Bakan Çavuşoğlu: Yunanistan ile Diyalog Kanalları Eskisinden Daha Açık
ANKARA – UHA HABER – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.’ dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Kriter Dergisi’nde SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN’a konuştu.
Yunanistan’la diyalog kanallarının eskisinden daha açık olduğunu belirterek, “Bu olumlu gündemin Yunanistan ile ikili meselelerimizi samimiyetle tartışabileceğimiz bir ortam oluşturmasını umuyoruz. Biz, bu doğrultuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan’dan da bu süreçte aynı samimiyeti ve aynı siyasi iradeyi göstermesini bekliyoruz.” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesiyle ilgili soruya verdiği yanıtta, yıllardır federasyon temelinde müzakerelerin götürüldüğünü ancak Rum tarafının Türk tarafını siyasi eşit kabul etmemesiyle bu müzakerelerin çöktüğünü açıkladı.
Bu doğrultuda iki devletli çözümün masaya geldiğini söyleyen Çavuşoğlu, önerinin hem Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarının, yani egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyidine hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında bir iş birliğinin tesisine dayandığını ve Türkiye olarak, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesi noktasında her türlü girişimi yaptıklarını dile getirdi.
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, tüm muhataplara da adadaki gerçeklere odaklanması gerektiği mesajını verdiklerini hatırlatarak, Kıbrıs Türklerine yapılan çifte standartlardan vazgeçmeleri gerektiğini söylediklerini, sahadaki gerçeklerle uyumlu, iki devletli çözüm önerisinin muhataplarca değişen koşullar çerçevesinde daha dikkatli bir şekilde dikkate alınacağına inandığını ifade etti.
Doğu Akdeniz’de kapsamlı bir iş birliği yapılması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, Türkiye’nin ve KKTC’nin dışlandığı girişimlerin başarısız olmaya mahkum olduğunun da altını çizdi.
Atılan tek taraflı adımların gerginliği tırmandırdığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Ülkemizin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla korumaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olarak bölgede kilit aktörüz. Bizim önceliğimiz her zaman olduğu gibi diplomasi, iş birliği ve eş güdüm. Sayın Cumhurbaşkanımız AB’ye 2020’de kapsamlı bir Doğu Akdeniz Konferansı yapılmasını önerdi. Bu önerimiz diğer aktörlerce de benimsenmeli ve artık hayata geçirilmeli. Ayrıca Kıbrıs Türkleri de hidrokarbon konusunda Rumlara 2011, 2012 ve 2019’da iş birliği önerilerinde bulundu. Biz bu önerileri de destekliyoruz.”
“Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin sorunların çözümü için samimi bir diyalogdan yana olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve ticari ilişkilerdeki olumlu gündemi daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, “Ekonomide iş birliğine odaklanan pozitif gündem, 2021’de ikili ticarette olumlu etkilerini göstermeye başladı ve 2020’ye kıyasla yüzde 70 artarak 5,2 milyar dolara ulaştı. Bu olumlu gündemin Yunanistan ile ikili meselelerimizi samimiyetle tartışabileceğimiz bir ortam oluşturmasını umuyoruz. Biz, bu doğrultuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan’dan da, bu süreçte aynı samimiyeti ve aynı siyasi iradeyi göstermesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye dünya için bir umut”
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, 11-13 Mart’ta düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak, 17 devlet ve hükümet başkanı ile 80 bakan ve 39 uluslararası teşkilat üst düzey yetkilisinin iştirak ettiğini belirterek, 75 ülkeden 3 binden fazla katılımcının iştirak ettiğini ve dünyadaki ülkelerin yüzde 40’ının Antalya’da üst düzeylerde temsil edildiğini belirtti.
ADF’nin bir dünya markası haline geldiğini de söyleyen Çavuşoğlu, “ADF’de Sayın Cumhurbaşkanımız 11, ben de 67 ikili görüşme gerçekleştirdik. Konuk ülke yetkilileri arasında 212 ikili görüşme oldu. ADF bu açıdan adeta küçük bir BM Genel Kurulu toplantısı gibiydi. Çok farklı aktörler, ADF şemsiyesi altında bir araya geldi. Örneğin Afganistan Geçici Hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ile ABD heyeti arasında bir görüşme oldu.” ifadelerini kullandı.
Mevlüt Çavuşoğlu, Forumu, Türkiye’nin yürüttüğü dış politikanın bir parçası olarak nitelendirerek bugün dünyada bir Türkiye profilinin bulunduğunu, Türkiye’nin küresel bir aktör haline geldiğinin altını çizdi ve “Türkiye’nin gücünü ve uluslararası alanda oynadığı rolü herkes kabul ediyor. Türkiye’nin aktif, ilkeli ve adil tutumu herkes tarafından takdir ediliyor.” dedi.
Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin ADF ve İstanbul’da yaptığı toplantıları da hatırlatan Çavuşoğlu, bunu Türkiye’ye duyulan güven sayesinde yapabildiklerini, Türkiye’nin dünya için bir umut, Türkiye’den beklentilerin büyük olduğunu ve bunu farklı coğrafyalardaki mevkidaşlarıyla yaptığı her temasta gördüğünün altını çizdi.
“Uluslararası örgütlerde reform ihtiyacının elzem olduğunu savunuyoruz”
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna krizinin başından bu yana Türkiye’nin politikasının, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, silahların susması ve insani drama son verilmesi olduğunu belirtti.
Kalıcı ateşkes için taraflar arasında kolaylaştırma faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Çavuşoğlu, ADF kapsamında gerçekleşen Ukrayna-Rusya dışişleri bakanları görüşmesi ardından ivmenin kaybedilmemesi için Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarını ziyaret ettiğini söyledi.
Bu görüşmelerde bazı konularda yakınlaşma gördüklerini belirten Çavuşoğlu, “İlkesel bir tutum izliyoruz. İki ülke de bize güven duyuyor. Biz, savaşın neden olduğu insani felaketin bir an önce durdurulmasına katkı sağlayacak her türlü girişimi olumlu karşılıyoruz. Öte yandan, her iki ülkeyle savaş öncesi yakın iş birliğimiz, ayrıca samimi ve açık konuşabilme kabiliyetimiz, bu süreçte ülkemize kendine özgü bir konum kazandırdı. Tüm dünya Türkiye’nin attığı adımları ve gayretlerini yakından izliyor ve takdir ediyor.” dedi.
Burhanettin Duran’ın “Uluslararası sistemde bir dönüşüm olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da yanıt veren Çavuşoğlu, dünyada ekonomik ve teknolojik alanda çok hızlı bir dönüşüm yaşandığını ifade etti.
Bu dönüşümün askeri ve siyasi etkileri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Uluslararası teşkilatların ve küresel yönetişim mekanizmalarının mevcut sorunlara etkili çözümler üretemediği tespitine katılıyorum. Dolayısıyla uluslararası örgütlerde reform ihtiyacının elzem olduğunu savunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, çağın sınamaları karşısında yeni çözüm yöntemleri üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm ülkelerin, küresel tehditlere yanıt verebilen, kapsayıcı, adil ve etkin bir uluslararası sistem için gayret göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD ile ilişkiler
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin girişimci ve insani dış politikasının yalnızca ülke çıkarlarına değil dünya barışına da hizmet ettiğini vurgulayarak, Türkiye’nin önceliklerinden birisinin bölgede ve diğer coğrafyalarda çok taraflı ve ikili iş birliklerini güçlendirmek olduğunu belirtti
Çavuşoğlu, Güney Kafkasya ve Orta Doğu’da normalleşme çalışmalarının devam ettiğini hatırlatırken Türkiye-ABD ilişkilerine de değindi.
ABD ile birçok bölgesel ve küresel meselede ortak noktalar bulunduğunu açıklayan Çavuşoğlu, bununla birlikte ABD’nin ulusal güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren, PKK/YPG, FETÖ ve yaptırımlar gibi meselelerde izlediği tutumun müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını aktardı.
Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın kurulmasını kararlaştırdığı Stratejik Mekanizmaya da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Mekanizma gerek görüş ayrılıklarımızın gerek iş birliği olanaklarımızın kapsamlı ve yapısal bir şekilde ele alınmasına imkan sağlayacak. Mekanizmanın faaliyete geçmesine yönelik ilk adımın yakında atılması öngörülüyor.” dedi.
“AB’yle ayrıcalıklı ortaklık veya başka türlü iş birliği modelleri bizim gündemimizde yok”
Çavuşoğlu, son dönemdeki gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) için önemini bir kere daha ortaya koyduğunu belirterek, “AB’nin küresel konularda Türkiye’yi yanında tutması ve artık bünyesine dahil etmesi kendi çıkarına.” ifadesini kullandı.
AB üyeliğinin Türkiye için stratejik hedef olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “İlişkilerimizin belkemiğini de katılım süreci oluşturuyor. Bazı çevrelerce dile getirilen ayrıcalıklı ortaklık veya başka türlü iş birliği modelleri bizim gündemimizde yok.” dedi.
Çavuşoğlu, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmasına hemen başlanması gerektiğinin de altını çizerek, vize serbestisi beklentisinin de güçlü olduğunu, Türkiye’nin somut ve olumlu adımlar atmaya da hazır bulunduğunu dile getirdi.
“İdlib’te ateşkesin korunmasına önem veriyoruz”
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerine yönelik soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, artan ilişkilerin sonucu olarak toplam ticaret hacminin 2003’te 5,4 milyar dolardan 2021 sonunda 35 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
Afrika ile eşit bir iş birliği yapıldığına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin sömürgecilikten kaynaklanan bir kamburu yok, gizli amaçları ve gündemi de yok.” diye konuştu.
Türk dünyasıyla ilişkilerin de Türkiye’nin dış politikasının önemli boyutlarından biri olduğuna değinen Çavuşoğlu, Türk Konseyi’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşmesiyle tam teşekküllü bir uluslararası kuruluş olduğunu söyledi.
Bu kararın alındığı Kasım 2021’deki İstanbul Zirvesi’nde Türk Dünyası 2040 vizyon belgesinin de imzalandığını söyleyen Çavuşoğlu, teşkilatın yol haritası niteliği taşıyan bu belgenin Türk devletleri arasındaki ilişki ve iş birliğinin daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi için atılacak adımları belirlediğini belirtti.
Çavuşoğlu, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
“İdlib’de ateşkesin korunmasına önem veriyoruz. Keza Astana garantörleriyle beraber kurulmasına ön ayak olduğumuz Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının ivme kazanarak sürmesini ve somut sonuçlar doğurmasını önemsiyoruz. Suriye’deki bir diğer öncelikli meselemiz de terörle mücadele. DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı mücadelemiz önümüzdeki dönemde de kararlılıkla devam edecek. Suriye ihtilafının askeri yöntemlerle çözülemeyeceğinin başta rejim olmak üzere ilgili taraflarca artık idrak edilmiş olduğunu düşünüyoruz. Ülkemiz siyasi çözüme yönelik çabalarını önümüzdeki dönemde de güçlü bir şekilde sürdürecek.”
Türkiye’nin dünyada en çok temsilciliği bulunan beşinci ülke olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılının yanı sıra Türk Hariciye Teşkilatı’nın 500. yılını idrak edecek olmanın mutluluğunu yaşayacağız. İnşallah, teşkilatımız genişlemeye devam edecek. Milletimizin çıkarlarını dünyanın dört bir yanında korumaya devam edeceğiz.” dedi.
[UHA Haber Ajansı, 08 Nisan 2022]