Almanya’daki Saldırı Sığınmacılarla İlgili Tartışmaları Alevlendirdi
UHA HABER / Almanya’nın Würzburg kentinde 3 kişiyi bıçakla öldürüp çok sayıda kişiyi yaralayan 24 yaşındaki Somalili saldırganla ilgili soruşturma sürerken, Würyburg kentinin bulunduğu Bavyera eyaletinin İçişleri Bakanı Joachim Herrman, adının Abdirahman J. olduğu belirlenen saldırganın “radikal İslamcı bir motivasyonla” hareket ettiğine dair ipuçları bulunduğunu söyledi. Olayın tanıkları, saldırganın tekbir getirerek önüne çıkan herkese saldırdığını aktarmış, daha önce tanıyanlar ise son zamanlarda radikal İslamcı söylemleri ile dikkat çektiğini ifade etmişti.
Olayla ilgili soruşturmayı Münih Başsavcılığı’na bağlı “Bavyera Terörizm ile Mücadele Dairesi”nin üstlendiği, zanlının ilk soruşturmasında saldırıyı “benim kişisel Cihadım” olarak tanımladığı açıklandı. Öte yandan saldırganın kısa süre önce psikolojik tedavi gördüğü ve iki kez klinikte kaldığı, geçen Ocak ayında yaşadığı evsizler yurdunda bir görevliye bıçakla saldırdığı, ardından geçici olarak psikiyatriye sevk edildiği, çıktıktan sonra geçen Haziran ayında Würzburg‘da bir sürücüyü taciz ettiği ve yeniden psikiyatriye gönderildiği, ancak bir gün sonra buradan bırakıldığı öğrenildi.
Saldırıda, aynnı mağazada bulunan 24, 49 ve 82 yaşlarında üç kadın hayatını kaybetmiş, aralarında 11 yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğu en az yedi kişi yaralanmıştı. 2015’te Somali’den Almanya’ya iltica ettiği belirtilen 24 yaşındaki zanlı bacağından vurularak yakalanmıştı.,
Abdirahman J.‘nin iltica başvurusunun geri çevrilmiş olmasına rağmen, bu yılın Ekim ayına kadar geçici oturma izni aldığının tespit edilmesi, sığınmacılarla ilgili tartışmaları da tekrardan gündeme taşıdı. Federal Meclis’teki en büyük muhalefet partisi olan mülteci karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Angela Merkel’in 2015 yılı sonrasında izlediği liberal sığınmacılar politikası saldırının nedeni olarak tanımlanırken, sığınmacı başvuruları rededilenlerin sınırdışı edilmeleri talep edildi.
AfD ve muhafazakar bazı çevreler, Berlin’de 2016 yılında Noel Pazarı’na Tunuslu bir mülteci tarafından düzenlenen terör saldırısından bu yana, Merkel’i izlediği sığınmacılar politikası nedeniyle sıkıştırmak için benzer olaylarla sığınmacılar arasında doğrudan bir bağlantı kurmaya çalışıyor. Öte yandan Merkel’in saldırı sonrasında şimdiye dek açıklama yapmaması dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ise, failin hukuk devleti kurallarına göre cezalandırılacağını ifade etti.
Bu arada Almanya’daki en büyük Müslüman çatı örgütü olan
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) yaptığı açıklamayla saldırıyı kınadı. Açıklamada, “Bu korkunç öfkeyi şiddetle kınıyoruz. Bizi dilsiz ve şaşkına çeviriyor. Bu inanılmaz hareketin kurbanlarının yasını akrabalarımızla birlikte tutuyoruz. Bunun şoku hepimizi eşit derecede etkiliyor. Şu anda barışçıl ve çeşitli bir toplum olarak birbirimize daha yakın durmak, dayanışma ve birlik beraberlik göstermek gerekir. İşte tam da bu yüzden Müslümanlara karşı ruh hali yaratmak için bu korku hareketini kullanan bazı seslerden endişe duyuyoruz. Böylesine korkunç bir eylemin dini ifadesini reddediyoruz. Dinler, her insanın haysiyetine ve hayatına, Allah ve insanlığın suretine göre saygı ve huzuru yapar” denildi.
Haber: Cem Dalaman / VOA
[UHA Haber Ajansı, 29 Haziran 2021]