Belçika’da Yerel Seçimler: Emirdağ Asıllı Emir Kır’ın Brüksel’deki Zaferi
* Belçikalılar geçtiğimiz hafta belediye başkanlarını ve belediye meclislerini seçti.
* Belçika’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Saint-Josse belediyesinde ise Türk asıllı Belediye Başkanı Emir Kır önemli bir zafere imza attı.
* Perspektif’e konuşan Kır’a göre başarısının sırrı, belediyecilikte herkese eşit davranmasında saklı.
UHA Haber’in ‘Perspektif’e dayandırdığı haberine göre, 13 Ekim Pazar günü Belçika genelinde belediye seçimleri düzenlendi. Ülkedeki seçmenler bu kez 6 yıllık görev için yerel yöneticilerini belirledi.
Başkent Brüksel’de sonuçlar birçok açıdan haziran ayında gerçekleştirilen Federal ve Bölgesel Seçimlerdeki eğilimleri tekrarlar nitelikteydi. Sosyalist Parti (PS) geleneksel kalelerinde önemli bir kayıp vermedi ve Valon bölgesine genel seçimlerde damgasını vuran sağcı eğilim yerel seçimlerde aynı şekilde etkilemedi. Sosyalist Parti Başkanı Paul Magnette pazar günü yaptığı bir konuşmada, birliklerinin büyük şehirlerde aşırı sağa karşı gösterdiği sağlam direnişi vurguladı. Magnette, “Mavi dalga kırmızı duvara çarptı” (libareller için mavi, sosyalistler için kırmızı) ifadeleriyle gündeme damgasını vurdu.
Türklerin yoğun olduğu bölgelerden Schaerbeek belediyesinde ise Türk asıllı Hasan Koyuncu ve Justine Harzé ikilisinin liderliğindeki Sosyalist Parti (PS) 2018’de üçüncü sırada yer alırken bir önceki seçimlerden bir fazla oy alarak 10 sandalye kazandı. Böylece PS, yüzde 19,2 oy oranıyla Schaerbeek’in önde gelen siyasi partisi hâline geldi. Merkez sağ çizgide olan Frankofon Liberal Reformcu Hareket (MR) Schaerbeek’te ikinci oldu ve hâlihazırda belediye başkanlığını almak için Sosyalist Parti (PS) ile çekişmeler sürüyor. Brüksel şehrinde ise Belediye Başkanı Philippe Close, soldan gelen yoğun eleştirilere rağmen liberallerle iktidar koalisyonuna girmeyi tercih etti.
Belçika’nın İlk Türkiye Kökenli Belediye Başkanı İçin Önemli Zafer
Brüksel’in Saint-Josse Belediyesinde ise bu seçimlerin en çok dikkat çeken sonuçları gözlemlendi. Saint-Josse’de Belediye Başkanı Emir Kır Belçika basınında “büyük bir zafer” olarak nitelendirilen bir başarıya imza attı. Belçika’nın Charleroi kentinde 1968’de doğan Kır’ın ailesi, 60’lı yıllarda Emirdağ’dan Belçika’ya geldi. Bir maden işçisinin oğlu olan Kır’ın siyasete atılması dönemin Saint-Josse Belediye Başkanının kendisini öğrencilik yıllarında fark etmesi ve işe almasıyla başladı. Emir Kır, Ekim 2012 tarihinde yapılan belediye seçimlerinde yüksek oranda oy alarak ülkedeki ilk Türk asıllı belediye başkanı oldu.
Kır, 2020 yılında kariyerinde bir dönüm noktası teşkil edecek bir olayla karşılaştı: Belçika basını tarafından “aşırı sağcı” olarak nitelendirilen Türk partisi MHP’li siyasetçileri ağırladığı gerekçesiyle o dönem mensubu olduğu Sosyalist Parti’den (PS) ihraç edildi. Bu da Kır’ın 2024 belediye seçimlerine ilk defa bağımsız aday olarak katılmasına sebep oldu.
Perspektif’e konuşan Emir Kır’a ilk defa bağımsız aday olarak katıldığı bu seçimlerin nasıl geçtiğini sorduğumuzda birçok spekülasyonla karşı karşıya kaldığını vurguluyor. Kır, yerel seçimler öncesi genel atmosferi şu sözlerle tarif ediyor:
“Seçim öncesi birçok söylenti vardı. İlk defa bağımsız olarak seçimlere katıldığım ve herhangi bir parti arkamda olmadığı için seçimlerin daha güç olacağına, hatta seçilemeyeceğime dair iddialar vardı. Ben aslında geçmiş yıllarda zaman zaman içinde olduğum partinin oy oranlarının iyi olmadığı yıllarda dahi sürekli yüksek oy alıyordum. O yüzden her zaman şunu söylerim: Elbette partinin önemi var ama adayın daha da çok önemi var. Ayrıca belediye seçimlerinde, genel seçimlere kıyasla bazı sonuçları adaylar belirliyor. Belediye seçimlerinde siyasilerin arasında genellikle çok fazla bir fark yok.”
Emir Kır’ın seçimlere katıldığı liste olan “Belediye Başkanı’nın Listesi” (Fr. “Liste du Bourmestre” – LB) 2018’e göre yüzde 2,6’lık bir artışla oyların yüzde 50,5’ini aldı. Sandalye sayısı bakımından LB listesi yerel meclisteki toplam 29 sandalyeden 17’sinde kaldı. Bu da Kır’ın belediyeyi tek başına yönetebileceği veya rahat bir çoğunluk için bir ortak seçebileceği manasına geliyor.
2020 yılında Sosyalist Parti’nin (PS) Kır’ı partiden ihraç etmesini değerlendiren Kır, “Ortada adaletsizlik ve haksızlık vardı. Bu yaşanan süreç birçok vatandaşı hayal kırıklığına uğrattı.” sözleriyle hatırlıyor.
Belediyecilikte Ulaşım ve Erişilebilirlik
Başkentte 2019 yılında varılan bölgesel hükûmet anlaşmasının kilit noktalarından biri de Yerel Yönetim Reformu’ydu. Bu reforma göre Brüksel Başkent Bölgesinde bölgesel, federal ya da Avrupa düzeyinde, bir yandan belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği yapanlar, diğer yandan milletvekilliği yapamayacaklar. Yani her iki görevi aynı anda yürütmek mümkün olmayacak.
Emir Kır da bu iki görev arasında seçim yapmak zorunda kalan siyasetçilerden biri. Kır bu durumu şöyle anlatıyor:
“Geçen haziran ayında Belçika’da genel seçimler gerçekleşti ve ben milletvekili olmayacağımı söyledim. Ben seçimimi belediyeden yana yaptım, belediyeye odaklanmak istedim ve bu yüzden belediye başkanlığı aday oldum.”
Kır’a göre Brüksel belediyeleri için en önemli konulardan biri erişilebilirlik. Kır, aldığı yüksek oy oranının da bu konuda ortaya koyduğu farkla ilgili olduğunu belirtiyor:
“Bizim belediyemiz herkesin ulaşabileceği bir belediye. Biz burada sadece dijital bazda evrak işlemi yapmıyoruz, her zaman açığız. Herhangi bir kişi elini kolunu sallayarak bizim belediyemize gelebilir. Brüksel’in birçok diğer belediyelerinde böyle bir durum söz konusu değil. Bir evrak alabilmek için 2 ile 8 hafta beklemeniz lazım. Bizde evrak almak isteyen bir vatandaş 15 dakika, yarım saat veya bir saatin içinde o evraklara ulaşabiliyor. Belçika’nın en ucuz kimliği, pasaportu ve ehliyeti bizde. Ne yaşlıları unutuyoruz ne mağdur insanları ne de yabancıları. Her gelene eşit davranıyoruz, herkes aynı muameleyi görüyor.”
“Ulaşım Sadece Bisikletle Sınırlı Değil”
İkinci olarak Kır bu seçimlerde birçok partinin kaybına sebep olan başka bir konuya değiniyor: Ulaşım. Brüksel Başkent Bölgesi’nde 2020 yılında “Good Move” ismi altında bir bölgesel hareketlilik planı onaylandı. Bu plan doğrultusunda ilgili bölgedeki trafiğin düzenlenmesi planlanıyor. “Good Move”a karşı 2023 yılında 2800 kişi tarafından imzalanan bir dilekçede sürücüleri arabalarından vazgeçmeye zorlamayı amaçlayan cezalandırıcı bir politika olduğu ifadeleri yer alıyor. Ayrıca planın metodolojik olarak kusurlu olup daha varlıklı bir nüfusu, bir “eko-burjuvaziyi” çekerek vergi tabanını genişletmek üzere tasarlanmış olduğu da gelenel eştiriler arasında.
Emir Kır da Brüksel’deki en büyük problemlerden birisinin ulaşım olduğunu vurguluyor:
“Ulaşım konusunda Brüksel’de bazı kesimler karşı karşıya getirildi. Bisiklet ve elektrikli scooter binenlere yer açıldı. Bu yapılınca birçok yol kapatıldı, trafikte birçok yön değiştirildi. Hiç yaşanmadık gerilimler yaşandı. Bizim için ulaşımda iki tane hassas nokta var. Birincisi, akıcılık. Biz ulaşımın akıcı olmasını istiyoruz. İkincisi de denge. Sadece bisikleti düşünen bir zihniyet olmaması lazım. Aynı zamanda toplu taşıma başta olmak üzere, yayaları, arabası olanları, yani herkesi bu denge çerçevesinde düşünmek istiyoruz.”
“Uzun Soluklu Mücadeleyi Daha Doğru Buluyorum“
Brüksel’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schaerbeek veya Saint-Josse belediyelerinde seçim öncesi manzara genelde birbirine benzer. Özellikle yollarda, beton bina duvarlarında ve vitrinlere asılmış afişlerde her geçen seçimde Türkiye asıllı aday sayısı artıyor. Emir Kır ise adayların nitelikli olması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Bütün partiler bizim de Türk adayımız, Faslı adayımız olsun düşüncesinde. Nitelikli adaylara ihtiyacımız var ve özellikle son anda gelen tekliflerin yararlı olmadığını düşünüyorum. Uzun soluklu bir mücadelenin daha doğru olduğu kanaatindeyim. Siyasal katılım elbette önemli ancak topluma katkı sağlayacak insanların bu işi yapması daha uygun olur.”
Emir Kır, belediye seçimlerinin geçtiğimiz haziran ayında ülke genelinde yapılan federal ve bölgesel seçimlerle benzer bir trend ortaya koyduğu görüşünde. Her hâlükârda belediyede seçilenlerin halka daha yakın olduğunu ve insanlarla belediye başkanlarının daha yakın bir ilişki kurduğunu düşünen Kır, “Umarım gelecekte yine insanları bir araya getiren, uzlaşmayı hedef alan bir büyükşehir yönetimi gelir.” diyor. Ve başarısının da sırrı olan şu sözleri ekliyor:
“Bizim farkımız şu: Bizim için vatandaşın yaşlı, genç, yabancı, zengin, mağdur veya kadın-erkek olması önemli değil. Önce insanları insan olarak göreceğiz. Biz de bu belediyede herkese eşit davrandığımız için insanların teveccühü ile karşılaştık.”