ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:56 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
00:31 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
00:28 ‘Temiz Yerel Yönetim’ Vaadine Ne Oldu?
00:21 Dışişleri Bakanı Fidan, bugün Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
00:15 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
00:10 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
00:06 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
00:03 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
00:02 Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan flaş adaylık açıklaması!…
22:26 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bahçeli: Kıbrıs Türklüğü kendi kaderini tayin etmeye kararlıdır

Bahçeli: Kıbrıs Türklüğü kendi kaderini tayin etmeye kararlıdır
27 Temmuz 2021
395
A+
A-

UHA HABER / MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kıbrıs Türklüğü kendi kaderini kendi tayin etmeye, kendi göbek bağını kendi kesmeye hazırdır, buna da kararlıdır.” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kıbrıs meselesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“Husumet ve hıyanet rüzgârı hız kesmeden devam etmektedir”

Milli ve tarihi haklarımız üzerinde kuşku uyandırmaya çalışan iç ve dış odakların uzun süreden beri estirdikleri husumet ve hıyanet rüzgârı hız kesmeden devam etmektedir.

Türk milleti bu muhasım ve mütecaviz kuşatmaya misliyle mukabele ve müdahale etmeye hiç şüphe yok ki muktedirdir.

Ne kadar haklı olsak da, bölgesel ve küresel alanda, ülkemizi doğrudan veya dolaylı şekilde ilgilendiren her konu başlığı ya sürüncemeye bırakılmakta ya da çözümsüzlüğe havale edilmektedir.

“Kıbrıs meselesi ülke ve dünya gündeminin ağırlık merkezidir”

Maalesef önü arkası planlanmış, diplomasinin ayak oyunlarıyla perçinlenmiş oyalama mekanizmaları yıllardır tedavülde tutulmaktadır.

Yaklaşık 60 yıldır Kıbrıs meselesi ülke ve dünya gündeminin ağırlık merkezidir.

“Barış ve uzlaşmadan kaçan yegâne taraf Rumlar olmuştur”

Kıbrıs Türklüğünün hak ve çıkarlarıyla, eşitliğe ve egemenliğe dayalı devlet ve toplum hedefi sürekli engellenmiş, sürekli yokuşa sürülmüştür.

Yunanistan takviyeli Rum kesiminin iyi niyetten uzak tavrı Kıbrıs’ta adil, kalıcı, hakkaniyetli ve sürdürülebilir nitelikli çözüm ikliminin yeşermesini sabote etmiş, bilahare çıkmaza sürüklemiştir

Bugüne kadar ki tecrübelerle somutlaşan yalın gerçek şudur: Kıbrıs’ta çözümden korkan, barış ve uzlaşmadan kaçan yegâne taraf Rumlar olmuştur.

Rumların uzlaşmaz tutumu tüm müzakere etaplarını boşa düşürmüş, sekteye uğratmıştır.

“Ortaklık devleti kurulması bugünkü ortamda imkânsız bir hale gelmiştir”

Rumların, Ada’nın tek sahibi gibi hareket etmesi, üstelik ve küstahça Kıbrıs Türklüğüne azınlık muamelesi yapması tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, coğrafyanın ruhuyla örtüşmeyen bir hezeyan, bir çarpıklık, bir densizliktir.

Bu nedenle Kıbrıs’ta ortaklık devleti kurulması bugünkü ortamda imkânsız bir hale gelmiştir.

Bunun faili de AB ve ABD’nin önyargılı siyasetinden güç alan Rum-Yunan zihniyetidir.

“Kıbrıs Türklüğü kendi göbek bağını kendi kesmeye hazırdır”

Kıbrıs Türklüğü kendi kaderini kendi tayin etmeye, kendi göbek bağını kendi kesmeye hazırdır, buna da kararlıdır.

Kurulan müzakere masalarını dağıtan, uzlaşmaya yanaşmayan, çözüm ümitlerini dinamitleyen Rumların tüm çabaları beyhudedir.

“Kıbrıs’ta iki ayrı devlet varlığı artık herkesçe kabul edilmelidir”

7-11 Kasım 2016’da İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında ele alınan; “yönetim ve güç paylaşımı, AB, ekonomi ve mülkiyet” başlıklı konularını çözümsüzlükle düğümleyen Rumlardır.

28 Haziran-7 Temmuz 2017’de yine İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında düzenlenen Kıbrıs Konferansı’na Türkiye’nin yanı sıra diğer garantör devletler Yunanistan ve Birleşik Krallık, gözlemci olarak AB ile Ada’daki iki taraf katılmış, yine bir sonuç alınamamıştır.

Geçtiğimiz Nisan ayının son günlerinde Cenevre’de yapılan Kıbrıs Konferansı’ndan da makul ve umut edilen bir netice çıkmamıştır.

Birleşmiş Milletler himayesinde on yıllardır süregelen Kıbrıs görüşmeleri hiçbir işe yaramamış, deyim yerindeyse bir arpa boyu mesafe alınamamıştır.

Bu kapsamda federasyonu esas alan görüşme trafiğinin hiçbir anlamının kalmadığı, iki devletli çözümden başka bir seçeneğin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet varlığı artık herkesçe kabul edilmelidir.

AB’yle birlikte ABD’nin, bunun yanında Rum-Yunan ortaklığının iki devletli çözüm teklifini kabul etmemesi Kıbrıs Türklüğü için önemsiz bir ayrıntıdan ibarettir.

“Açılımı reddeden açıklamalar Türk milleti nezdinde yok hükmündedir”

46 yıl kapalı halde tutulan Maraş’ın mülkiyet haklarına riayet edilerek açılması, bu açılımın Kapalı Maraş’ın yüzde 3,5’una tekabül eden pilot bir bölgede başlayacak olması pek çok çevreyi rahatsız etmektedir.

Yeni mağduriyetlerin oluşmasına ortam açmadan, dahası var olan mağduriyetleri gidermek suretiyle Kapalı Maraş’la ilgili müspet tasarrufun isabetli ve yerinde bir karar olduğu tartışmasızdır.

ABD’nin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu açılımı reddeden açıklamaları ise Türk milleti nezdinde yok hükmündedir.

“Kıbrıs Türk devletinin tezahürü geri dönülemez bir amaçtır”

Egemenliğin ve mülkiyet haklarının üzerinde hiçbir ülke, hiçbir uluslararası kuruluş olamayacaktır.

Kıbrıs Türklüğü iradesine sahip çıkacak, Türkiye’de sonuna kadar arkasında duracaktır.

Herkes hesabını buna göre yapmak zorundadır. Kıbrıs Türk devletinin tezahürü geri dönülemez bir amaçtır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın, 20 Temmuz 2021’de açıkladığı Cumhurbaşkanlığı  binası ile parlamento binası yapılma hedefi betonlaşmanın, yeni bir inşaat hamlesinin değil, bağımsız bir devlet halinin ilk harcıdır.

“Bu medyanın devşirilmiş kalemlerinin ne yazdığı bizim nazarımızda değersizdir”

Bilerek ya da bilmeyerek bu gerçeği anlamakta direnen içimizdeki ENOSİS işbirlikçilerinin ne söylediğinin, neye hizmet ettiklerinin hiçbir kıymeti de yoktur.

Özellikle Kıbrıs Türk devletinin ayak sesini duyan fiili AKEL mensubu, aynı zamanda uyuyan mason ve komünist Mustafa Akıncı’nın istismar ve inkar yüklü beyanatları EOKA militanlığına özendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi, Kıbrıs Türklüğünün eşit egemenliğe dayanan, eşit uluslararası statüsünü tescil edecek tarihi ve stratejik kararını sonuna kadar desteklemektedir.

Emperyalizmin fonladığı, Türkiye düşmanlığı hususunda adeta yarışa giren satılmış bir kısım medyanın, bu medyanın devşirilmiş kalemlerinin ne yazdığı, neyi propaganda ettiği bizim nazarımızda değersizdir.

“Düşmanın kılıcını salladıkları ulu orta meydandadır”

Türkiye aleyhtarlarından para alanların aynı şekilde emir aldıkları, bununla da yetinmeyerek düşmanın kılıcını salladıkları ulu orta meydandadır.

Geldiğimiz bu aşamada özgür medyadan değil, güdümlü, kukla ve esaret altına alınmış medyadan bahsetmek en doğru tariftir.

Kıbrıs Türklüğünün sesini kısmaya, varlığını ortadan kaldırmaya, bekasını ve istiklalini yıkmaya ne içimizdeki sömürge artıklarının ne de haricimizdeki müstevli emellerinin gücü yetmeyecektir.

Tek devletli çözüme karşı çıkan, Kapalı Maraş’ın açılmasına itiraz eden mihrakların ne dediğinden daha çok tarihin ve milletin iradesine kulak vermek şarttır, yapılan da çok şükür budur.

“Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır”

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın siyasi ve stratejik sonucu 47 yıl sonra vasat bulmuş, Kıbrıs Türk devleti ufukta görünmüştür. Ok yaydan çıkmış, artık geriye dönüş yolu kapanmıştır.

Güney Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis’in son gelişmelerden sonra, Kıbrıs Türklerine verilen AB pasaportlarının iptaliyle ilgili hazırlığa girmesi de nafile ve art niyetli bir siyasetin deşifresidir.

Kıbrıslı Türklere ayrılıkçı diyen bu palikarya zihniyeti esasen Türk düşmanlığını geçim kapısı gören bir sefildir.

Uluslararası toplumun vicdan ve adalet ilkelerine müzahir şekilde, Rum-Yunan ortaklığının kumpaslarını görmesi, Maraş konusunda hukuka uygun adımları tasvip etmesi, Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de paylaştığı yapıcı, gerçekçi ve iyi niyetli çözüm tekliflerini desteklemesi vazgeçilmez önemdedir.

Doğu Akdeniz’in huzur, barış ve istikrarı buna bağlıdır. Dün de, bugün de, yarın da Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.

“Ankara’yla Kıbrıs’ın kaderi birdir”

Tarihin akış istikametinin hilafına kürek çekmek boşuna bir emektir. Ankara’yla Kıbrıs’ın kaderi birdir. Anadolu coğrafyası nasıl vatanımızsa, Kıbrıs’ta öyledir.

Vaki gerçek hiçbir baskı ve tahakküm karşısında değişmeyecektir.

Güvence, Kıbrıs Türklüğünün geleceğine sahip çıkma azmi, eşsiz dirayeti, kabına sığmayan vatan sevgisi, siyasi iradesinin de milli niteliğidir.

Kıbrıs Türklüğünün istikbalini Türkiye ile birlik ve dayanışma içinde düşünen Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın duruşu sağlam, mücadelesi cesur ve takdire şayandır.

Bu düşüncelerle Sayın Ersin Tatar’a göstermiş olduğu yakın ilgiden, samimi ev sahipliğinden ve şuurlu çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor KKTC hükümetiyle birlikte üstün başarılar diliyorum.

Kıbrıs davasının yol başçıları olan Merhum Dr.Fazıl Küçüğü, Merhum Rauf Denktaş’ı, Beşparmak Dağları’na kanlarını döken aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden mücahitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’inci yıl dönümü münasebetiyle Kıbrıslı Türk soydaşlarımla kucaklaşmaktan duyduğumu memnuniyeti bir kez daha ifade ediyor, hepsini hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

UHA Haber Ajansı, 27 Temmuz 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.