Batı’nın Nükleer Denizaltı Anlaşması Çin’i Nasıl Etkiliyor?
UHA HABER / ABD, İngiltere ve Avustralya, Perşembe günü, Avustralya Kraliyet Donanması’nın internet sitesinde “geliştirilmiş üçlü stratejik ortalık” olarak tanımlanan ve kısaca AUKUS olarak bilinen anlaşmayı açıklamıştı. Anlaşma uyarınca Avustralya’nın sekiz nükleer denizaltıya sahip olacağı, denizaltıların Avustralya’da Amerikan teknolojisi kullanılarak imal edileceği bildirilmişti.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin (VOA)’ya dayandırdığı haberine göre, Uzmanlar, Avustralya’nın Hint-Pasifik bölgesinde nükleer denizaltı sahibi olmasının, aynı sularda nüfuzunu güçlendirip yayılmak isteyen ancak bu hedefi tehdit altına giren Çin’i öfkelendirdiğini kaydediyor.
Avustralya’nın Fransa’yla daha önce vardığı mazotlu ve elektrikli denizaltı anlaşmasından çekilmesinden sonra ABD ve İngiltere ile nükleer denizaltı üzerinde anlaşması, Fransa’yı öfkelendirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Avustralya’nın Fransa’yla vardığı anlaşmadan çekilmesini “sırtımızdan bıçaklandık” sözleriyle niteledi. Fransa Cuma günü ABD ve Avustralya büyükelçilerini geri çağırdı.
Uzmanlar, ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki ortaklığı, Batılı ülkelerin Pekin’in kendi etki sahası olarak kabul ettiği denizlerin kontrolu konusunda Çin’le rekabet etme girişimi olarak değerlendiriyor. Tartışmalı su yollarından biri, zengin kaynaklara sahip olan Güney Çin Denizi.
Nükleer denizaltıların radara takılmadan daha hızlı ilerleyen araçlar olduğunun altını çizen akademisyenler, İngiltere’nin anlaşmaya dahil edilmesinin, sadece ABD liderliğinde Çin’i hedef alan bir girişim değil, daha geniş kapsamlı bir program oluşturmanın hedeflendiğine işaret ettiği görüşünde. Nükleer denizaltıların 2035 yılına kadar hazır olması bekleniyor.
Washington’daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi bünyesindeki Asya Denizcilik Şeffaflık Girişimi Başkanı Gregory Poling, ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki denizaltı anlaşması konusunda, “Bu durum Çin’i rahatsız ediyor olmalı çünkü eğer Avustralya nükleer denizaltı sahibi olursa o zaman Güney Çin Denizi ya da Doğu Çin Denizi gibi yerlerde kalıcı bir varlık oluşturabilir” diyor.
Denizaltıların hemen devreye girmeyeceğinin altını çizen Gregory Poling, ilk 5 ila 10 yılda önemli olanın “bu ortaklığın Avustralya’nın tutumu ve Çin’e karşı duruşu konusunda ifade ettikleri” olduğunu kaydetti. Uzman, Washington’un Canberra’yla askeri rotasyon ve tatbikatları arttırabileceğini de vurguladı.
Çin’in denizlerdeki çıkar çatışması
Pekin’in yapay adacıklar inşa ederek ve tartışmalı sulardan gemilerini geçirerek Güney Çin Denizi’nin yüzde 90’ı üzerinde hak iddia etmesi, Brunei, Malezya, Tayvan, Vietnam ve Filipinler’de rahatsızlık yaratıyor. Çin, bu tutumuyla, Doğu Çin Denizi’nde egemenlik konusunda Japonya’yla zıtlaşıyor.
Batılı ülkeler, Çin donanmasının hızla büyümesi ve Çin gemilerinin denizlerdeki varlığıyla Alaska’ya kadar uzanması nedeniyle Soğuk Savaş dönemindeki eski düşmanları Çin’in bu tutumunu yakından izliyor.
ABD, İngiltere ve Avustralya’nın oluşturduğu AUKUS; askeri otomasyon, yapay zeka ve denizaltılarla radara yakalanmayan uçakların tespit edilmesinde kullanılan kuantum teknolojisi alanlarında paylaşım öngörüyor. Avustralya donanması, Avustralya, İngiltere ve ABD’nin önümüzdeki 18 ay için “kapsamlı çalışma programı” çerçevesinde işbirliği yapma taahhüdünde bulundu.
‘En kötü olasılıklar’
Canberra’daki Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nden savunma stratejisi uzmanı Malcolm Davis, Avustralya’daki nükleer denizaltıların bir gün içinde Güney Çin Denizi’ne ulaşıp burada süresiz olarak kalabileceğini kaydediyor. Uzmana göre bir diğer seçenek de Avustralya’nın Bengal Körfezi’ne, Arap Denizi’ne ya da Büyük Okyanus’un güneybatısına girmesi.
Davis, 2015 yılından beri Çin’le siyasi ve ticari anlaşmazlık içinde olan Avustralya’nın, müttefiklerine Çin’den gelebilecek ve ”düşmanlık” olarak nitelenebilecek her türlü hamlesine karşı savunma yapması için ABD’ye yardım etme niyetinde olduğunu söyledi.
Davis, buna ek olarak, “Bu denizaltılar, giderek yükselen ve bölgede sadece ABD’ye değil, tüm ülkelere meydan okuyan Çin’e karşı Avustralya’nın savunmasını güçlendirmeyi hedefliyor. Çin’in giderek büyüyen askeri gücü gerçek bir tehdit oluşturuyor. Her türlü kötü olasılığa karşı hazırlık yapıyoruz. Buna bu on yıl içinde Tayvan üzerinde ABD ve Çin’in bir güç savaşına girme olasılığı da dahil” dedi.
Çin, Tayvan üzerinde egemenlik hakkı iddia ediyor ve Tayvan hava sahasına düzenli olarak askeri uçaklar gönderiyor. Çin’le birleşmeye karşı olan Tayvan hükümetiyse Batı’nın giderek artan desteğine sahip.
Taipei’deki Ulusal Chengchi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dekan Yardımcısı Huang Kwei-bo, “Tayvan’da nüfusun bir kısmı ‘Bu harika. İngiltere, Amerika ve Avustralya, Çin’e karşı denge ve denetleme yapmaya geliyor’ diyecek” şeklinde konuştu.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden Gregory Poling, İngiltere’nin teknoloji paylaşımı anlaşmasına, Brexit sonrasında oluşan “küresel İngiltere fikrinin” bir parçası olarak katıldığını kaydediyor. Huang Kwei-bo, İngiltere’nin Hint-Pasifik bölgesi ülkesi olmamasına rağmen anlaşmaya dahil olmasının Çin’i öfkelendirdiği görüşünde.
AUKUS anlaşması, 16 yıl önce Hindistan, Japonya, Avustralya ve ABD arasında varılan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu gibi Batılı ülkelerin girişimiyle başlatılan çabaları izliyor. Batılı müttefik ülkeler, Güney Çin Denizi’nden düzenli olarak gemilerini kendileri geçiriyor. Çin bu durumu protesto ediyor.
Çin’den sert sözler ve eylemler
Çin, AUKUS anlaşmasını Hint-Pasifik bölgesi için bir tehlike olarak tanımlıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, “ABD, İngiltere ve Avustralya’nın nükleer denizaltı işbirliğine girmesi bölgesel barış ve istikrarı ciddi biçimde bozuyor, silahlanma yarışını körüklüyor, uluslararası silahsızlanma için yürütülen yoğun çalışmalara zarar veriyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan Çin de bazı hamlelerde bulunuyor. 1 Eylül’de kıyılarının yakınından geçen yabancı gemilere karşı Yeniden Düzenlenen Denizcilik Güvenliği Trafik Yasası’nı uygulamaya koyan Çin, bu hukuki düzenlemeyle Doğu ve Güney Çin Denizi’nde yabancı gemileri durdurabilmesi için Pekin’e daha fazla yetki ve güç sağladı.
Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Carl Thayer, “ABD donanmasına seyir özgürlüğü operasyonu yapma emri verildiğini düşünün, bu durum (ABD ve Çin arasında) yüzleşmeye yol açar, bir Amerikan savaş gemisini nasıl durduracaksınız?” diyor.
Savunma stratejisi uzmanı Malcolm Davis, AUKUS anlaşmasına karşı misilleme yapmak amacıyla Çin’in Avustralya’dan ithalatına yeni sınırlamalar getirme yolunu seçebileceğini söylüyor. Ancak Avustralya, Çin’le daha önce yaşadığı gerginlik nedeniyle ürettiği kömür ve şarabı ihraç etmek için yeni dış pazarlar buldu.
Haber: Ralph Jennings / VOA
[UHA Haber Ajansı, 22 Eylül 2021]