ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:15 Avrupa ile ABD’nin İdeolojik Savaşı
06:19 II. Avrupa Üniversiteler Arası Münazara Şampiyonasının Finali İstanbul’da Gerçekleştirildi
00:51 İletişim Başkanı Altun: Kimse bilincimizi ve direncimizi test etmeye kalkmasın
00:44 Adana kebabına da domuz eti karıştırdılar
00:34 Irak’ın kuzeyinde 5 terörist etkisiz hale getirildi
00:19 Almanya’daki partilerin seçim programlarında öne çıkan hususlar
00:12 Bakan Göktaş: Anaların gözyaşları bütün hesapları bozacak güçtedir
00:06 Ankara’da sahte içkiden can kaybı 65’e yükseldi
00:02 12 terörist etkisiz hale getirildi
23:05 Maydonoz Döner’e 31 ilde FETÖ operasyonu: 353 şüpheli yakalandı
21:29 Gazeteci Mustafa SALMAN, AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongresi olan “Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk büyük kongresi”ni izleyecek!
12:34 Almanya’da yarın yapılacak olan Meclis Seçimleri ve Partilerin Türkiye politikaları!
10:34 Analiz: Almanya’da 23 Şubat 2025 Federal Meclis Seçimleri
09:33 “Rekabet incelemesini engelleme”, BİM’e pahalıya patladı!
08:02 Arsenal yüksek gelire rağmen zarar etti
07:32 Trump: Ukrayna’da seçim zamanı geldi!
07:04 Yöre Süt’ün internet sitesinde “tulum peyniri” diye sattığı ürün “eritme peyniri” olduğu belirlendi
07:03 Kocaeli Kartepe’den Haberler!
06:52 Şair-YazarYavuz Nufel’den 61. yıl madalyası, Corendon’un genç dehası Atacan Uslu’ya!
20:23 Suat Kılıç, “TÜSİAD Başkanlarının günah galerisi kabarık”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Orta Asya’da stratejik Stratejik Mücadelede Yeni Döneme Doğru!

Orta Asya’da stratejik Stratejik Mücadelede Yeni Döneme Doğru!
7 Şubat 2025
8
A+
A-

* ABD, Orta Asya’da ekonomik ve diplomatik etkinliğini artırırken, Çin ve Rusya’nın bölgedeki geleneksel nüfuzunu dengelemeye çalışacaktır.

* Rusya, AEB gibi mekanizmaları kullanarak Orta Asya’da stratejik çıkarlarını koruma çabalarını yoğunlaştırabilir.

* Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesindeki yatırımları ve altyapı projeleri, Orta Asya ülkeleri için ekonomik fırsatlar yaratırken aynı zamanda bölgedeki rekabeti artıracaktır.

UHA / İnternational News Agency  

Ankara merkezli düşünce kurulusu olan Ankara Kriz ve Ergün MAMEDOV,ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları MerkeziSiyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) yazarı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi Ergün Mamedov, ANKASAM için “Orta Asya’da stratejik Stratejik Mücadelede Yeni Döneme Doğru!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

(ANKASAM) yazarı Ergün Mamedov, Doğu-Batı ekseninde artan rekabet, birçok coğrafyayla birlikte Orta Asya’yı da jeopolitik bir çekişme sahnesine dönüştürdüğüne dikkat çekti.

Bu bölgede etkisini artırmayı amaçlayan ABD, Çin ve Rusya’ın, çeşitli diplomatik hamleler, ekonomik yatırımlar ve stratejik iş birlikleriyle üstünlük kurma çabası içerisine girdiğinin altını çizen Mamedov, “Özellikle son dönemde yaşanan siyasî gelişmeler ve ekonomik girişimler, Orta Asya’da yalnızca mevcut dengeyi değil, aynı zamanda bölgesel aktörlerin gelecekteki yönelimlerini de yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip olmuştur. Bu durum, büyük güçlerin bölgedeki nüfuz mücadelesini daha karmaşık bir hale getirirken, Orta Asya devletlerinin de çok yönlü denge politikaları izlemesini kaçınılmaz kılmıştır” dedi.

Ergün Mamedov, 20 Ocak 2025 tarihinde resmî törenle yemini eden ABD Başkanı Donald Trump’ın, göreve başlar başlamaz Ukrayna’daki savaşı bitirmek için Rusya’ya anlaşma çağrısında bulunduğunu belirterek, aksi takdirde ticarete yönelik ağır ekonomik yaptırımlar uygulanacağını duyurduğunu hatırlattı.

22 Ocak 2025’te yaptığı paylaşımda, diplomatik müzakerelerin önemini vurgulayan Trump’ın, Rusya’nın müzakerelere yanaşmaması durumunda daha sert ekonomik baskı adımları atılacağını ifade ettiğini ve “Bunu kolay yoldan ya da zor yoldan yapabiliriz – ve kolay yol her zaman daha iyidir” diyerek diplomatik çözüme öncelik verilmesi gerektiğini belirttiğini ifade eden Mamedov, “Geçmişte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iyi ilişkiler kurduğunu belirten Trump, savaşı sonlandırmanın ekonomik yaptırımlarla desteklenecek diplomasi çabalarıyla mümkün olduğunu ortaya koymuştur” dedi..[1]

“Trump’ın bu söylemleri üzerine 23 Ocak 2025 tarihinde konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’nin sağladığı yardımı asla unutmayacağını belirtip tarihî müttefiklik bağlarını hatırlatarak, mevcut uluslararası ilişkilerde yapıcı bir diyalog zemini oluşturma çabasını yansıtmıştır.[2] ” diyen (ANKASAM) yazarı Ergün Mamedov, şunları söyledi:

“Öte yandan, Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ınyaptırım baskısı yöntemlerini kullanmayı sevdiğini ve bu yaklaşımın Trump’ın ilk başkanlık döneminde de benimsendiğini belirtmiş, “Donald Trump yaptırım baskısını seviyor, en azından ilk başkanlık döneminde seviyordu” ifadeleriyle ABD’nin mevcut politikalarına yönelik değerlendirmelerde bulunmuştur.[3] Ayrıca, Peskov, Rusya ile ABD liderleri arasında bir diyalog başlatılması konusunda Washington’dan henüz bir sinyal alınmadığını vurgulayarak, “Sinyalleri bekliyoruz, ancak henüz gelmedi[4] şeklinde konuşurken “Biz çok dikkatli bir şekilde tüm söylemleri ve tüm ifadeleri izliyoruz, tüm nüansları titizlikle kaydediyoruz[5] diyerek, Rusya’nın eşit ve karşılıklı saygıya dayalı bir diyaloğa hazır olduğunu ve bu konuda Devlet Başkanı Vladimir Putin’in defalarca açıklamalarda bulunduğunu hatırlatmıştır”.

Ergün Mamedov, Donald Trump’ın göreve başlamasıyla barışın hemen sağlanması beklenirken ortaya çıkan karmaşıklığın, Trump yönetiminin Rusya’ya karşı farklı bir tutum benimseyebileceği ve Rusya’nın etkili olduğu bölgelerde stratejik bir mücadeleye girişebileceği düşüncesini doğurduğunu belirten Mamedov, şunları aktardı:

“Güney Kafkasya ve özellikle Orta Asya, bu rekabetin odak noktası olarak öne çıkacağı düşünülmüştür. Gürcistan’ın Batı’ya karşı bir denge politikası izlerken Rusya ve Çin’le diplomatik ve stratejik ilişkilerini sürdürme çabası, Ermenistan’ın Rusya’dan uzaklaşarak ABD ile stratejik iş birliğine gitmesiyle yaşanan rol değişikliği gibi örnekler, Orta Asya’nın da benzer stratejik çekişmelerin sahnesi olabileceğine işaret etmiştir. Trump yönetiminin bölgeye yönelik attığı adımlar, Orta Asya’daki diplomatik ve stratejik girişimlerin artmasına, bölgenin daha geniş jeopolitik çekişmelerin merkezine yerleşmesine yol açabilir. Bu durum, ABD’nin ekonomik ve diplomatik hamleleriyle bölgedeki güç dengesinin yeniden şekillenmesine ve Rusya’nın bu değişim karşısındaki tutumuna ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir”.

(ANKASAM) yazarı Ergün Mamedov, bu bağlamda yakın zamanda imzalanan Rusya ve Özbekistan arasındaki askerî stratejik ortaklık antlaşmasının, Moskova’nın Orta Asya’daki etkisini pekiştirme çabası olarak değerlendirilebileceğini hatırlatarak, Özbekistan, Ukrayna’daki savaşa doğrudan taraf olmaktan kaçınırken, Rusya ile askerî ve ekonomik bağlarını koruyarak stratejik bir denge gözettiğine vurgu yaptı.

Mamedov, “Taşkent’in Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) gibi ittifaklara katılmaması, bağımsız bir dış politika izleme isteğini yansıtmaktadır. Bu gelişmeler, Orta Asya’nın ABD, Rusya ve Çin arasındaki güç mücadelesinde nasıl bir konum alacağına dair ipuçları sunmuştur” dedi.[6]

ABD’de önceki Başkan Joe Biden yönetiminin, Rusya’ya yönelik yaptırımları ihlâl ettiği iddia edilen Orta Asya’daki kişi ve kuruluşlara karşı temkinli bir yaklaşım benimsediğini ve bölge ülkelerinin karmaşık jeopolitik konumunu göz önünde bulundurarak yaptırım politikalarını dikkatle uyguladığını belirten Ergün Mamedov, şöyle devam etti:

“Orta Asya’daki iş dünyası ve elit kesimler, savaşın Avrasya’daki ticaret yollarında yarattığı değişimlerden faydalanmış; Batı’nın Rusya’yı devre dışı bırakma amacıyla Orta Koridor gibi alternatif güzergâhlara yönelmesi ve bölgenin Rusya ile ticaretinde kilit rol oynamaya devam etmesi Orta Asya ekonomilerine avantaj sağlamıştır. Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana bazı Orta Asya şirketleri ikincil yaptırımlara maruz kalmış olsa da bölge ekonomileri genel olarak ağır yaptırımlardan etkilenmemiştir.[7] Biden yönetimi, Rusya’ya yönelik kısıtlamaları uygularken Orta Asya hükûmetleriyle ilişkileri olumsuz etkilememeye özen göstermiştir. Ancak, Donald Trump’ın “Önce Amerika” politikası çerçevesinde daha sert ve ticari çıkar odaklı bir yaklaşım benimseyebileceği, bu durumun ise Orta Asya ile ilişkilerde Biden dönemindeki dengeli politikaların yerini daha katı tedbirlere bırakabileceği öngörülebilir”.


[1] Donald Trump, “I’m not looking to hurt Russia. I love the Russian people, and always had a very good relationship with President Putin…”, Truth, https://truthsocial.com/@realDonaldTrump/posts/113872782548137314, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[2] “Peskov: RF nikogda ne zabudet pomoshch’ SSHA vo vremya Vtoroy mirovoy”, TASS, https://tass.ru/politika/22950777, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[3] “Peskov: Trampu nravyatsya metody sanktsionnogo davleniya”, TASS, https://tass.ru/politika/22950813, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[4] “Peskov: signalov ob organizatsii kontaktov Putina i Trampa vse yeshche ne postupalo”, TASS, https://tass.ru/politika/22950695, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[5] “Peskov: RF fiksiruyet vse nyuansy ritoriki SSHA”, TASS, https://tass.ru/politika/22950727, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[6] “Russia and Uzbekistan Sign Strategic Partnership Programme in Military Field for 2026–2030 Period”, MoD Russia – Telegram, https://t.me/mod_russia_en/19005, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

[7] Janel Jaketova, “Pod Sanktsii SSHA Popali Yeshche dve Kazakhstanskiye Kompanii, Svyazannyye s Rossiyey”, Kursiv, https://kz.kursiv.media/2025-01-10/zhzh-usasanctrionsgazpromneft, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).; “‘Poluchayet stanki iz Yevropy, a Zatem Otpravlyayet ikh v KNR dlya dostavki v RF’. Yeshche Odna Uzbekistanskaya Kompaniya Popala Pod Sanktsii SSHA”, Radio Ozodlik, https://rus.ozodlik.org/a/33181113.html, (Erişim Tarihi: 27.01.2025).

***

Yazar hakkında

 Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.