Analiz: Avrasya Araştırmaları Merkezi Putin Azerbaycan’a Yatırım Mı Yapıyor?
Rusya’nın stratejik eski müttefiki Ermenistan ile Batı bloğu arasında devam eden ilişkiler hız kazanırken, Azerbaycan ve Rusya arasındaki stratejik ilişkiler de artmaya başladı.
Ayşe Sevgi HACALOĞLU, (UDİAD) Araştırmacı
Uluslararası Diplomatik İlişkiler ve Akademik Araştırmalar Derneği’nden (UDİAD) Araştırmacı Ayşe Sevgi HACALOĞLU, kaleme aldığı “Avrasya Araştırmaları Merkezi Putin Azerbaycan’a Yatırım Mı Yapıyor?” başlıklı yaptığı analizinde, 18-19 Ağustos tarihlerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, resmi ziyaret kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü’de bir araya geldiğini hatırlattı.
Ayşe Sevgi HACALOĞLU, Kremlin yönetimin açıklamasına göre Moskova’nın, Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine devam etmek niyetinde olduğunu dile getirdi.
“Basın açıklamasında, Azerbaycan-Ermenistan sınırının belirlenmesi ve çizilmesi sürecinin desteklenmesi, bölgedeki ulaşım, lojistik ve ekonomik bağların engellenmesinin kaldırılması ve barış anlaşmasının imzalanması için kilit görevlerde olmaya devam ettiği belirtiliyor” diyen Araştırmacı HACALOĞLU, “Putin, geldiği gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı eşi Mehriban Aliyeva ile bir araya geldi. Pazartesi günü heyetler arası müzakereler dar ve genişletilmiş formatta gerçekleştirildi. İkili ve heyetler arası görüşmenin ardından iki ülkenin devlet başkanları medyaya ortak bir açıklama yaptı” dedi.
Ukrayna Savaşı Gölgesinde Rusya ve Azerbaycan İlişkileri
Ukrayna savaşı gölgesinde Rusya ve Azerbaycan ilişkilerine de analizinde dikkat çeken Ayşe Sevgi HACALOĞLU, şunları söyledi:
“Putin’in Bakü ziyareti, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Kursk bölgesindeki operasyonu çerçevesinde gerçekleşmesi tesadüf mü yoksa Azerbaycan ile bir denge politikası kurmanın bir parçası mı? Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgali başladığında Bakü’de Ukrayna’yı destekleyen spontane protestolar gerçekleşti. Azerbaycan, Ukrayna’daki savaşa ilişkin resmi bir açıklama yapmasa da oraya insani yardım gönderdi ve Azerbaycan basını, Azerbaycanlıların Ukrayna’nın yanında olduğunu aktardı.
Pandemi ve Rus-Ukrayna savaşı öncesinde her yıl Rusya’dan Azerbaycan’a birçok turisttik ziyaret gerçekleşiyordu. Böyle ki bu ziyaretçiler Azerbaycan’dan Rusya’ya gidenlerden daha fazla idi. Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi’ne göre Rusya vatandaşları, Ukrayna savaşına rağmen Azerbaycan’a gelenler turistler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu rakam 2023 tarihinde 600 binden fazlaydı”.
“Rusya, Azerbaycan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleriyle olan dış ticaret cirosunun üçte ikisini (4,4 milyar dolar) gerçekleştiriyor” diyen Araştırmacı HACALOĞLU, “Aslen birçok büyük Rus iş adamının Azerbaycan’la yakın bağları var. Bunun yanında Bakü’de ve Azerbaycan’da yer alan birçok üniversitede tamamen Rusça eğitim almak mümkün. Dolayısıyla, tüm farklılıklara rağmen Azerbaycan’da Rusya karşıtı bir politika bulunmuyor. Azerbaycan, Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yardım gönderirken bir taraftan da bölgede Rusya ile denge politikası yürüttüğünü açık bir şekilde görmemiz mümkün. Jeopolitik olarak problemli bir bölgede ve karmaşık siyasi ilişkiler içerisinde bulunan Azerbaycan için en doğru adımın bu olduğunu net olarak vurgulamamız gerekiyor” dedi.
Rusya – Azerbaycan İlişkilerinin Gelecekte Bize Ne Vadediyor?
19 Ağustos’ta Azerbaycan ile Rusya arasında üç anlaşma, üç mutabakat ve ortak bildiri olmak üzere altı belgenin imzalandığına vurgu yapan HACALOĞLU, İmza törenin Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Zagulba konutunda gerçekleştiğini belirtti.
Ayşe Sevgi HACALOĞLU, “Ortak açıklamaya ek olarak gıda güvenliği alanında iş birliği, karantina ve bitki koruma alanında iş birliği, sağlık, tıp eğitimi ve bilim alanında iş birliğine ilişkin hükümetler arası anlaşmalar da imzalandı. İş teftişi konuları, iklim değişikliği konularının yanı sıra Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile Azerbaycan İhracat ve Yatırım Teşvik Ajansı arasında da mutabakat zaptı imzalandı” dedi.
Rusya Devlet Duması’nın Bağımsız Devletler Topluluğu İşlerinin, Avrasya Entegrasyonu ve Yurttaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Kalaşnikov’un, Vladimir Putin’in Azerbaycan’a yaptığı resmi ziyaretin iki ülke arasındaki stratejik ortaklığını vurguladığını anlatan Araştırmacı HACALOĞLU, Kalaşnikov’un, ‘‘stratejik ittifakın bir sembolü’’ olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Ziyaret sırasında tartışılan ana konulardan birinin, Azerbaycan topraklarından geçen Kuzey-Güney ulaşım koridoru da dahil olmak üzere ekonomik iş birliği ile ulaştırma ve lojistik altyapısı konuları olduğuna dikkat çeken Ayşe Sevgi HACALOĞLU analizinde, şöyle devam etti.
“Azerbaycan’ın jeopolitik konumu için son derece önemli olan Kuzey-Güney ulaşım koridoru, Moskova’nın ekonomisine de katkı sağlayacak. Azerbaycan Kuzey-Güney Koridoru sayesinde güzergâh üzerinde bulunan diğer devletlerle bağlantı kurmasına da olanak tanıyacak. Rusya ve İran, Amerika’nın kontrolü dışında birbirleriyle ticaret yapmak istediği biliniyor. Kuzey-Güney koridoru Basra Körfezi’ne bağlanmakta ve aynı zamanda dünyanın en hızlı gelişen ekonomik bölgelerinden biri olan Hindistan’ın güneyine kadar uzanması açısında da büyük önem teşkil ediyor”.
Rusya’nın bir taraftan da Güney Kafkasya’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı bir çözümün oluşması için kendisini bir kez daha etkili bir arabulucu olarak ilan ettiğini hatırlatan HACALOĞLU, Putin’in ‘‘Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanması için bir şeyler yapabilirsek, süreci iki ülke arasında sınırların belirlenmesine ve lojistik hatların açılmasına götürebilirsek bundan çok mutlu olacağız. Azerbaycan ziyaretim sonrasında Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la iletişim kurarak ziyaretimin sonuçları hakkında bilgilendireceğim. Azerbaycan’ın bu sürecin tamamlanmasına ve çözüm elde edilmesine odaklandığını çok iyi biliyorum’’ açıklamasını yaptığına vurgu yaptı.
Putin’in doğrudan Ermenistan’a bir ziyaret yapmasının söz konusu olmadığına da değinen Ayşe Sevgi HACALOĞLU, “Çünkü Ermenistan Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) katıldı. UCM Roma statüsü’ne göre Rusya Devlet Başkanı Putin Ermenistan’a gittiği takdirde tutuklanabilir. Bunun yanında Bakü yönetiminin BRICS’e katılma arzusu da dile gelen konulardan biriydi. Aliyev’in ‘‘BRICS’’ ve ‘‘Şanghay İş birliği Örgütü’’ne olan ilgisini açıkça beyan etmesi, Azerbaycan’ın ‘‘yeni dünya düzeni’’ndeki tercihlerinin açık bir resmini ortaya koydu. Putin ziyareti sonrası Azerbaycan’ın BRISC’e katılma başvurusu da bunu gösteriyor” dedi.
Sonuç ve Değerlendirme
Uluslararası Diplomatik İlişkiler ve Akademik Araştırmalar Derneği’nden (UDİAD) Araştırmacı Ayşe Sevgi HACALOĞLU, sonuç ve değerlendir bölümündeki analizi şöyle noktaladı:
“Moskova ile derinleşen iş birliğinin bir parçası olarak Bakü, özellikle Şanghay İş Birliği Örgütü ve BRICS kapsamındaki Avrasya ekonomik projelerine katılımını muhtemelen artıracaktır. Azerbaycan’ın bu kuruluşlara tam üyeliği, ekonomik çıkarların desteklenmesi ve küresel altyapı projelerine katılım açısından ülkenin ulusal çıkarlarını karşılamaktadır. Dolayısıyla Küresel Güney’e yönelik bu hareket Azerbaycan yönetiminin doğal bir adımıdır. Özellikle İkinci Karabağ savaşından sonra Ermenistan’ın Batı yanlısı siyaset izlemesi ve bölgede ABD-AB ülkeleri ile hareket etmesi, Rusya-Azerbaycan ilişkilerini daha da derinleştirmiştir. Rusya’nın Ukrayna savaşı sonrası Batı tarafından yaptırımlara maruz kalması ve Rus gazının Azerbaycan üzerinden Batı’ya aktarılması da Rusya-Azerbaycan ilişkileri açısından büyük önem taşımaktadır”.
***
Yazar hakkında