı tam 32 yıl oldu. Ancak bu, örülen ne ilk duvardı, ne de son olacak gibi görünüyor. 21’inci yüzyıla gelindiğinde dünyanın farklı bölgelerinde hâlâ sınırları korumak için benzer yöntemlere başvuruluyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Meksika sınırının bazı bölümlerinde mevcut olan çit ve duyarların yerine 9 metre yüksekliğinde ve 3 bin 200 kilometre uzunluğunda devasa bir sınır duvarı inşa etme yönündeki planları, en güncel ve vahim örneklerden biriydi.

Gazze Şeridi boyunca uzanan 52 kilometrelik Batı Şeria Bariyerleri de yine benzer bir sınır koruma önlemi olarak nitelendirilebilir. Dikenli tel ve çitlerin yanı sıra yer yer beton duvarlardan oluşan bu bariyerler, İsrail tarafından bir “güvenlik unsuru” olarak tanımlanırken, Filistin tarafı ise ayrımcılık ve tecritten söz ediyor.

Haber: Marcel Fürstenau / DW 

[UHA Haber Ajansı, 14 Ağustos 2021] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.