Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: “İslam, dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunmasını esas alır”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Uluslararası Helal Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu öncesi, Ankara’da UHA / İnternational News Agency’dan Gazeteci* Okaner YÜCE’ye konuştu.
UHA / İnternational News Agency
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yiyin.” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Bu bağlamda helal gıda kavramı, yalnızca dini bir zorunluluk değil, aynı zamanda sağlıklı ve güvenilir beslenmenin de bir gereğidir. Yüce dinimiz İslam, dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunmasını esas alır. İşte helal belgelendirme faaliyeti de tam olarak bu ilkelerin korunmasını sağlamaya yönelik gönüllülük esasına dayalı bir faaliyettir.” dedi.
“Helal sertifikasyon süreçlerinde yanlış yönlendirmelerde bulunmak büyük bir vebaldir”
Teknolojinin gelişmesi ve üretim süreçlerinin karmaşık hale gelmesinin tüketilen gıdaların ve ürünlerin içeriğini sorgulamaya yönelttiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Günümüzde bir tüketicinin, gıda üretiminin tüm aşamalarına muttali olması elbette mümkün değildir. Bu yüzden hem resmi kurumlar hem de sivil kuruluşlar, helal belgelendirme sürecini itina ve sorumluluk bilinciyle yürütmek zorundadır. Bu noktada unutulmaması gereken önemli bir husus da söz konusu faaliyetlerin bir nevi şahitlik görevi olduğudur. Dolayısıyla helal sertifikasyon süreçlerinde yanıltıcı bilgi ve belge vermek veya yanlış yönlendirmelerde bulunmak büyük bir vebaldir, İslami tabirle günahtır.” diye konuştu.
Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının geçmişten günümüze görüşleriyle, irşat ve fetva hizmetleriyle bu alana önemli katkılar sunduğuna işaret ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Bu bağlamda; 2011 yılında Afyonkarahisar’da 4. Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı ‘Günümüzde Helal Gıda’ başlığı altında düzenlenmiş; 7. Oturumda ‘Helal Gıda Standardizasyonu’ konusu ele alınmıştır. 2013 tarihinde TSE’yle protokol imzalanmış; bu protokol gereğince inceleme ve belgelendirme faaliyetlerinde Diyanet İşleri Başkanlığınca uzmanların görevlendirilmesi kabul edilmiştir. 2019 yılında Ankara’da Katkı Maddeleri konusunda bir çalıştay yapılmış; çalıştayda katkı maddeleri konusu detaylı şekilde değerlendirilmiştir. 2023 tarihinde ise Helal Akreditasyon Kurumu’yla (HAK) eğitim başta olmak üzere konferans, seminer, çalıştay, baslı yayınlar gibi alanlarda ortak faaliyetler düzenlenmesine karar verilmiştir.”
Türkiye’de özellikle son 15-20 yıl içinde resmi ve sivil kuruluşların helal belgelendirme konusundaki çabalarının takdire şayan olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, “Ülkemiz, İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nün (SMIIC) sekretaryasını yürütmekte olup, bu alanda uluslararası ölçekte önemli bir aktör haline gelmiş olması bizleri sevindirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, “Öte yandan belgelendirmede bulunacak kuruluşların Helal Akreditasyon Kurumu tarafından (HAK) akredite edilmesinin zorunlu olması hususu, konuyla ilgili atılmış çok önemli bir adımdır. 2011 yılından beri belgelendirme hizmetinde bulunan Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) konuyla ilgili çalışmaları da önem arz etmektedir.” şeklinde konuştu.
Uluslararası Helal Uygunluk Sempozyumu’ndan hayatın Allah rızası eksenli düzenlenmesine dair güzel sonuçların çıkacağına inandığını kaydeden Başkan Erbaş, “Dün olduğu gibi bugün de helal belgelendirme faaliyetleri konusunda şeffaflık, güven, denetim ve gözetim çabalarımız artarak devam edecektir. Bu alanda daha büyük bir gayret ve hassasiyetle hep birlikte çalışmaya ihtiyacımız var.” dedi.
“Helal ile ilgili konuları ramazan ayında bol bol işleyeceğiz”
Başkan Erbaş, “İyilik ve takva üzere yardımlaşınız.” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Helal peşinde koşmaktan daha güzel bir iyilik var mı? Bizde ramazan ayını “Ramazan ve İyilik” başlığı altında 90 bin camimizde; vaazlarımızda, irşatlarımızda, hutbelerimizde iyilik konusunu konuşacağız. Türkiye Diyanet Vakfımızın en önemli çalışmaları yine iyiliği yaygınlaştırmak. İşte bugün yapmış olduğumuz bu sempozyumda ortaya çıkan helal ile ilgili konuları da ramazan ayında bol bol işlemeye gayret edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.