AK Parti Sözcüsü Çelik: Seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez
AK Parti Sözcüsü Çelik, “Öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşır” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının (ÖSYM) açıkladığı 2023’te yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tarihine ilişkin olarak, “Prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez.” dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“ÖSYM’nin bugün açıkladığı takvime göre gelecek yıl üniversite sınavı 17-18 Haziran tarihlerinde yapılacak. 2023 seçimlerinde normal takvimin işlemesi durumunda 18 Haziran tarihinde seçim yapılacağı ifade edilmişti. Bu durum seçim tarihinin biraz daha öne alınacağı anlamına gelir mi?” sorusu üzerine Çelik, şunları söyledi:
“Sevgili öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili olarak ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşırlar. Seçim takviminin değişmesiyle ilgili bir değerlendirmemiz yok. Tabii ki seçimin olduğu gün sınav olmayacağına göre, prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez. Onunla ilgili açıklama yapılacaktır.”
“EYT çalışması tamamlanmak üzere”
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili çalışmanın son durumunun sorulması üzerine Çelik, çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımıza son hali yakın zamanda, çok kısa zamanda sunulduğunda zaten karar verilmiş olacak. Son aşamaya geldiğini söyleyebilirim. O son aşamayı geçtikten sonra ancak Meclis takvimi ile ilgili size bilgi verebilirim ama o zaten acil gündemlerden bir tanesi ve hemen hemen tamamlanmak üzere.” dedi.
Toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in bir sunumu olmadığını, bölgesel, küresel gelişmelerin ve terörle mücadele konusundaki operasyonların değerlendirildiğini ifade eden Çelik, bu iki konu üzerinden MKYK gündeminin oluştuğunu kaydetti.
Eşsiz fedakarlıkları ve büyük adanmışlıkları için bütün öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayan Çelik, şehit olan ve vefat eden öğretmenlere Allah’tan rahmet diledi.
Düzce depreminden çok sayıda ilin etkilendiğini hatırlatan Çelik, can kaybı bulunmayan depremde yaralananların taburcu olduğunu söyledi.
Çelik, depremin ilk anından itibaren ilgili bakanların bölgede olduğunu, AFAD, Türk Kızılay ve diğer kurumların ilk andan itibaren vatandaşların ihtiyacının karşılanması için büyük bir gayretle çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
“Nerede bu devlet?’ sorusu diye bir soru yok. İlk andan, olay olduğu andan itibaren devlet orada. Bütün imkanlar, hizmetler, kabiliyetler vatandaşlarımızın çektiği sıkıntıyı azaltmak, daha fazla sıkıntı çekmemelerini sağlamak üzere.” diyen Çelik, temel ihtiyaçların karşılanmasında herhangi bir eksiğin olmadığını belirtti.
Çelik, güvenlik güçlerinin ilk andan itibaren bu tip durumlarda ortaya çıkabilecek olaylara karşı her türlü güvenlik tedbirini aldığını anımsatarak, bölgedeki hasarlı yapılara girilmemesinin çok büyük önem arz ettiğini, bu konuda vatandaşların resmi makamların açıklamalarına itibar etmesi gerektiğini vurguladı.
Diyarbakır annelerinin evlat nöbetlerinin devam ettiğini hatırlatan Çelik, Türkiye’de en ufak bir olayda çok yüksek sesle konuşan, en ufak bir olayı bile raporlarına doğru, yanlış bir şekilde yansıtan insan hakları örgütlerinin bu konuya ilgi göstermediğine dikkati çekti.
Mağdur olmuş, evladının peşinde koşan ailelerin ideolojik bir ayrımcılığa tabi tutulup, hassasiyetlerinin, acılarının, mağduriyetlerinin görülmediğini ifade eden Çelik, “Şimdiye kadar insan hakları hakkında konuşan herkesin, insan hakları alanında çalışan bütün örgütlerin orayı ziyaret etmesi ve bu annelerin sesini duyurması, raporlarına yansıtması gerekirdi. Müthiş bir çifte standart var.” diye konuştu.
Ömer Çelik, söz konusu PKK terör örgütü olunca, tüm bu vahşetin görmezden gelindiğini, bu vahşet kadar vahşi bir suskunluğun devreye girdiğini, ancak Diyarbakır annelerini hiçbir zaman unutmadıklarını, her zaman gönüllerinde olduğunu söyledi.
[UHA Haber Ajansı, 25 Kasım 2022]