Antalya havalimanı eziyet limanı oldu!
TÜRSAB Başkan Başdanışmanlığı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk kaleme aldığı “Antalya havalimanı eziyet limanı oldu!” başlıklı yazısını UHA HABER’den Gazeteci Ataner YÜCE’ye değerlendirdi.
[(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk]
(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, Haziran başından beri devam eden uçak rötarları yüzünden turizm sektörünün başı ağrımaya devam ettiğini ve Turizm sezonunun en yoğun döneminde yaşanan bu rötarların Antalya havalimanının eziyet limanına dönüştürdüğünü açıkladı.
Antalya havalimanında kalkış veya iniş yapan uçak rötarlarının 3-4 saati bulmaya başladığını dile getiren Hamit Kuk, İnen uçuklardan çıkan valizlere ulaşmanın da iki hatta üç saati bulduğunu belirtti.
Rötarlar ve sonrasındaki zincirleme sorunların, sadece vatandaşlarımıza değil ülkemize turist olarak gelen turistleri de ve o turistleri getiren seyahat acentalarını da olumsuz etkilediğini ifade eden (TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, şunları söyledi:
“Mesela, yolcularının uçuştan en az 2 saat önce havalimanında olması gerekirken 6-7 saat önceden havalimanına gelmek zorunda kalıyor. Zaten Antalya trafiği turistlerin yeterince zamanında çalarken şimdi de havalimanından dolayı ilave zaman kayıpları yaşamaya başladılar. Maalesef yine bir inatlaşma ya da beceriksizlik yüzünden sezonun en yoğun döneminde Türk turizmi büyük bir kaosun içine sürüklendi. Yaşanan rötarlar, ülkemize gelen milyonlarca turistte hem zaman kaybı hem para kayıpları yaşatıyor. Turistlerin yaşadığı onca çileden sonra ülkemizden iyi bir anı ile ayrılmadıkları aşikâr”.
Hamit Kuk, Devlet Hava Meydanları işletmelerine (DHMI) bağlı çalışan hava trafik kontrolörlerinin çalışma prensiplerininin Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü olanı Eurocontrol tarafından belirlendiğini söyledi.
Hava trafik kontrolörlerinin görevlerini başarıyla yerine getirebilmeleri için uygun kişisel özelliklere sahip olmasının yanından uzun bir eğitim sürecini başarı ile tamamlamaları gerektiğini hatırlatan Kuk, ayrıca bu eğitimlerin emekli olana kadar sürekli güncellendiğine dikkat çekti.
(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, bu zor işi yapan hava trafik kontrolörlerinin özlük haklarını alamadıklarını gerekçe göstererek geçtiğimiz haziran başından itibaren inisiyatif almadan çalışmaya başladıklarını belirtti.
İnisiyatif almadan çalışmanın, işleri hızlandırmak için ilave hiçbir gayret sarfetmeden Eurocontrol tarafından belirlenen prosedürlere göre çalışmak olduğuna vurgu yapan Hamit Kuk, “hal böyle olunca işleyiş uzamaya başladı. Yaşanan gecikmeler uçakların gidiş ve dönüş zamanlarını uzattığından zincirleme biçimde bağlantılı tüm havalimanlarını ve uçuşları etkilemeye başlıyor” dedi.
Özellikle Rusya- Ukrayna savaşından sonra değişmek zorunda kalınan rotalar nedeniyle Asya ve Orta doğudan gelen uçakların neredeyse tamamının Türk hava sahasını kullandığını açıklayan Kuk, hal böyle olunca Avrupa’nın en yoğun hava sahalarından biri haline geldiğine dikkat çekti.
(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, her gün buradan geçen binlerce uçağın gidiş dönüş güzergahını kontrol eden hava trafik kontrolörlerinin yükünün çok ağır ve pilotlarla birlikte binlerce yolcunun sorumluluğunu taşıdıklarının altını çizdi.
“Hava trafik kontrolörlerinin inisiyatif alarak çalıştıkları zaman Türk hava sahasını kullanan uçakların uçuş sürelerini kısaltıp uçuş başına ortalama 7-8 dakika kazandırdığının bilindiğini ifade eden Hamit Kuk, şöyle devam etti:
“Mesela, Antalya havalimanına günde ortama bin uçak iniyor, inisiyatif alarak çalışıldığında günde en az yedi bin dakikalık yani yaklaşık 117 saat gibi bir zaman kazandırıyor. Kazanılan dakikalarla hem rötarların büyük oranda önüne geçiliyor hem de uçakların fazladan havada kalmasını önleniyor. Böylece hem zamandan hem paradan hem de yakıttan tasarruf ediliyor”.
Kamu personeli olan hava trafik kontrolörlerinin mesleki olarak Euorcontrol’e bağlı olarak çalıştıklarını söyleyen (TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, kâr amacı gütmeyen bu organizasyonun kendisine bağlı hava sahasını kullanan uçaklardan ödemelerinin alındığını ve bir havuza aktarıldığını söyledi.
Havuzda biriken paraların belli aralıklarla kendilerine bağlı çalışan tüm kontrolörlere dağıtılmak üzere DHMI’ye aktarıldığını ifade eden Hamit Kuk, “Ancak DHMI tarafından hava trafik kontrolörlerin hesabına yatırılmaz” dedi.
Kuk, aynı işi yapan diğer ülkelerde hava trafik kontrolörlerinin özlük haklarının neredeyse pilotlarla denk gelirken ülkemizdeki bu iki meslek grubunun özlük hakları arasında uçurumların bulunduğu belirtti.
(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Kuk, şöyle devam etti:
“İşin ilginç yanı devlet tahsilatta Avrupa gibi davranırken iş geliri vatandaşıyla paylaşmaya geldiğinde olağan üstü ketum davranıyor. Mesela, havalimanlarımız Avrupa’daki emsallerinde olduğu gibi milyarlarca dolara kiralanırken Türk hava sahası trafiğinden de milyonlarca Euro kazanıyorlar. Her iniş ve kalkışlarda havalimanlarından yer hizmetleri servisi alan uçak şirketleri Avrupa’daki gibi döviz üzerinden ödemeler yapıyor”.
Hamit Kuk, “Hava trafik kontrolörlerinin sendikası geçen yıl Eylül aynında bir karar alarak inisiyatif almadan çalışmaya başlayacakları tarihleri neredeyse sekiz ay önceden kamuoyu ile paylaşmışlar. İnisiyatif almadan yapılacak çalışmalarda ciddi rötarların yaşanacağı bilinmesine rağmen bu işin asıl muhatapları olan DHMI ve Ulaştırma Bakanlığı bugüne kadar hiçbir tedbir almadıkları gibi kendileri ilgilendirmiyormuş gibi davrandılar. Havayolu firmaları da aynı şekilde davrandılar. Oysa böyle durumlarda gerekli tedbirleri alıp yolcularını rahatlatmaları gerekiyordu. Zamanında yapılması gerekenler yapılmadan akışına bırakıldığı sürece bugün rötarlardan yarın başka bir sorundan kaynaklı krizleri görmeye devam edeceğiz” dedi.
(TÜRSAB) Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Kuk, kaleme aldığı “Antalya havalimanı eziyet limanı oldu!” başlıklı yazısının sonuç bölümünü ise şöyle tamamladı:
“Sonuç olarak biz burada kimin haklı kimin haksız olduğuna bakmıyoruz. Burada olanların Antalya’ya ne gibi zararlar vereceğine bakıyoruz. Görünen o ki; Türkiye’nin en önemli döviz kaynağı olan turizm sektörü de bu kaostan dolayı ciddi zarar görecek. Son sözüm Sayın Ulaştırma Bakanımıza; belli ki hava trafik kontrolörleri inisiyatif almadan çalışıyor, işi çözmesi gereken bir mercii olarak bari siz inisiyatif alın”.
Gazeteci* Ataner YÜCE, TRT
***
Hamit Kuk kimdir?
1970 yılında Rize de doğdu. İlk, orta ve Lise Eğitimini Rize’de tamamladı. Erciyes Üniversitesinde Turizm işletmeciliği ve Otelcilik okudu. 1990 yılından beri Turizmle uğraşıyor. Bir süre çeşitli otellerde ve seyahat acentalarında yöneticilik yaptıktan sonra 2011 yılında kendi firmasını kurarak yurtdışından turizm faaliyetlerini sürdürmeye başladı.
Erciyes Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik bölümü öğrencisiyken 1990 yılında Turizm sektörüne adım atan ve sonrasında turizm kariyerine uzun yıllardan beri Antalya’da devam eden Hamit Kuk, yurtiçinde ve yurtdışında faaliyetlerde bulunan turizm firmalarında yöneticilik yapmanın yanı sıra turizm STK’larında da Türk turizminin gelişmesi için yoğun çaba harcıyor.
Meslek hayatı süresince bir çok turizm sektör STK’sında görev alan Hamit Kuk, görevleri arasında Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Turizm Komitesi üyeliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Hala hazırda TÜRSAB Başkan Başdanışmanlığı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği yürütüyor.
2 çocuk babası olan Hamit Kuk, İngilizce biliyor.