Bakan Çavuşoğlu, “Neden sadece terör örgütleriyle ilgili endişe duyuyorsunuz”

ANKARA – UHA HABER / Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türk milleti savaşın en acımaz olduğu dönemlerde bile sivilleri koruyan bir millettir” dedi.
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘TRT Haber AA’ kaynaklı haberine göre, Türkiye’nin terörle mücadelesi konusunda konuşan Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Terörle mücadele için, güvenliği korumak için yeri geldiğinde tereddüt etmeden sınırın ötesine geçiyoruz. Bazen telefon açıyorlar ‘Endişe duyuyoruz.’ Neden endişe duyuyorsunuz? ‘İşte o müdahalelerinizden.’ Peki terör örgütünün saldırıları sonucunda askerimiz, polisimiz veya sivillerimiz şehit oluyor diye endişe duyuyor musunuz? Neden sadece terör örgütleriyle ilgili endişe duyuyorsunuz? Mazeretleri çok, ‘kem küm.’ ‘Efendim uluslararası hukuk.’ Sanki uluslararası hukuku bilmiyoruz. ‘Efendim sivillerdi.’ Türk milleti savaşın en acımaz olduğu dönemlerde bile sivilleri koruyan bir millettir. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız her yerde siviller konusunda herkesten daha fazla hassastır. Ama bir bahane bulacak ya. Hemen bir bahane buluyor. Dertleri PKK/YPG’yi güçlendirmek. İşte Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekatımızda da teröristleri o bölgeden temizliyoruz. O bölgeden teröristleri temizlerken sadece Irak’ın geneline değil özellikle o bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimize de destek veriyoruz. Kürtlerin en büyük düşmanı PKK terör örgütüdür, YPG’dir.”
“Müttefik olmak istiyorsan, Türkiye’yi düşman ülke gibi göremezsin”
Bakan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin Türkiye’nin taleplerinin somut adımlarla karşılanması gerektiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Milletimizin güvenliği söz konusu olduğunda verecek tavizimiz yoktur. İşte İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinde de bu anlayışla sapasağlam duruyoruz. Bizim onlardan istediğimiz, beklentilerimiz mümkün olmayan bir şey değil. Teröre destek veriyorsun, verme. Teröristler ülkende, kapılarını açmış barındırıyorsun, her türlü faaliyetlerine izin veriyorsun, finansmanına göz yumuyorsun. Oralardan Kandil’e ya da şu anda bulundukları bölgelere çocukların zorla götürülmesine vesile oluyorsun. Onların bu çalışmalarına fırsat veriyorsun, engellemiyorsun. İkincisi müttefik olmak istiyorsan, Türkiye’yi düşman ülke gibi göremezsin. Terörle mücadelesinden dolayı ambargo uygulayamazsın. ‘Bunları uygularım.’ dersen NATO’ya da üye olamazsın, bu kadar basit.
Biz bazı ülkeler gibi, Yunanistan gibi Makedonya’ya ‘İsmini değiştir.’ demiyoruz. İsmini değiştirmek bir ülke için ne kadar zor bir şey, bir millet için bunu kabul etmek ne kadar zor biliyorsunuz. Yunanistan bu şımarıklığı yaparken, 12 sene Makedonya’nın NATO’ya üyeliğini engellerken neredeydiniz? Neredeydi o zaman dayanışma? Şimdi bu ülkelerin AB üyeliği olabilmesi için de müzakereler devam ediyor. Kalkıyor, bazı ülkeler diyor ki ‘Sen aslında şimdi Makedon’sun ama AB’ye girmek istiyorsan geçmişinde şuydun, buydun, bunu kabul etmek zorundasın.’ Hangi ülke, hangi millet bunu kabul eder? Bunlara bir şey demiyorlar, sürekli bize ‘Dayanışma önemli, güvenlik önemli.’ diyorlar.
Onlar da korkuyor, tamam onların korkusu meşru olabilir, buna itirazımız yok ama Türkiye’nin terörle ilgili güvenlik endişeleri meşru değil mi? NATO’nun düşman olarak gördüğü unsurlara baktığınız zaman bir tanesi de terör değil mi? Madrid’de terörle ilgili, NATO’nun güneyiyle ilgili teröre odaklanacak bir özel oturum da düzenleyeceğiz.
Genel Sekreteri tebrik ediyoruz. İspanya’ya da teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar için de önemli. Bu endişelerimizi karşılamaları gerektiğini hem NATO’ya hem diğer müttefiklere hem de bu iki ülkeye net bir şekilde söyledik, sağlam duruşumuz devam ediyor. Bizim endişelerimiz somut adımlarla karşılanmalı, kuru laflarla değil.”
[UHA Haber Ajansı, 25 Haziran 2022]