Avrupa Birliği bir göç anlaşmasına çok yaklaştı; reformda hangi maddeler bulunuyor?
LÜKSEMBURG – UHA HABER / Avrupa Birliği içişleri bakanları göç ve iltica konusunda uzun süredir ertelenen bir anlaşma konusunda ilerleme kaydettiklerini duyurdu.
Avrupa Komisyonu İçişleri Komiseri Ylva Johansson
Uluslararası Haber Ajansı (UHA) Avrupa Temsilciliğin ‘EuroNews’den aktardığı haberinde, Avrupa Komisyonu İçişleri Komiseri Ylva Johansson, “AB sınırlarının korunmasını arttırmaya yönelik düzenleme ve göç nedeniyle baskı altında olan üyelere yardımcı olacak bir dayanışma mekanizmasının kurulması noktasında adımlar atılacak” dedi.
Bakanlar, Fransa’nın AB Konseyi başkanlığının en önemli önceliklerinden biri olan göç anlaşmasına son adımı atmak için Lüksemburg’da bir araya geldi.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “tarihi anlaşmayı” somut sonuçlara dönüştürmek için önümüzdeki günlerde bir toplantı düzenleneceğini söyledi.
Toplantıya gitmeden önce Johansson, bir anlaşmanın eşiğindeyiz ancak henüz her şey tamamlanmış değil” dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen
Göç ve sığınma konusundaki yeni anlaşma, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından Eylül 2020’de ortaya konan bir dizi yasa teklifi, yol haritası ve tavsiyeden oluşuyor.
Yoğun göç Avrupa’nın her ülkesinde belli açılardan soruna neden oldu
Yaşanan yoğun göçler, sığınma taleplerini işleme alma sorumluluğuna sahip olan güneydeki devletlerde büyük siyasi gerilimlere yol açmıştı.
Bu kriz esnasında uygun sınır yönetimlerinin eksikliğini eleştiren Orta Avrupa’daki transit devletler ve mültecilerin nihai hedefi olarak görülen ‘ev sahipliği yapmak ve entegre etmek zorunda olan’ Kuzey’deki devletler hepsi bu anlaşmayı kendileri açısından önemli görüyor.
Yeni anlaşmanın temel önerileri arasında, birçok başkent tarafından siyasi olarak bölücü görülen zorunlu tehcir kotalarını terk etmek var. Bunun yerine “gönüllü ve geçici” bir dayanışma mekanizması yer alıyor.
Mekanizma, bir ülkenin göç sisteminin bir göç akını tarafından “baskı altında” olduğu düşünüldüğünde tetiklenecek. Etkinleştirildiğinde, diğer AB ülkeleri yardımlarını şu yollarla sunacak:
- Göçmenlerin bir kısmını kendi topraklarında barındırmak.
- AB içinde kalmak için başvuruları reddedilenlerin geri dönüşüne sponsor olmak.
- Baskı altındaki ülkeye mali katkı ve operasyonel destek sağlamak.
Sistem, herhangi bir ek araç veya yardım olmaksızın kendi başlarının çaresine bakmaktan sık sık şikayet eden Güney ülkelerinin ve mültecilere ev sahipliği yapmaya kesinlikle karşı çıkan ve kabul etmeleri halinde bundan muaf tutulabilecek olan ülkelerin endişelerini gidermek için tasarlandı.
STK’lar olası anlaşmanın şartlarını yeterli bulmuyor
Ancak bu hassas uzlaşma, aşırı kalabalık kamplar ve dış sınırlardaki geri itmeler sorununu çözmediğini düşünen sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Oxfam EU’da göç uzmanı olan Stephanie Pope
Oxfam EU’da göç uzmanı olan Stephanie Pope, “Öneri, geçici ve gönüllü olmanın yanı sıra, AB ülkelerinin sığınmacılarını özenle seçmelerine olanak tanıyor. Ayrıca sığınmacıları geri çevirmelerine ve bunun yerine sınır gözetimi ve gözaltı merkezlerinin faturasını ödeyerek bir Avrupa Kalesi oluşturmalarına izin veriyor.”
Dayanışma mekanizması bir taslak düzenlemenin parçası ve yürürlüğe girmeden önce AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından da onaylanmak zorunda.
AB’nin sınır koruma teşkilatı Frontex de 2027 yılına kadar daimi kadrosunu 10 bin personele çıkarmaya hazırlanıyor.
Göç ve sığınma anlaşmasının geri kalan bölümleri ise AB Konseyi’nde müzakere edilmeye devam edecek.
HABER : Sertaç AKTAN
[UHA Haber Ajansı, 13 Haziran 2022]