Yeni Gıda Jeopolitiği Şekilleniyor ! Yabancı ülkelerde toprak alımı veya kiralanması hızlandı

Bazı Devletler çeşitli yöntemlerle farklı ülkelerde yeni topraklar ediniyor. Yerel halk bu kaynaklardan yoksun kalıyor. Böylece kaynak paylaşımı rekabeti içinde yeni bir gıda jeopolitiği oluşuyor.
UHA / İnternational News Agency
Dursun YILDIZ, SPD Başkanı
BM Raporları Gelişmekte olan ülkelerdeki tarım ve gıda üretimine yönelik yabancı sermaye akışında önemli artışlar olduğunu ortaya koyuyor.
Dünyanın önde gelen çok uluslu şirketleri Afrika, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya ülkelerinde milyonlarca hektarlık tarım arazisi kiralayarak gıda ürünlerine yatırım yapıyor. İklimsel değişiminin yarattığı belirsizlik bu paylaşım rekabetini keskinleştiriyor.
İklimsel değişiminin yarattığı belirsizlik bu paylaşım rekabetini keskinleştiriyor. Bazı Devletler çeşitli yöntemlerle farklı ülkelerde yeni topraklar ediniyor. Yerel halk bu kaynaklardan yoksun kalıyor.
Böylece kaynak paylaşımı rekabeti içinde yeni bir gıda jeopolitiği oluşuyor. BM Raporları Gelişmekte olan ülkelerdeki tarım ve gıda üretimine yönelik yabancı sermaye akışında önemli artışlar olduğunu ortaya koyuyor.
Dünyada Durum
Geçen 10 yıl içinde ikiye katlanan küresel gıda fiyatlarının gelecek 10 yılda yine ikiye katlanabileceği öngörüsü, iklim değişiminin tarımsal üretime olumsuz etkisi ile birlikte gelişmiş ülkeleri kendi sınırları dışındaki topraklarda tarım ve ticaret yapmaya yöneltti. Bunun sonucu olarak Afrika, Latin Amerika, Güney Asya’da 2000 yılından bu yana satın alınan veya kiralanan verimli tarım arazisi hızla arttı.
Bu gelişmede iklim değişimi de doğrudan etkili oluyor ve 1 derecelik bir sıcaklık artışı toplam verimde yüzde 10 düşüşe yol açıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü 2016 yılının en sıcak yıl olduğu açıklamasını yaptı Dünya tahıl stokları 10 yılda 107 günden 74 güne gerilemiş durumda .
Su, enerji, gıda bağlantısının artması nedeniyle günümüzde oluşan gıda krizinden artık birçok sektör etkileniyor (enerji, su kaynakları, taşımacılık, sağlık ).
Ekonomik krizler , ekolojik sorunlar , nüfus patlaması, enerji, su, gıda krizleri kesişmeye başladığını görüyoruz. Bu gelişmeler tarımsal faaliyetleri ve gıda üretimini, yeniden bir ekonomik rekabet ve siyasi mücadele alanı haline getirdi.
Bu kapsamda 2000′ li yıllardan bu yana hızlanan azgelişmiş ülkelerde satın alınan veya kiralanan büyük tarım arazileri yeni sömürgeci bir politikanın altyapısını oluşturuyor.
Bu arazilerin bir kısmında gıda endüstrisinde sıklıkla kullanılmaya başlanan palmiye yağı, buğday, biyo yakıtlar hatta Avrupa’daki çiçekçilerde satılan güller gibi çeşitli ürünler yetiştiriliyor.
Bu büyük tarım toprakları daha çok Avrupalı, Amerikalı ve Suudi Arabistanlı şirketlere 40, 80, 100 yıllık sözleşmelerle kiralanıyor. Bu politika, ülkede ilkel şekilde sürdürülen tarımın modern yöntemlerle gelişmesi, ülkeye yabancı sermaye yatırımlarının artması, iş olanaklarının açılması. şeklinde savunuluyor.
Afrika’daki istihdamın yüzde 80’i tarımda çalışıyor. Norveçli bir sivil toplum kuruluşunun hazırladığı rapora göre 2007 yılından itibaren Güney Sudan topraklarının yüzde 9’u yani 5.7 milyon hektar arazi yabancı şirketlere kiralanmış bulunuyor.
Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Gıda Programı çerçevesinde Sudan, Etiyopya, Somali, Kenya, Pakistan ve Afganistan’daki yoksul insanlara 2010 yılında 3,7 milyon ton gıda yardımı yapılmış. 2006 yılında bu yardımlardan yararlanan Sudanlı sayısı 6,4 milyon.
Çin, ABD, İngiltere
Yabancı ülkelerdeki toprak kiralayan ülkelerin başını Çin, ABD, İngiltere çekerken en fazla toprak kiralayan ülkeler ise Brezilya, Avusturalya ve Etiopya olarak sıralanıyor.
Literatürden elde edilen bilgilere göre Dünyada şimdiye kadar 227 milyon hektar arazi yabancı dev şirketlerin eline geçmiş durumda olup bunun yüzde 70’i 11 ülkede yer alıyor.
Yapılan araştırmalar bu kiralama işlemlerinin 2008 yılından sonra arttığını ve 2000 den bu yana kiralanan veya satın alınan arazilerin yüzde 44’ünün Afrika’da yüzde 37’sinin Asya’da yer aldığını ortaya koyuyor.
ABD’li şirketlerin 2000 yılından bu yana 3,15 milyon hektar arazi kiraladığı, ABD’den Texsas’lı bir şirket Sudan’da kiraladığı 600 000 hektar ile en geniş araziyi kiralayan şirket olduğu görülüyor.
- Yüzyılın yeni paradigmaları
Kiralama anlaşmaları muğlak ve belirsizliklerle dolu bu arazilerde kayıtlara göre daha çok gıda ürünleri, biyoyakıt ürünü ve ne olduğu belirtilmeyen ürünlerin yetiştiriliyor.
- Yüzyılda tarımın en stratejik sektörlerden biri verimli toprakların ve suyun da en stratejik kaynaklar olacağı artık çok açık bir şekilde görülüyor. Bu kapsamda geliştirilen yeni politikaların dünyadaki eşitsizlik yerine refahı yaygınlaştırması için öncelikle 21. Yüzyılda değişen paradigmalar ve yeni politikalar konusunda toplumsal farkındalığın artması gerekiyor.
***
Yazar hakkında
Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi.
1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.
Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.