Bakan Tunç, toplumun suçtan korunmasının hukuk devletinin görevi olduğunun altını çizerek şunları vurguladı:
“Sosyal medya şirketi de eğer BTK’nın kapatmaya gerekçe gösterdiği yayınları erişimden çıkarırsa zaten sorun ortadan kalkar. Ulaştırma Bakanımızın da yaptığı açıklamaya göre henüz bu yayınların erişime açık olduğunu ve dolayısıyla Instagram’ın açılmasıyla ilgili birdurumun söz konusu olmadığını söyledi. Bu konuda tabii yargı makamlarına intikal eden hususlar var. Kapatma kararına karşı idari yargıda açılan davalar var. Bu davalar birleştirilerek idareden hangi gerekçeyle kapatma kararı verildiğine yönelik bir savunma alınacak. Ve sonrasında da yargımız bu konuda da kararı verecektir. O nedenle sosyal medya şirketleri de Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunlarına uymak durumundadırlar. 5651 sayılı kanun herkesi bağlar. Orada BTK’ya da erişim sağlayıcılarına da sosyal medya şirketlerine de verilen görevler var. Bu görevleri herkes yapmak durumunda. Katalog suçlarına baktığımız zaman özellikle toplumun suçtan korunması, gençlerimizin, çocuklarımızın özellikle suçtan korunmasıyla ilgili önemli katalog suçlar. Şimdi bu suçlar gerçek hayatta işlendiğinde nasıl yargı makamlarımız tarafından soruşturulup suçlular bir yaptırma tabi tutuluyorsa bu sosyal medya şirketleri üzerinde kimliği belirli ya da fake hesaplarla yapılan bu paylaşımlar nasıl gerçek hayatta suç teşkil ediyorsa bir şey sanal alemde de suçtur. O nedenle toplumu da suçtan korumak gerekir. Burada her şey hukuk çerçevesi içerisinde gerçekleşir. Basın özgürlüğü, yayın özgürlüğü konusunda sonuna kadar varız. Ama basın yayın yoluyla sosyal medya aracılığıyla suç işlenmesinin önlenmesi de hukuk devletinin görevidir. 5651 sayılı kanunda katalog suçlar bakımından bu tür durumlarda Bilgi Teknoloji Kurumu Başkanına verilen bir yetki var. Bu yetkinin kullanılması söz konusu. Bu süreç içerisinde tabii ki davalar yoluyla da yargıya intikal eden bir süreç söz konusu.”