Arsızlığın, yüzsüzlüğün bu kadarı!…
Avrupa Birliği’nin son Türkiye raporu; arsızlığın, yüzsüzlüğün eşi bulunmaz bir örneği. AB, bundan önceki bütün raporlarında olduğu gibi bu son raporunda da Türkiye’deki hak ihlallerinden, yargıdaki sorunlardan, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti esaslarından sapmalardan şikâyet ediyor.
Ben bir Türk vatandaşı olarak AB’nin bundan önceki bütün raporlarındaki eleştirilerine büyük ölçüde hak veriyordum. Eleştirilen konularda gerçekten eksiklerimiz, kusurlarımız vardı ve biz onları gidermeliydik. Yargının tarafsızlığını sağlamalı, hukukun üstünlüğünü egemen kılmalıydık. Uzayan mahkeme süreçlerinin sebep olduğu çok büyük mağduriyetleri ortadan kaldırmalıydık.
Ama bütün bu konulardaki eksiğimizi bize artık asla AB söylememelidir. Çünkü 35 günden beri 2,5 milyon insanın sıkıştığı küçük bir bölge (İstanbul’un Beykoz ilçesi kadar) olan Gazze’de çocuk, kadın, hasta, yaşlı demeden katliam yapan İsrail’e destek veren AB’nin böyle bir rapor hazırlamaya asla hakkı yoktur!
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri; İsrail’in Gazze’ye son saldırısı sırasında yaptığı eşi görülmemiş vahşetin, katliamın; bunları yaparken işlediği tarihin hiçbir döneminde görülmemiş savaş suçlarının, çiğnediği uluslararası yasaların ve sözleşmelerin sorumluluğuna ortaktır.
İsrail; son Gazze saldırılarında insanlığın tarih boyunca savaşları, karşılıklı savaşanlarla sınırlamak; çocukları, kadınları, hastaları, yaşlıları, yani sivilleri korumak için oluşturduğu teamüllere en küçük uyma gereği duymamış; hepsini bir paspas gibi çiğnemiştir. En zalim savaşlarda bile esirgenmiş olan hastaneleri, okulları, mülteci kamplarını bombalamıştır.
Bununla da kalmamış, uluslararası tüm anlaşma ve sözleşmelerde kullanılması yasak olan fosfor bombası gibi silah ve mühimmatları sivilleri de hedef alarak büyük bir gaddarlıkla kullanmıştır. Bütün Gazze halkının suyunu, ekmeğini, elektriğini kesmiş; bütün bir halkı her türlü yokluğa mahkûm etmiştir. 2,5 milyon insanın yaşadığı Gazze’deki tüm binaları enkaz yığınına çevirmiştir.
İsrail’in bütün bu gaddarlıklarına, barbarlıklarına bile bile destek veren ABD’nin ve İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinin yaşadığımız bu yerkürede insaf, vicdan, yaşama hakkı, hak-hukuk, adalet gibi değerlerden bahsetmeye; herhangi bir ülkeye bunları telkin ve tavsiye etmeye hakkı kalmamıştır. İnsani değerler konusundaki tüm inisiyatifini kaybetmiştir. Eğer bu saatten sonra ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri kendilerinde böyle bir hak ve yetki görüyorlarsa bu sadece arsızlıktır, yüzsüzlüktür!
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar
Yorumlar