Bakan Işıkhan, “Gençlerin iş gücü piyasasına girmelerini kolaylaştırıcı çalışmalar yapıyoruz”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TRT Haber canlı yayınında Bakanlığın çalışmaları ve gündeme dair konularda yaptığı değerlendirmelerde yeni bir çalışma modelleri olan ‘İş gücü Uyum Programı‘ hakkında da bilgi verdi.
Yeni bir çalışma modelimiz. Bunu da yeni aktif iş gücü programı olarak uygulamaya başladık. Özellikle işsizlerin ve özel politika gerektiren gruplar örneğin kadınlar, engelliler, eski hükümlüler gibi grupların yanında gençlerin iş gücü piyasasına girmelerini kolaylaştırıcı çalışmalar yapıyoruz. Bu programın özünde de bu var. Programın özünde aynı zamanda eğitim vererek bu vatandaşlarımıza istihdama geçişlerini kolaylaştırıyoruz.
Şimdi çalışmayan, işsiz olan, atıl durumda bulunan vatandaşlarımızı iş dünyasına katmak, üretken hale getirmek bizim en önemli görevlerimiz arasında. Bunun yanında İUP olarak özetlediğimiz iş gücü uyum programı kapsamında bu kişilere bakın ilk 1 ayda haftada 5 gün 37,5 saat, sonrasında da haftada 3 gün 22,5 saat olacak şekilde bir program planladık. Burada günlük 7-7,5 saat için günlük 666 lira ödeyeceğiz İUP kontenjanına giren vatandaşlarımıza ve kısa süreli sigorta kapsamına alıyoruz.
Tabii ilk uygulamaya başladığımızda bu rakam biraz düşük geldi. Vatandaşlarımızın birtakım tepkileriyle karşılaştık ama şimdi burada yönetmelikte bir değişiklik yapıyoruz. Bu rakamı da haftada 3 gün çalışma şartıyla kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyorlar bunlar. Aynı zamanda 3 gün burada çalıştıktan sonra özel sektörde de başka alanlarda da çalışabileceksiniz. Bu aynı zamanda inanılmaz derecede iş verimini artıran bir program. Bu çerçevede özellikle program devam ederken başka bir yerde örneğin ev kadınları, öğrenciler okuluna gidebilir, ev kadınları işlerini yapabilirler. Ama bizim hedefimiz bu özel politika gerektiren grupları istihdama katmak olacaktır.
“Hedef grubumuzda öğrenciler ve ev kadınları var”
Bu çerçevede bu bazı alanları belirliyoruz. Vatandaşlarımızın İUP’a başvuracak vatandaşlarımız için şu alanları ben size paylaştığımda vatandaşlarımız belki İUP’a katkıları daha fazla olacak, “Ben de çalışmak istiyorum” diyeceklerdir belki. Bakın, yeşil dönüşümü destekleme programları kapsamında ağaçlandırma, geri dönüşümü destekleme faaliyetlerinde bulunabilecekler. Aynı zamanda sosyal hizmetleri destekleme faaliyetlerinde, çocuk bakımında sorumluluklar alabileceklerdir. Engelli yaşlı hasta bakımına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi sürecinde görev alabileceklerdir.
Tarımsal üretim uygulamaları ve hayvancılık faaliyetlerinin desteklenmesinde aktif roller üstlenebilecekler. Tarihi ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirmeleri aklınıza gelebilecek yani tüm kamu kurum ve kuruluşlarının icraat alanına gelen alanlarda da İUP kapsamında istihdam edebilecek edebildiğimiz bu vatandaşlarımız çalışabilecekler. Özellikle hedef grubumuzda öğrenciler ve ev kadınları var.
O maddede bağımlılıkla mücadeleyle eğitimi var. Gerçekten yeni bir model, vizyon niteliğinde, reform niteliğinde bir program. Biz bunun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Bakın, iş arama becerisinin geliştirilmesi. Çünkü işsiz, çalışma motivasyonu yok ve çalışma hayatına hiç girmemiş, bu deneyimi kazandırmaya gayret ediyoruz.
Bilgisini, becerisini geliştireceğiz, çalışma alışkanlığı ve disiplinini kazandıracağız bu eğitimlerle. Örneğin iş ahlakı, motivasyon, stres yönetimi, finansal okuryazarlıkla ilgili. Çünkü paranın yönetimi o kadar önemli ki… Maaş alıyorsunuz, belli bir oranda ama bunu nasıl yöneteceksiniz? Bunun yanında iş sağlığı güvenliği eğitimi gibi bir takım eğitimlerle biz vatandaşlarımızı, özellikle kişiler arası ilişkiler, halkla ilişkiler ve etkili iletişim konularında da İUP’a giren bu kursiyerlerimize bir ay boyunca bu eğitimi veriyoruz. Bu eğitimden sonra da çalışma hayatına uyumunu sağlayacak şekilde artık çalışmaya başlıyorlar. Ama dediğim gibi haftada 3 gün çalışırken, geri kalan zamanda da 4 gün özel sektörde ya da kendi işiniz, özel işiniz olabilir. Orada çalışabilirsiniz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki, aktif iş gücü politikalarımızdan ve programlarımızdan yararlanan vatandaşlarımız da İUP’tan faydalanabileceklerdir.
“Sosyal yardıma olan bağımlılığı azaltmamız lazım”
Tabii burada sosyal yardım konusu da çok önemli. Sosyal yardıma olan bağımlılığı da azaltmamız lazım. Çünkü üretmek ve Türkiye ekonomisini geliştirmek zorundayız. Sosyal hizmet hocası olarak tabii bizim dersimizde özellikle ifade ettiğimiz konu bu. Çok kolaydır balık vermek ama insanların tüm yaşamları boyunca ayakta kalabilmelerini sağlayacak, ekonomik ve sosyal, kültürel alanda yetişmelerini ve özünde olan potansiyellerinin ortaya çıkartılması işte burada biz devreye gireceğiz.
“İŞKUR hazır”
İş gücü piyasalarına girecek şekilde kolaylaştırıcı icraatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Böylece bu yeni bir model ve reform hareketimizle de aslında işsizliği azaltmış olacağız, atıl durumda olan, çalışmak isteyen ya da motivasyonu sıfıra gelmiş olan vatandaşlarımızı da iş dünyasıyla, üretimle, alın teriyle, para kazanmanın ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından da iş gücü piyasalarını biz bu vatandaşlarımızı bekliyoruz.
İŞKUR hazır. İl müdürlüklerine, hatta ona da gerek yok, İŞKUR web sayfamızdan bu programdan faydalanabilecekler. Üniversite öğrencileri için çok iyi bir fırsat. Niçin? Haftada 3 gün çalışacaklar. Nerede çalışacaklar? Kütüphanede çalışacaklar örneğin üniversitede. YÖK’e 50 bine yakın kontenjan tanıdık. Yeter ki öğrencilerimiz gelsin burada spor salonlarında, kütüphanede, yemekhanede destek versinler.
“Sosyal boyut da çok önemli”
En önemli konu şu, bireyleri, vatandaşlarımızı iş hayatına kattığımızda büyük bir deneyime sahip oluyorlar. En büyük eksikliğimiz de bu. İş hayatında bir yerden başlamamız gerekiyor. 10 ay süreyle uyguladığımız bir program. İş gücü piyasasına girmiş olacak, ilişkileri görmüş olacak, etkileşimleri görecek. Hani ekonomik boyut değil ki önemli olan. Aynı zamanda sosyal boyut da çok önemli.
Biz bu gençlerimizi, kadınları yetiştirmek ve iş gücü piyasasına hazırlamak zorundayız. Ki iş gücü piyasası sürekli değişim içerisinde. Eğer bu değişimlere uyum sağlayacak şekilde biz vatandaşlarımızı yetiştiremezsek, bu noktada da ciddi anlamda ileride sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Dikkat edin, gelişmiş birçok ülkenin uygulamış olduğu politikalar arasında da bu yeni nesil iş modelleri söz konusu. Saat başı, part-time çalışma, uzaktan çalışmadan söz ediyoruz. Bu konuda artık bir revizyona ihtiyaç var, reforma ihtiyaç vardı.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın teşrifleriyle bu programı açtık. Yaklaşık 1-1,5 ay oldu. Şimdi başvuruları alıyoruz ve bu başvuruların giderek arttığını görüyoruz. Bizim hedefimiz burada daha önceki programlarda ayırdığımız bütçeyle bir kişi çalışırken aynı bütçeyle 3 vatandaşımızı İUP kapsamında istihdam edebileceğiz inşallah.
Çalışma izni kriterleri güncellendi
Yakın zamanda yayınlanan ve yayınlanacak olan bir kriter güncellemesi söz konusu. Özellikle bu çalışmamızla hem ülkemizde çalışan yabancıları hem de çalışmak için ülkemize gelen yabancıları kapsayan ve onları ilgilendiren çalışma izni değerlendirme kriterlerini biz masaya yatırdık. Burada bunu bu yönetmeliğin daha da esnek hale getirilmesi, daha kolay uygulanabilir noktaya getirmemiz açısından da bizim için çok önemli bir başlangıç oldu. Çünkü Türkiye bu çalışma hayatı buluşmalarında işverenlerimizin en önemli sıkıntıları arasında bu konu yer almaktaydı.
“Artık bu koşulları daha da esnek hale getirdik”
Bu yönetmelik değişikliğinde özellikle istihdam, ücret ve mali yeterlilik gibi 3 boyutta güncellemeler ve reform çalışmalarına girdik. Yabancıların kayıtlı çalışmalarının artırılması amacıyla, çalışma ilişkilerine ilişkin bir reform taslağı hazırladık. Örneğin mevcut durumda ülkemizde çalışan her bir yabancı için 5 Türk vatandaşı istihdamı şartı söz konusuydu. Bunu daha kolaylaştırıcı hale getirdik. Yani artık bu koşulları daha da esnek hale getirdik. Çünkü üretimde bulunsun insanlar, bu yönde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Bu revizyon aracılığıyla özellikle bilişim, turizm, sağlık, sağlık turizmi, evde bakım, ev hizmetleri gibi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda ve sektörlerde bu yabancıların çalışma izinlerinin kolaylaştırılmasını sağlıyoruz. Çünkü bunun yanında özellikle kamu kurumlarında çalışan çok nitelikli ve stratejik projelerde görev yapan yabancı yatırımcılar ve girişimciler ve çalışanlar da söz konusu. Bunun bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da böyle bir değişiklik gerçekleştirdik.
“Yabancı yatırımcıları ve girişimleri ülkemize çekmiş oluyoruz”
Özellikle şunun altını çizmek isterim. Bizim burada uluslararası iş gücü politikamızın temelinde özellikle iş gücü ihtiyacımızı öncelikle yerli iş gücümüzden karşılanmasını hedefliyoruz. Yani vatandaşlarımızdan karşılanmasını arzu ediyoruz. Ancak sizler de haberlerinizde sık sık gündeme getiriyorsunuz. İşte işverenlerimiz sektör temsilcileri çalışacak personel bulamıyorum. Tarımda, sanayide, imalat sektöründe, bu çok önemli bir eksiklik. Ama biz bir yanda istihdamı artırırken, bir yanda iş gücüne katılımı artırırken, çalışacak insan bulamadığımız takdirde sektör ciddi anlamda sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.
Çok önemli projeleri hayata geçirdik. Yaklaşık bir ay önce Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla Türkiye Tek Vize programını hayata geçirdik. Burada da özellikle ülkemize start-up girişimi kurmak isteyen girişimcilere, yabancılara hızlandırılmış ve istisnai usule tabi çalışma izin süreçlerini sunuyoruz ve ilk başvuruda da 3 yıla kadar çalışma izni tanıyacağız. Böylece yabancı yatırımcıları ve girişimleri ülkemize çekmiş oluyoruz.
Bürokrasiyi azaltmak lazım. Biz de bunu yapıyoruz ve bu yönde de idari bir süreç izleyeceğiz inşallah. Türkiye tek vize programıyla birlikte bir yanda yeni girişimleri ve yeni yetenekleri ülkemize kazandırıyoruz ancak bununla da yetinmiyoruz. Bu yeteneklerden yerli iş gücümüzün faydalanmasına yönelik eğitimlerle ve diğer çalışma alanlarımızla inovasyon ekosistemizi destekliyoruz. Çünkü yabancı iş gücü geliyor, girişimci geliyor ama bunun yanında yatırımlarda bulunurken, bizim ekosistemimiz, inovasyon ekosistemizi güçlendiriyoruz. Onlardan faydalanıyoruz.”