Bağlıkaya: Acentaları yok saymak, turizmi yok saymaktır
2. TÜRSAB Turizm Kongresi Antalya’da devam ediyor. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya kongrede değerlendirmelerde bulundu.
UHA / İnternational News Agency
TÜRSAB’ın turizmin geleceğine ışık tutmak, tüm dünyada seyahat endüstrisinde yaşanan değişimi analiz etmek ve dayanışmayı arttırmak amacıyla 16-18 Şubat 2024 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen 2. TÜRSAB Turizm Kongresi’nde konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
” Türkiye ve dünya turizminde yaşanan gelişmeleri analiz etmek, değişen tüketici davranışı ve seyahat alışkanlıklarını ele alarak meslektaşlarımızı yeni bir perspektif kazandırmak amacıyla hayata geçirdiğimiz TÜRSAB Turizm Kongremizin ikincisine katılımınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ekonomiyi çarklarını döndüren, 50’den fazla sektörü harekete geçiren, döviz girdisi sağlayan, istihdam oluşturan yapısıyla tüm dünyada bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm uluslararası rekabet bakımından öne çıkan sektörlerin başında yer alıyor.
Turizme sadece döviz, gelir ve sayılar üzerinden bakılamaz
Turizm, kamu ve sektörün bazı aktörleri tarafından öncelikle ekonomik bir faaliyet olarak ele alınsa da turizmin toplumların birbirini anlama ve farklılıklarına saygı göstermelerine katkısı en az ekonomik katkısı kadar değerlidir, önemlidir. Turizmin barışa, barışın turizme ihtiyacı var. Turizm dünyayı korumanın en etkili faaliyetlerinden biri olabilir. Bunun için turizme sadece döviz, gelir, sayılar üzerinden bakamayız. Dünyayı yaşanılmaz kılan savaş ve çevre felaketleriyle mücadelede turizmden yararlanmak gerekiyor. Bu nedenle kongremizde turizme farklı bakış açılarıyla yaklaşacak konuşmacılarımızı dinlemenin heyecanı içindeyiz.
Keskin rekabet ortamında ortak aklı hakim kılmak özel bir anlam taşıyor
Dünya turizmi bir yandan teknoloji alanındaki gelişmeler, çevre odaklı endişelerle yeni bir boyuta taşınırken diğer yandan da ülkelerin ekonomileri açısından çok daha önemli hale geldi. Turizmin gelişimi için birçok ülke özel önlemler alıyor. Dünya genelindeki tüm destinasyonlar bir yandan daha çok turisti ağırlamak, daha çok turizm geliri elde etmek için hiç olmadığı kadar büyük bir çaba içine girerken diğer yandan sürdürülebilirlik konusunda önlem alıyor. Bu keskin rekabet ortamında ayakta kalabilmenin ötesinde pazar payını artırmak ve sürdürülebilir bir turizm yapısı oluşturmak içinse yeni stratejiler geliştirmek, hedef odaklı planlamalar yapmak ve ortak akıl hakim kılmak özel bir anlam taşıyor.
TÜRSAB olarak biz de bu perspektiften hareketle yarım asrı aşan geçmişimiz ve Türkiye’nin en köklü turizm meslek örgütü olmanın getirdiği sorumlulukla sektörümüze değer katan etkinlik ve organizasyonları düzenlemeyi kendimize görev biliyoruz. Dünya turizmindeki yarışta öne çıkabilmek için mevcut başarıları sağlayan yapı ve kurumları korumanın ötesinde güçlendirmenin de ayrı bir önemi bulunuyor.
Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır
Şu bir gerçek ki bugün ülkemiz dünyada önemli turizm destinasyonlarından biri olarak tanınıyorsa bunda Türk turizmini var eden, geliştiren bugünlere getiren seyahat acentalarımızın ve her durum ve koşulda seyahat acentalarımızın temsilcisi olan TÜRSAB’ın büyük rolü var. Turizm seyahatin organize halidir. Seyahat acentaları seyahati gerekli ve mümkün kılan, organize edenler olarak turizmin aslı unsurlarıdır. Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Bizlerin yok olacağını düşünmek turizmin yok olacağını düşünmektir. Bu nedenle biz var oldukça turizm, turizm var oldukça seyahat acentaları olacaktır. Seyahat acentaları var oldukça onların meslek örgütü TÜRSAB’da var olacaktır.
Meslektaşlarımızın desteği mücadelemizde bize güç veriyor
Turizme sadece döviz, gelir ve sayılar üzerinden bakılamaz. Turizm, kamu ve sektörün bazı aktörleri tarafından öncelikle ekonomik bir faaliyet olarak ele alınsa da turizmin toplumların birbirini anlama ve farklılıklarına saygı göstermelerine katkısı en az ekonomik katkısı kadar değerlidir, önemlidir. Turizmin barışa, barışın turizme ihtiyacı var. Turizm dünyayı korumanın en etkili faaliyetlerinden biri olabilir. Bunun için turizme sadece döviz, gelir, sayılar üzerinden bakamayız. Dünyayı yaşanılmaz kılan savaş ve çevre felaketleriyle mücadelede turizmden yararlanmak gerekiyor. Bu nedenle kongremizde turizme farklı bakış açılarıyla yaklaşacak konuşmacılarımızı dinlemenin heyecanı içindeyiz.
Keskin rekabet ortamında ortak aklı hakim kılmak özel bir anlam taşıyor. Dünya turizmi bir yandan teknoloji alanındaki gelişmeler, çevre odaklı endişelerle yeni bir boyuta taşınırken diğer yandan da ülkelerin ekonomileri açısından çok daha önemli hale geldi. Turizmin gelişimi için birçok ülke özel önlemler alıyor. Dünya genelindeki tüm destinasyonlar bir yandan daha çok turisti ağırlamak, daha çok turizm geliri elde etmek için hiç olmadığı kadar büyük bir çaba içine girerken diğer yandan sürdürülebilirlik konusunda önlem alıyor. Bu keskin rekabet ortamında ayakta kalabilmenin ötesinde pazar payını artırmak ve sürdürülebilir bir turizm yapısı oluşturmak içinse yeni stratejiler geliştirmek, hedef odaklı planlamalar yapmak ve ortak akıl hakim kılmak özel bir anlam taşıyor.
TÜRSAB olarak biz de bu perspektiften hareketle yarım asrı aşan geçmişimiz ve Türkiye’nin en köklü turizm meslek örgütü olmanın getirdiği sorumlulukla sektörümüze değer katan etkinlik ve organizasyonları düzenlemeyi kendimize görev biliyoruz. Dünya turizmindeki yarışta öne çıkabilmek için mevcut başarıları sağlayan yapı ve kurumları korumanın ötesinde güçlendirmenin de ayrı bir önemi bulunuyor.
Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Şu bir gerçek ki bugün ülkemiz dünyada önemli turizm destinasyonlarından biri olarak tanınıyorsa bunda Türk turizmini var eden, geliştiren bugünlere getiren seyahat acentalarımızın ve her durum ve koşulda seyahat acentalarımızın temsilcisi olan TÜRSAB’ın büyük rolü var. Turizm seyahatin organize halidir. Seyahat acentaları seyahati gerekli ve mümkün kılan, organize edenler olarak turizmin aslı unsurlarıdır. Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Bizlerin yok olacağını düşünmek turizmin yok olacağını düşünmektir. Bu nedenle biz var oldukça turizm, turizm var oldukça seyahat acentaları olacaktır. Seyahat acentaları var oldukça onların meslek örgütü TÜRSAB’da var olacaktır.
Meslektaşlarımızın desteği mücadelemizde bize güç veriyor
Turizm paydaşları arasındaki işbirliği olanaklarının artırılması birlik ve beraberliğin öne çıktığı bir yapının sürdürülmesi Türk turizmini geleceği için en önemli güvenceyi oluşturuyor. Meslektaşlarımızdan aldığımız destek ve gösterdikleri birliktelik de sektörümüzü geleceğe güvenle taşımak konusunda sergilediğimiz mücadele konusunda bize güç veriyor.
Eğitim, iletişim ve dayanışma düşüncesiyle hayata geçirdiğimiz TÜRSAB kongremizin ikincisinde dopdolu bir programla karşınızdayız. İlkinde olduğu gibi bu kongremizde de birbirinden değerli panelistlerimizden ve uzmanlardan dünyadaki değişimi, dönüşümü dinleyerek sektörümüzü ve işlerimizi adapte edecek ipuçları alacağız. Toplam 11 farklı panelde 34 önemli isim sizlere seslenecek. Bu vesileyle, kongremizin hayata geçmesinde desteklerini esirgemeyen başta ana sponsorumuz İş Bankası olmak üzere Jolly tur- Fiat ve diğer tüm destekçilerimize teşekkür ediyoruz.”