Belarus halkı, Ukrayna ile savaşa sürüklenmekten endişe duyuyor, ülkede isyan çıkar mı?
Belarus’un başkenti Minsk’te mühendis olarak çalışan Ruslan için Ukrayna’daki savaş, yakın zamanda askerlik şubesinin kendisine askeri eğitim için çağrı göndermesiyle, birdenbire her zamankinden daha yakın ve gerçekçi göründü.
UHA / Europe İnternational News Agency (BELARUS)
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘EuroNews’ kaynaklı AP’nin haberine göre, Belarus’ta binlerce erkeğin askeri tatbikatlara katılım için orduya çağrılması Moskova’nın yakın müttefiki Minsk’in savaşa çekileceği yolundaki endişelerin de giderek artmasına yol açıyor.
Güvenlik nedeniyle tam ismini vermek istemeyen 27 yaşındaki Ruslan, Associated Press ile telefon görüşmesinde, “Bize Belarus’un Ukrayna’ya karşı savaşa girmeyeceğini söylüyorlar, ancak Minsk’in dışındaki Machulishchi hava üssündeki Rus savaş uçaklarının evimin üzerinde iniş ve kalkıştaki kulağı yırtan gürültüsünü sürekli duyuyorum” diyerek, ülkesinin savaşın içine çekilme ihtimaline karşı duyduğu endişeyi dile getirdi.
Rus birlikleri zaten Belarus’ta konuşlandığını ve ülkenin adeta yavaş yavaş bir askeri kışlaya dönüştüğünü söyleyen Ruslan, “Herkes Belarus halkının savaşı daha fazla uzaktan izlemesine izin verilmeyeceğinden korkuyor.” dedi.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, binlerce Rus askerinin ülkesinde konuşlanmasına izin verirken, Kremlin’in Ukrayna işgalini başlatmak için Minsk topraklarını kullanmasına göz yumdu ve son olarak Rusya’nın bazı taktik nükleer silahlarını ülke topraklarına getirmesine yeşil ışık yaktı.
Bununla birlikte Lukaşenko, Belarus’un savaşa doğrudan katılmasından şimdilik kaçınıyor.
Siyasi yorumcu ve muhalifler, Ukrayna konusunda daha fazla taraf olmanın halkın Lukaşenko’ya yönelik öfkesini yeniden tırmandıracağı ve yaklaşık 29 yıldır iktidardaki demir yumruklu hakimiyetini aşındırabileceği yorumunu yapıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile düzenli aralıklarla görüşen Lukaşenko, 2020’de hem yurtiçinde hem de yurtdışında “hileli” görülen seçimlerin ardından başlayan gösteriler ve Batı’nın yaptırımlarına karşı iktidarda kalabilmek için sürekli olarak Moskova’nın ekonomik ve siyasi desteğini aldı.
Rusya’nın işgali, Ukrayna ile yaklaşık bin kilometrelik bir sınırı paylaşan ve orada aile veya kişisel bağları olan birçok vatandaşı bulunan Belarus için olumlu bir gelişme olarak hiçbir zaman değerlendirilmedi.
Yine güvenlik nedeniyle ismini açıklamak istemeyen sınır kasabası Luninets’de yaşayan 34 yaşındaki Svyatlana, Belarus halkı için bu savaş hiç bir anlam teşkil etmiyor.” diyerek endişesini dile getirdi.
Yaşadığı kentte Belarus hava savunma sistemlerinin yerleştirildiğini kaydeden Svyatlana, kasabada asker sayısı arttıkça savaş korkusunun da arttığını kaydetti.
Belarus halkı Lukaşenkoya karşı çıkar mı?
Belaruslu askeri analist Aliaksandr Alesin ise Lukaşenko’nun ülkenin 45 bin kişilik ordusunun Ukrayna’ya gönderilmesi halinde “emirlere uyma konusunda kitlesel retler” yaşanabileceğini kaydetti.
Alesin; Lukaşenko’nun “silahlarını farklı bir yöne çevirebilecek ordu ile arasında hoşnutsuzluk uyandırmaktan korktuğu için” bunu yapmayacağı öngörüsünde bulundu.
Rusya’nın taktik nükleer silahları Belarus’ta
Lukaşenko, Rusya’nın taktik nükleer silahlarından bazılarını ülkesinde konuşlandırmayı kabul ederken, bu hareketi NATO’nun saldırgan planları ve Batı’nın hükümetine karşı komploları olarak tanımladığı adımlara karşı bir koruma olarak değerlendiriyor.
Alesin, Soğuk Savaş sırasında Moskova’nın nükleer başlıklı orta menzilli füze cephaneliğinin yaklaşık üçte ikisini Belarus’ta konuşlandırdığını belirterek, önemli sayıdaki Sovyet dönemi depolama sahasının bu tür silahlar için hala kullanılabileceğine dikkat çekti.
Belarus, Ukrayna ve Kazakistan’da konuşlanmış Sovyet nükleer silahları, 1991’de SSCB’nin dağılmasının ardından ABD’nin aracılık ettiği bir anlaşma kapsamında Rusya’ya taşınmıştı.
Alesin AP’ye verdiği demeçte, “Belarus bir Sovyet nükleer kalesiydi ve şimdi Putin ve Lukaşenko onu yalnızca restore etmeye değil, güçlendirmeye karar verdi. Belarus’taki Rus nükleer başlıklı füzeleri Ukrayna’ya, Polonya’nın tamamına, Baltıklara ve Almanya’nın bir kısmına ulaşabilir ve bu durum Batılı politikacıları uzun süredir rahatsız ediyor.” ifadesini kullandı.
Sürgünde yaşayan muhalif lider Sviatlana Tsikhanouskaya, AP’ye yaptığı açıklamada, Belarus’ta Rus nükleer silahlarını konuşlandırılmasının Belarus halkını “rehin alacağı” görüşünü dile getirerek, “Rus nükleer silahlarının konuşlandırılması, Belarus’u hedef haline getirecek ve Belarus halkının hayatını ciddi şekilde tehlikeye atacak. İki diktatör savaş oyunlarında çok ileri gitti ve bu sadece Batı yaptırımlarının sertleşmesine yol açacak.” şeklinde konuştu.
Belarus neden Rusya’ya muhtaç?
Batı yaptırımları, Belarus ekonomisinin geçen yıl yüzde 4,7 daralmasına yol açtı.
Beluras lideri, geçen yıl Rusya ile ticarette yaşanan yüzde 70’lik artışın Batı’nın yaptırımlarının etkisini azaltacağını umut ederken, ülkesinin Rusya’nın Moskova’nın silah sistemleri için elektronik ve diğer yüksek teknoloji bileşenleri siparişlerinden kar elde etmesini umut ediyor.
Alesin, Moskova’nın Minsk’e “ucuz enerji ve kredi sağladığını ve Belarus askeri altyapısını kontrol etme fırsatı karşılığında geniş pazarını bu ülkeye açtığına işaret etti.
Geçen sonbaharda Putin tarafından kısmi seferberliğin bir parçası olarak çağrılan 300 binden fazla Rus yedek askerinden bazıları, Belarus’taki atış poligonlarında eğitim görüyor.
Belaruslu siyasi analist Valery Karbalevich Kremlin’in savaş çabaları için Belarus yönetimindeki artan bu ilginin halk arasında yaygın bir kızgınlığı körüklediğini dile getirerek, “Demiryollarını ve Rus savaş uçaklarını havaya uçuran ve Rus ve Belarus resmi web sitelerine saldıran üyeleriyle Belarus’ta geniş bir gerilla hareketi gelişti. Belarus’un, Rusya’nın bir askeri üssüne dönüşmesi ve kademeli olarak savaşa çekilmesi, halkın hoşnutsuzluğuna neden oluyor.” diyerek görüşlerine dile getirdi.
Belarus’ta isyan çıkar mı?
BYPOL lideri Liaksandr Azarau AP’ye yaptığı açıklamada, Belarus’un Rusya’nın yanında Ukrayna’da savaşa girmesi durumunda, 2020 seçim protestolarından doğan grubunun gösterilerinin yeniden artacağı uyarısında bulundu.
Azarau, “Belarus’a ölen askerlerin tabutları gelmeye başladığında yetkililerin zar zor bastırmayı başardığı protestolar kaçınılmaz olarak tekrar ortaya çıkacak. Lukaşenko, savaşa girmenin gerilla hareketinde keskin bir yükselişe yol açacağından ciddi bir şekilde endişe ediyor. Şu anda Minsk’te bir savaş hazırlığı görmedik ve Lukaşenko şimdiye kadar Ukrayna ile savaşa çekilmeye direndi, ancak Belarus’a giderek daha fazla silah konuşlandırılırken bu durum değişebilir.” diyerek endişesini dile getirdi.
Siyasi analist Oleh Zhdanov ise Lukaşenko’nun Belarus askeri verme dışından Putin’e istediği bütün desteği vereceğini belirtirken, bununla birlikte Rus askeri varlığının artmasının da kendilerini endişelendirdiğini bildirdi.