Almanya’dan Haberler!

Amerika’nın Sesinin ‘VOA’ Almanya Temsilcisi Cem DALAMAN, Almanya’da öne çıkan Alman Parlamentosu üyesi Gökay Akbulut’un Türkiye’de gözaltına alındığıyla ve Almanya’da camilere gönderilen tehdit mektuplarıyla ilgili haberleri hazırladı.

UHA / Europe İnternational News Agency

Amerika’nın Sesinin ‘VOA’ Almanya Temsilcisi Cem DALAMAN’ın haberleri şöyle:

Alman Parlamentosu üyesi Gökay Akbulut’un Türkiye’de gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Alman Parlamentosu’nda muhalefette yer alan Sol Parti‘den milletvekili Gökay Akbulut’un 3 Ağustos tarihinde, Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Olayın Antalya Havalimanı‘nda meydana geldiği, Akbulut‘un birkaç saat sonra serbest bırakıldığı belirtildi.

Konunun Alman basınına yansıması sonrasında yaşananları doğrulayan Alman Dışişleri Bakanlığı, Alman milletvekilinin gözaltına alınmasının ardından Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği ve Antalya Başkonsoloslukları’nın devreye girdiğini ve serbest bırakılması için Ankara’da Adalet Bakanlığı nezninde girişimlerde bulunduklarını açıkladı.

Gözaltına alınmasının ardından önce karakola götürülen, sağlık kontrolünün ardından savcılığa çıkarılan Akbulut’un aynı gün gece saat 23 sularında serbest bırakıldığı kaydedildi. Bakanlık kaynakları, Akbulut hakkında “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yakalama kararı bulunduğunu, ancak Alman ve Türk yetkililerin istişareleri sonrasında kararın kaldırıldığını da bildirdi.

[Gökay Akbulut 2017’den bu yana Alman Parlamentosu üyesi]

Olayla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan Gökay Akbulut, Alman Dışişleri Bakanlığı’na teşekkür ederken, “Kayseri Cumhuriyet Savcılığı’nın hakkımda yakalama kararı olduğunu Türkiye’de havaalanındayken öğrendim. Herhangi bir ifade vermeme gerek kalmadan dosya birkaç saat içinde silindi. Dışişleri Bakanlığı’na hızlı girişimleri için teşekkür ediyorum! Bu olay, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı olmadığını bir kez daha gösterdi. Ama merak etmeyin, tutuklama kararı gözümü korkutmayacak” dedi.

Bunun ardından gene X adlı sosyal medya sayfası üzerinden bir ikinci açıklama yapan Sol Partili milletvekili, 2019 yılında sosyal medya hesabı üzerinden yazdıkları nedeniyle gözaltına alındığını, gözaltı sonrası Kayseri’de akrabalarını kısaca ziyaret ettikten sonra, Türkiye’den ayrıldığını ve önümüzdeki Ekim ayında Alman-Türk Parlamenterler Dostluk Grubu ile birlikte tekrardan Türkiye’ye gideceğini ve “o seyahatta da ağzını kapatmayacağını” kaydetti.

Akbulut PKK yasağının kaldırılmasını istemişti

Gökay Akbulut, Sol Parti’nin Mannheim seçim bölgesi milletvekili olarak 2017 yılından bu yana iki dönemdir Alman Meclisi’nde yer alıyor. Partisi kapsamında göçmen haklarıyla ilgili çalışmalarıyla bilinen Akbulut, geçen Mayıs 2022’de terör örgütü PKK’nın Almanya’da faaliyet yasağının kaldırılması yönünde mecliste önerge vermişti. Milletvekili, örgütün Almanya’da suç işlemediğini ve dolayısıyla iç güvenlik için bir tehdit oluşturmadığını savunarak yasağın dayanağının kalmadığını öne sürmüştü.

PKK, 26 Kasım 1993 tarihinden beri Almanya’da terör örgütleri listesinde yer alıyor ve tüm faaliyetleri yasaklanmış durumda. 1993 yılında Almanya’nın çeşitli kentlerinde PKK yandaşlarının Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerine, Türkler’e ait seyahat bürolarına, dernek ve camilere saldırması sonrasında, Federal Anayasa Mahkemesi “Almanya’nın iç güvenliğini ve kamu düzenini tehlikeye sokmakla” suçlayarak, örgütü yasaklama kararı almıştı. Geçen yıl mayıs ayında bir durum değerlendirmesi yapan Alman hükümeti, PKK’nın yasağın kaldırılmasıyla ilgili başvuruya olumsuz yanıt verdi ve “yabancı aşırılıkçı ve terörist örgüt” olarak sınıflandırılmasında bir değişiklik yapmak için herhangi bir neden görmediğini kaydetti.

***

Almanya’da camilere gönderilen tehdit giderek mektupları artıyor.

[Hamburg’da bulunan İmam Ali Cami]

Almanya’da müslümanlara yönelik tehditler giderek artıyor. Nitekim camilere yönelik aylardır gönderilmeye devam eden tehdit mektuplarına son günlerde yenileri eklendi. Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanlığı’nın sadece kendi eyaletlerinde 34 tehdit mektubu gönderildiğini bildirmesi üzerine devreye giren Alman hükümetinden konuyla ilgili açıklama geldi.

Açıklamada, “Hangi nedenden ötürü yapılırsa yapılsın, Almanya’da yaşayan insanlara yönelik dışlama, gözdağı ve tehditler hiçbir koşulda kabul edilemez” ifadesi kullanılırken müslüman kuruluşlar ve cami derneklerine “NSU 2.0” imzalı tehdit mektuplarının kim veya kimler tarafından gönderildiğinin en kısa zamanda açıklığa kavuşturulmasının hedeflendiği de duyuruldu.

Ülkedeki Müslümanların temsilcileri de hemen hemen tüm eyaletlerde gönderilen tehdit mektuplarının ardından polis koruması talep etti. İslam Toplumu Milli Görüş adlı dernek tarafından yapılan açıklamada, “Şimdi değilse ne zaman?” denilerek yetkililer, bir an önce önlem almaya çağırıldı.

[Almanya’nın Duisburg kentinde bir camide ibadet edenler.]

Müslüman çatı örgütlerinden “Şura” da tehditlere karşı önlem çağrısında bulundu. Aylardır gelen tehditlere rağmen şimdiye kadar hiçbir güvenlik önlemi alınmadığına dikkati çeken örgüt, ülkede yaşayan müslümanlarda artan bir huzursuzluk olduğunu ifade ederken polisin, Cuma namazlarından sonra camilerin önünde önlem amaçlı beklemesini önerdi. Almanya İslam Konseyi de mektuplarda, Türkiye kökenli göçmenleri katleden, ülke genelinde bombalı saldırılar düzenleyen ırkçı terör örgütü NSU’ya atıfta bulunulmasını “son derece tedirgin edici” olarak tanımladı.

Mektuplarda, “Yahudilere yaptığımızı size yapacağımız gün artık uzak değil”, “Savaş şimdi başlıyor”, “Almanlar sizi yok edecek” gibi tehditler yer alırken bazı mektuplarda, gamalı haçlar olduğu gibi, 3 yıl önce Hanau’da terör saldırısı gerçekleştiren ve 10 kişiyi öldüren Tobias Rathjen’in fotoğrafının yer aldığı öğrenildi.

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında, Türkiye kökenli göçmenlerin hedef alındığı seri cinayetler uzun süre karanlıkta kalmış, 2011’de bu cinayetlerin arkasında aslında neo-Naziler tarafından kurulmuş, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı aşırı sağcı örgütün olduğunu ortaya çıkmıştı. 2019 yılında, NSU örgütünün mağdurlarını savunan Türk kökenli avukat Seda Başay Yıldız “NSU 2.0” imzalı mektuplarla ölümle tehdit edilmiş, özel bilgiler ve aile bireylerinin isimlerinin yer aldığı mektupların, Alman polis teşkilatının bilgisayarından gönderildiği ortaya çıkmıştı.

Bilirkişi raporu: İki Almandan biri İslam karşıtı

Bu arada Alman hükümetine sunulan bir bilirkişi raporuna göre, her iki Alman‘dan biri İslam karşıtı görüşleri ve müslümanlara yönelik düşmanca söylemleri destekliyor.

“Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Bilirkişi Heyeti” adlı oluşum tarafından Alman hükümeti için hazırlanan rapora göre, tespit edilen oran içinde, müslümanlara yönelik şiddet eylemlerine destek verenlerin yanısıra İslam’a yönelik nefret içeren söylemleri onaylayanlar ve genel olarak göçmen düşmanı görüşleri doğru bulanlar da yer alıyor.

Rapora göre, Alman medyasında İslam konusundaki haberlerde genelde tek taraflılık dikkat çekerken yapılan haberlerin de genellikle olumsuz öğeler içeren çatışma ve sorunları işleyen nitelikte olduğu belirtiliyor. Almanya’da resmi rakamlara göre 5,5 milyon Müslüman göçmen yaşıyor.

***

Gazeteci* Cem DALAMAN