Bakan Derya Yanık NTV Canlı Yayınına Katıldı
* NTV’de Özgür Akbaş’ın konuğu olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, seçim aracındaki AFAD kolilerine ilişkin “Ben ne gördüm ne de aracı kullandık. Görüntülerden ben de çok rahatsız oldum, çok üzüldüm ama bir art niyet, kasıt yok. Bu anlamda da hakikaten kamuoyundan arkadaşlarımız adına özür dilerim. Bunun olmaması gerekir.” dedi.
* Bakan Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumu, seçim beyannamelerindeki aile ve gençlik bankası vaadi ve kamuya engelli öğretmen ataması hakkında da açıklamalarda bulundu.
Bakan Yanık, NTV’de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Yoğun programları nedeniyle küçük bir rahatsızlık geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun dileğinde bulunan Bakan Yanık, Erdoğan’ın durumunun gayet iyi olduğunu söyledi.
Bakan Yanık, AFAD’ın yardım kolilerinin seçim aracında taşındığı iddiasının sorulması üzerine, “Muhalefetin eleştirmesi, yorumları doğrusu bizim için çok bir anlam ifade etmiyor. Bir açıklama yaptık, şimdi de bir açıklama yapacağım, milletimize borcumuz var, milletimize bir açıklama yapmamız gerekiyor. Muhalefet, bu anlamda bize kamu kaynaklarını kullanma ya da yandaşlara menfaat temin etme noktasında ders verecek sıralamaya bile girebilecek durumda değil.” dedi.
Konunun bilgisi dışında geliştiğini belirten Bakan Yanık, “Konudan benim hiç haberim bile yok. Seçim kampanyası yürüten herkes bilir, il başkanlıkları, seçim koordinasyon merkezleri adaylar adına araçlar giydirir, propaganda çalışmaları yaparlar. O araçlar sokaklarda seçim çalışmalarında kullanılırken seçmene adayların tanıtımı yapılır. Dolayısıyla bahsi geçen araç da bunlardan bir tanesi. Ben ne gördüm ne de herhangi bir şekilde o aracı henüz daha kullanmadık. Önümüzdeki süreçte gayet tabii kullanacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Yanık, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin Osmaniye’yi de etkilediğini anımsatarak, şöyle konuştu:
“Sanki ben bizatihi talimatlandırmışım ve böyle bir kampanya yürütüyormuşum gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Burası bir deprem bölgesi, daha üzerinden 3 ay geçmedi, çok ağır bir yıkım yaşadık. Osmaniye, tablo çok ağır olduğu için hafif geçiren illerden biri sayılıyor ama kentte 1010 can kaybımız var. Rahime Hatun, İstasyon Caddesi’ne doğru gittiğinizde şehrin merkezi bomboş şu an, tarlaya döndü. Dolayısıyla bu kadar ağır bir yıkımın içerisinde insanların halen deprem, depremzede refleksiyle hareket etmeleri çok normal. Nitekim depremzede vatandaşlarımız da ilk ve en kolay ulaşabilecekleri yerleri arayıp ihtiyaçlarını dile getiriyorlar. O gün de bir kısım vatandaşımız arkadaşları arıyorlar, ‘Gıda kolisine ihtiyacımız var, nereden, nasıl alabiliriz?’ diyorlar. Onlar da ‘Biz getirelim.’ diyor. Mevzu bundan ibaret. Çok açık, dürüstçe söylüyorum; seçim çalışmalarında kamu kaynaklarını kullanacak olsam 5 tane AFAD kolisiyle yapmam bunu. Ben kendi makam araçlarımı bıraktım. Seçim bölgemde sivil araçla geziyorum, Togg’u getirmedim. Daha doğrusu ayın 13’ünde geldik, sadece vatandaşlarımız bir görsünler diye getirdik, makam aracı olduğu için geri göndermiştim. O kadar ısrar geldi ki dün itibarıyla tekrar getirdik. Onu bile kullanmadım ben arazide. Dolayısıyla 5 tane AFAD kolisiyle bunu yapmaya hakikaten ihtiyacımız yok. Arkadaşlarımız tamamen yardım refleksiyle; çünkü deprem bölgesi, herkes o travmayı yaşadı. Hiç onu düşünmüyor tamamen düşüncesizlik onu söyleyeyim.”
“Art niyet yok”
Olayda kasıt olmadığını vurgulayan Bakan Yanık, “Görüntülerden ben de çok rahatsız oldum, çok üzüldüm. Ama bir art niyet, kasıt yok. Bu anlamda da hakikaten kamuoyundan arkadaşlarımız adına özür dilerim. Bunun olmaması gerekir.” dedi.
Bakan Yanık, olaydan rahatsızlığını yineleyerek, şunları kaydetti:
“Vatandaşlara ayni yardımları benim bakanlığım yapıyor, ben yapıyorum. Bütün deprem bölgesine ve 85 milyona benim bakanlığım vakıflar üzerinden ayni ve sosyal yardımları yapıyor. Seçim otobüsüne 5 tane koliyi yığmaya hiç ihtiyacım yok. Çok açık, net söylüyorum. Bu kadar dürüstçe ifade ediyorum. Dolayısıyla oradan bir şey çıkmaz ama görüntülerden evet ben de rahatsız oldum. Arkadaşlarımızın seçim süreçlerinde daha hassas olmaları ve kamu mekanizmasını harekete geçirmeleri lazımdı. O telefon geldiğinde arkadaşımız AFAD yetkililerini ya da bizim vakıf yetkililerimizi arayacak, ‘Şurada şu vatandaşımızın bize böyle bir talebi geldi, acaba doğru mu değil mi, ihtiyacı var mı, gidip bir bakar mısınız?’ diyecek. Sen niye alıp koli götürüyorsun? Senin işin değil ki o. Tamamen deprem bölgesi refleksi, seçimi de düşünmüyor. Hiç öyle bir şeyi yok. O ölçekler sıralaması içerisinde depremzede vatandaşın ihtiyacı, onun için daha önemli. Durum bu kadar basit aslında ama bu dönemlerde böyle abartmalar olur.”