Afganistan işgali 20 yılın ardından sona eriyor: ABD ne kaybetti, ne kazandı
UHA HABER / ABD’ye düzenlenen 11 Eylül saldırılarının üzerinden 1 ay geçmeden, dönemin ABD Başkanı George Bush, “Sonsuz Özgürlük” adı altında Afganistan’da operasyon başlatıldığını ilan etmesinin üzerinden 20 sene geçti. Miyarlarca dolar para ve binlerce askerini kaybeden ABD Afganistan’dan 2021’in sonunda tamamen çıkacağını duyurdu.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘nın ‘ortadoğuhaber.com‘dan aktardığı haberine göre, ABD ve NATO müttefikleri, yaklaşık 3 bin kişinin öldüğü saldırıların sorumlusu olarak görülen El Kaide lideri Ladin’in sakladığı ve koruduğu gerekçesiyle 7 Ekim 2001’de Afganistan’ı işgal etti.
Operasyonun başlamasından haftalar sonra, Afganistan’da 1996’dan bu yana gücü elinde tutan Taliban’ın yönetimi sonlandırıldı. Kasım ayına gelindiğinde yaklaşık bin civarında olan ülkedeki ABD askerlerinin sayısı bir yıl sonra 10 bine kadar çıktı.
2010 yılında Afganistan’da 100 bini ABD olmak üzere 150 bin yabancı asker konuşlandırılmıştı.
Biden ABD’nin Afganistan’dan çekilme süresini öne çekti
Biden, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin Afganistan’ı ulus inşa etmek üzere işgal etmediğini savundu.
Afganistan’a 11 Eylül saldırılarının sorumluları ve Usame Bin Ladin için girildiğini iddia eden Biden, “Afganistan’daki görevimiz 31 Ağustos’ta sona erecek.” diye konuştu.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Afganistan işgalinin sona ermesiyle “bir zafer ilanı” yapmayacaklarını ifade ederek, işgal için “Bu, 20 yıllık askeri olarak kazanılamamış bir savaş.” dedi.
Doha anlaşması
ABD, 29 Şubat 2020’da Taliban ile Doha’da barış anlaşması imzaladı.
Afganistan’da asker bulunduran müttefiklerine danışmadan hareket eden ABD, Taliban’a tüm yabancı güçlerin 1 Mayıs 2021’e kadar çekileceği sözünü verdi.
Taliban yabancı güçlere saldırmamayı taahhüt etmesine karşın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemler anlaşma dışında kaldı. Taliban ve Afgan yönetimi karşılıklı olarak binlerce kişiyi serbest bıraktı.
Afgan tarafları nihai anlaşmanın müzakeresi için ocak ayında usul ve yöntemde anlaştı. Ancak 22 Şubat’ta başlayan müzakerelerde içerik kısmına geçilemedi.
Kabil yönetimi, Taliban’dan öncelikle kapsamlı ateşkes uygulamasını istiyor ve geçiş hükümeti talebini reddediyor.
Taliban, terör örgütleri listelerinden çıkabilmek için ABD’nin taahhüdünü yerine getirmesini de istiyor. ABD son olarak 8 Mart’ta, 90 gün zarfında şiddetin azaltılması ve taraflar arasında geçiş hükümeti kurulması önerisinde bulundu. Yabancı güçlerin çekilmesi için takvim vermedi. Afgan tarafları ile ABD’nin teklifiyle görüşmelerin nisan ayında Türkiye’de devam etmesi kararlaştırıldı ancak görüşmeler vaadlerin yerine getirilmemesi üzerine yapılmadı.
Taliban’a yönelik yaptırımlar kaldırılacak
Afganistan içindeki siyasi diyalog görüşmelerinin başlamasıyla ABD’nin bazı Taliban liderlerine uyguladıkları yaptırımlar ve bu liderlerin başlarına koydukları ödülleri 27 Ağustos 2020’ye kadar kaldırma konusunu ele alacağı vurgulanan anlaşmada ABD yönetimi, Taliban liderlerinden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yaptırımları uygulanan isimlerin 29 Mayıs 2020’ye kadar yaptırım listesinden çıkarılması için diplomatik girişimlerde bulunacağı teminatını verdi.
Anlaşmada ABD ve müttefiklerinin Afganistan’ın siyasi bağımsızlığı veya toprak bütünlüğüne ilişkin herhangi bir zor kullanma veya güç kullanma tehdidinden kaçınacağı ifade edildi.
Taliban’ın, El-Kaide’nin de aralarında olduğu ABD’ye tehdit oluşturacak hiçbir şahıs, unsur veya yapının Afganistan’da bulunmasına izin vermeyeceği belirtilen anlaşmada, bu gruplarla iş birliği yapmayacağına da dikkati çekildi.
Taliban Afganistan’ın kuzeyinde ilerlemeye devam ediyor
Afganistan’ın kuzeyinde Taliban’ın 20’den fazla yeni ilçenin kontrolünü sağladığı belirtildi.
The Guardian’ın aktardığına göre 300’den fazla Afgan güvenlik gücü mensubu Taliban’dan kaçmak için Tacikistan’a kaçtı. Badakhshan ve Takhar bölgelerinin artık çoğunlukla Taliban’ın kontrolünde olduğu ifade edildi.
Taliban artık Afganistan’ın 400 bölgesinden yaklaşık üçte birini kontrol ediyor. Henüz hiçbir bölge başkentini ele geçirmeseler de, Gazni’den Maimana’ya birçoğunun çevresini sardılar.
Badakhshan’da bir konsey üyesi Taliban’ın başarısını Afgan askerlerin sayılarının daha az olduğu için demoralize olmasına ve temel ihtiyaç maddelerine ulaşamamalarına bağladı.
Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin, BBC’ye yaptığı açıklamada, son dönemde artan şiddet olaylarından Taliban’ın sorumlu olmadığını belirtmiş, birçok bölgenin denetiminin, Afgan askerlerinin savaşmak istememesi üzerine müzakere yoluyla Taliban’a geçtiğini ifade etmişti.
Taliban’ın eski düşmanları fonlanıyor: Kuzey İttifakı
Sovyetler’in 1979 yılında Afganistan’ı işgal etme girişimi sırasında Kuzey İttifakı adıyla bir oluşum kuran savaş ağası Şah Mesut Sovyetlerin ülkeden atılmasıyla Kabil’i ele geçirerek Taliban’a karşı savaştı.
Sovyetler’in 1979’da başlayan ve 9 yıldan fazla süren Afganistan işgali, 1 milyondan fazla sivilin hayatını kaybetmesine, yaklaşık 3 milyon kişinin yaralanmasına ya da sakat kalmasına neden oldu.
Şah Mesud, Rusların çekilmesinden sonra Özbek savaş ağası Raşid Dostum’la anlaşarak Kabil’e 24 Nisan 1992’de girerek komünist Necibullah yönetimine son verdi.
Ahmet Şah Mesud Mesut, 1992 ve 1996 yılları arasında Molla Ömer önderliğindeki Talibanla Kuzey İttifakı arasındaki iç savaş döneminde hükümet içinde savunma bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı gibi görevler yaptı. Taliban’ın 1996’da iktidarı ele geçirmesiyle Kuzey İttifakı’nın askeri liderliğinin başına tekrar geri geldi.
Ahmet Şah Mesut’un dış dünya ve medya ile kurduğu ilişki, Afganistan savaşının dünyaya duyurulmasında etkili oldu.
ABD’nin 2021’de sonlarında Afganistan’dan tamamaen çekileceğini söylemesi üzerine Taliban yeniden ülke genelinde kontrolü ele geçirmesi Avrupalıları endişelendirdi. Şah Mesut’un oğlu Ahmed Mesud’u fonlayan batı dünyası Taliban’a karşı yeni bir ittifakın kurulmasına ön ayak oldular.
Kabil hükümeti milletvekili ve Afganistan Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Han Rızai sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “”Geçtiğimiz iki gün Pençşir’deydim. Genç emir Ahmed Mesud ve mücahit komutanlarla mükemmel bir dizi görüşme gerçekleştirdim. Bir Mücahitler Koordinasyon Konseyi kuruldu. Pençşir’in yeterince askeri kaynağı var.” dedi.
Pençşir ili, Afganistan’da Cemiyet-i İslami’ye bağlı Tacik milis grupların kalesi olarak biliniyor. Pençşir, Hazara nüfusun merkezi olan Bamyan ile beraber, Afganistan’da Taliban etkinliğinin az olduğu iki ilden biri.
İldeki milis grupların, ülkenin tanınmış liderlerinden Ahmed Şah Mesud’un oğlu Ahmed Mesud liderliğinde, özellikle Avrupalı devletlerin sağladığı fonla organize edildiği ifade ediliyordu.
İngiltere’de eğitim gören Mesud, Fransa ile de yakın ilişkilere sahip.
Halihazırda Afganistan’da Taliban karşıtı milis hareketliliğin Pençşir, Belh ve Cevzcan illerindeki merkez üslerinden organize ediliyor.
İşgalin maliyeti
ABD’nin Brown Üniversitesinin yürüttüğü “Savaşın Maliyetleri” projesi kapsamındaki tahminlere göre, 20 yıl süren savaş için 2 trilyon dolardan fazla para harcandı.
Afganistan’da 2 bin 442 ABD askeri öldü, 20 binden fazlası da yaralandı, bin 144 NATO personeli hayatını kaybetti ve on binlercesi yaralandı.
ABD ve NATO’nun desteklediği Afgan kolluk kuvvetleri 20 yılda 60 binden fazla kayıp verdi.
Rus yetkililer, Taliban heyeti ile Moskova’da görüştü
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov ile Taliban heyeti başkent Moskova’da görüştü.
Moskova’daki Taliban Heyeti, “Afganistan’daki iktidarı tümüyle gasp etmeyi hedeflemiyoruz” dedi.
Görüşmede, Taliban heyeti, Orta Asya ülkelerinin sınırlarını ihlal etmeme ve Afganistan’daki yabancı diplomatik misyon temsilciliklerin güvenliğini garanti etme taahhüdünde bulundu ve ülkedeki etnik grupların çıkarları dikkate alınarak müzakere yoluyla sürdürülebilir barışın sağlanmasından yana ve insan haklarına saygı göstermeye hazır olduğunu teyit etti.
[UHA Haber Ajansı, 10 Temmuz 2021]