Batı’nın Kıbrıs’da Rolü
Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ, Batı dünyasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin bağımsızlığını tanımadığı gibi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) üzerinden hem Doğu Akdeniz’de hem de Orta Doğu’da birçok faaliyetlerini gerçekleştirme amacı güddüğünün altını çiziyor.
Akademisyen-Yazar-Tarihçi- Güvenlik Stratejisti-Göç ve Kamu Politikaları Uzmanı ve Avrasya ve Türk Dünyası Araştırmaları Analisti Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ, Uluslararası Diplomatik İlişkiler, Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği için kaleme aldığı, “Türk Dünyasının Mavi Vatandaki Temsilcisi: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” başlıklı yazısının bugünkü bölümünde de ‘Batı’nın Kıbrıs’da Rolü’ne dikkat çekiyor.
“Geçtiğimiz aylarda, ABD Uluslararası Güvenlik İşleri Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanı Vasilis Palmas, İkili Savunma İş Birliği Yol Haritası’nı imzalamıştı” hatırlatmasında bulunan TANSÜ, şunları söyledi:
“Yapılan açıklamada yol haritasının önümüzdeki beş yıl boyunca ikili savunma ilişkisinin öncelikleri ve yönü konusunda temel bir anlaşma olup, güvenlik ortaklığımızda ileriye doğru atılmış hoş bir adım olduğu ifade edildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda ise şu ifadelere yer verildi:
Yapılan açıklamada “Bu imza, Doğu Akdeniz’de istikrar ve güvenliği artırmak için geçen Haziran ayında Washington’da düzenlenen ikinci ABD-GKRY Savunma ve Güvenlik İş Birliği Diyaloğu’na dayanmaktadır’’
Bu iş birliği ABD GKRY’yi üssü haline mi getiriyor? sorularını gündeme taşıdı. Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmeye başlamasıyla Batı siyaset sahnesinde hareketlilik arttı. ABD, yakınlaşmadan duyduğu rahatsızlığı GKRY ile ‘‘Savunma İşbirliğine İlişkin Yol Haritası’’ anlaşmasını imzalayarak gösterdi. ABD 2022’de de Yunanistan-Türkiye krizinin yaşandığı süreçte Güney Kıbrıs’a yönelik 35 yıllık silah ambargosunu kaldırmıştı.
Bunun yanında Batı’nın İsrail’e silah desteğini GKRY üzerinden yaparak adayı kullandığı da biliniyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve Lübnan’a yönelik olası askeri harekâtı öncesinde, Batılı ülkelerin Kıbrıs Rum tarafındaki askeri lojistik faaliyetlerinde önemli bir artış yaşandı. Askeri ve istihbarat kurumlarının çalışmaları hakkında araştırmacı haberler yapan British Declassified UK’nin internet sitesinde yer alan habere göre, Ekim 2023’ten bu yana İngiliz askeri kargo uçaklarının İsrail’e yaptığı 60’tan fazla uçuşun büyük çoğunluğu, Limasol kenti yakınlarındaki “egemen üs” statüsüne sahip Akrotiri (Agrotur) Hava Üssü’nden gerçekleşti”.
İngiltere Savunma Bakanlığı, İngiltere’nin ABD aracılığıyla doğrudan veya dolaylı olarak Troodos Dağı, Akrotiri ve Ayos Nikolaos’taki tesislerden İsrail’e istihbarat desteği sağladığı iddialarını sürekli olarak reddetti. İngiltere’nin geçen yıl tesislerin modernizasyonu kapsamında askeri üslerindeki konaklama yerlerinin sayısını artırmasının, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını desteklemek üzere adaya konuşlandırılacak ek özel kuvvet personelini barındırmak için yapıldığı iddia edildi. Nisan ayında, İran’ın İsrail’e yönelik misilleme saldırıları sırasında, İngiliz egemen üslerinden havalanan İngiliz Hava Kuvvetleri uçakları, İran füzelerini ve insansız hava araçlarını havada düşürme görevini üstlendi. İngiliz üslerinin İsrail’e askeri destek için kullanılması, adada zaman zaman protesto gösterilerine yol açıyor. Filistinlileri destekleyen aktivistler, İngiltere’nin İsrail’e verdiği askeri desteğe dikkat çekmek için üslerin önünde gösteriler düzenliyor.
ABD’nin bölgedeki bazı operasyonlarında İngiliz üslerini kullandığı yönünde iddialar da var. Declassified’da, ABD Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu’daki barışı koruma faaliyetlerine desteği izlemek amacıyla 1974’ten beri adada varlık gösterdiği belirtiliyor. İsrail basını, ABD’nin Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye saldırısının hemen ardından İngiliz üslerine büyük miktarda teçhizat ve silah gönderdiğini ve sadece 1 ayda adaya 20 kargo uçağının indiğini bildirdi. Yunan ve İngiliz basınında yer alan iddialara göre, ABD’nin istihbarat uçuşları da Akrotiri’den yapılıyor. Bu haberlerde, casusluk uçuşları yapan ABD’nin keşif filosunun da Ortadoğu’daki operasyonlara hazırlık amacıyla 129 Amerikan hava kuvvetleri personelinin bulunduğu Akrotiri’de kalıcı olarak konuşlandırıldığı iddia ediliyor. Gündemdeki bir diğer konu ise ABD Hava Kuvvetleri’nin adadaki İngiliz topraklarındaki varlığının artması ve bunun kamuoyundan gizli tutulmaya çalışılması.
Mart 2019’da hazırlanan bir ABD Hava Kuvvetleri belgesine göre, Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait olan Akrotiri’de 2018 yılında 87 ABD’li havacı bulunuyordu ve bu sayının 6 yılda yüzde 48 artırılması planlanıyordu. Artan temel ihtiyaçları karşılamak için kurulacak tesislerin maliyetinin 27 milyon dolar olacağı tahmin ediliyordu. Öte yandan ABD’nin İngiliz üslerini kullanarak Avrupa’dan İsrail’e silah gönderdiği iddiaları olmasına rağmen, ABD Savunma Bakanlığı bu konuda ayrıntı vermeyi reddediyor.