ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:58 Ortadoğu’daki Kürtler İmralı sürecine nasıl bakıyor?
21:23 Türkiye barış müzakereleri için ev sahipliğine aday
19:29 Küresel Siyasette Almanya’nın Pozisyonu Türk-Alman İlişkilerini Nasıl Etkiler?
17:39 KGK: AB projesi olarak Küresel Medya Okulu başlıyor
17:26 Abdullah Öcalan’ın mektubuna ilk yandaş tepki yurt dışından
12:35 Sırât-ı Müstakîmde olmak ya da olmamak!
10:52 Türk Dünyasında Bölgesel Entegrasyon Süreci: Siyasal Aşama
10:15 Bosna Hersek heyetinden KOTO’ya işbirliği ziyareti
09:31 Avrupa’da obezitenin en fazla görüldüğü ülke: Türkiye
14:11 Nizip Ticaret Odası (NTO) Meclis Başkanı ve Genel Sekreteri 2. Gaziantep Melek Yatırımcılık Zirvesi’ne katıldı
12:13 UDİAD Başkan Yardımcısı Özçubukçu,İnsanlık tarihinin kara lekesi: Hocalı Katliamı Konferansı’nda konuştu
10:16 Çiçekler, ultrason ile yenilebilir gıda ürünlerine dönüştürülüyor!
10:12 Yurt Dışına Yatırımlarda Memnuniyet ve Verimlilik Artıyor
10:00 Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”
09:38 Türk Bulguru Yale Üniversitesi’nde!
09:05 Üretimi 10 yılda 10 kat arttı: Dünya Antep Fıstığı Günü
08:56 Nehirden Denize, Özgür Filistin Olsun Ramazan Gazze’ye Umut Olsun…
08:17 Türkiye’nin bölgesel enerji merkezi olma hedefi doğrultusundaki gelişmeler
06:07 Analiz: Soykırım suçu siyasallaştırılmamalı!
18:57 TSK’da yıllar sonra ilk: Yeni zırhlı araç alımı ne anlama geliyor?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Hakan Fidan: Trump’ın Gazze planı kabul edilemez

Hakan Fidan: Trump’ın Gazze planı kabul edilemez
6 Şubat 2025
12
A+
A-

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “ABD Başkanı Trump’ın Gazze çıkışı dünya için de şaşkınlığa neden oldu. Trump’ın Gazze planı kabul edilemez. Tehcir meselesi ne bölgenin ne bizim kabul edebileceğimiz bir durum. Bunu düşünmek bile abesle iştigal. Tartışmaya açılması bile yanlış” açıklamasını yaptı.

UHA / İnternational News Agency  

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk oldu.

Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın dünkü ziyaretinin önemli olduğunu belirterek Şara’nın cumhurbaşkanı seçildikten sonra ikinci ziyaretini Türkiye’ye, ilk ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptığını ifade etti.

Suriye’de son 2 ayda görülen gelişmelerin belli bir tempoyla ivmelendiğinin görüldüğünü kaydeden Fidan, bu gelişmelerin hepsinin de olumlu seyrettiğini dile getirdi.

Fidan, hem bölge ülkelerinin hem uluslararası toplumun, yeni yönetime yaklaşımının fevkalade olumlu olduğuna işaret ederek yeni yönetimin de sorumlu davrandığına dikkati çekti.

Hakan Fidan: Trump'ın Gazze planı kabul edilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şara arasında dün yapılan görüşmelerde iki ülke arasında daha önce çözüme kavuşma imkanı olmayan, dondurulmuş konuları ele alma imkanı olduğunu aktaran Fidan, “Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında, ayağa kaldırılmasında, temel hizmetlerin halka iletilmesinde Türkiye’nin ne türden bir rolü olabilir, bunlar hep masaya yatırıldı. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız belediye başkanlığı döneminden beri özellikle sosyal konulara, sosyal hizmetlere çok ağırlık veren bir siyasi lider. Halkın içinde bulunduğu durumu tabii ki bütün detaylarıyla görebiliyor, okuyabiliyor.” dedi.

“Şara ile güvenlik, bağlantısallık ve terörle

mücadele konuları ele alındı”

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teker teker Suriye’de ne kadar enerjiye ihtiyaç olduğunu, hastane ve ulaşım konularını büyük bir detay ve titizlikle üzerinden geçme imkanı olduğunu anlatarak “Onun dışında bizim iki ülke arasında sınır güvenliği, ticaretin artırılması, bölge ülkeleriyle olan bağlantısallık konusu başta olmak üzere, güvenlik konuları da ele alındı. Tabii güvenlik konuları YPG’nin nasıl çözüleceği meselesi başta olmak üzere DEAŞ’le mücadele, sınır güvenliği, bölge ülkeleriyle bu konuda atılabilecek adımlar. Böyle bir geniş yelpazede konular ele alındı.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün konuların üstünde büyük bir titizlikle durduğunu söyleyen Fidan, bunun “çok verimli bir görüşme” olduğuna inandığını dile getirdi.

Fidan, bu türden etkileşimlerin Şam’daki yeni yönetim için fevkalade önemli olduğunu vurgulayarak böylece bölgedeki önemli ülkelerin muhataplarının ne hissettiğini, düşündüğünü ve beklediğini bire bir öğrenme imkanı olduğunu ifade etti.

Diğer taraftan Şam’daki yönetimin de kendi vizyonunu ve düşüncelerini aktarabildiğini ve böyle bir iş birliği modeli olduğunu belirten Fidan, yeni dönemde Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin çok büyük bir ivmeyle hız kazanacağına dikkati çekti.

“Dışarıdan tehdit gelmediği sürece, başkasının desteğine ihtiyacımız yok”

Fidan, Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu vurgulayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde savunma sanayisine ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi.

“Savunma ve milli güvenlik sistemimizi çok büyük oranda reforme ettik. İstihbarat alanında, diplomasi alanında, askeri alanda, muazzam yetenekler kazandık. Bize dışarıdan tehdit gelmediği sürece, bizim çok fazla bu konularda başkasının desteğine ihtiyacımız yok.” diyen Fidan, şunları kaydetti:

Bizim canımızı yakan, sıkan konular, bölgemize bizim sınırlarımızın ötesinde başlayan problemler, bize tehdit oluşturan problemler… Bizim Ahmet Şara’dan bir numaralı beklentimiz, yeni yönetimden, kendi ülkesindeki sorunlara sahip çıkması, çözmesi. Türkiye için, bölge için tehdit eden konulara vaziyet etmesi. Biz bunu Suriye’den de bekliyoruz, Irak’tan da bekliyoruz, İran’dan da bekliyoruz. Onlar da haliyle bizden beklemek durumundalar. Biz nasıl etrafımızdaki ülkeler için tehdit üretmiyorsak etrafımızdaki ülkelerin herhangi bir nedenle bize tehdit üretmemesi, bizim için bir numaralı öncelik.

Fidan, üçüncü ülkelerin terör örgütü PKK/YPG’yle Irak tarzı bir model inşa etmesi konusunda herhangi bir arayışı olup olmadığı sorusunu yanıtlayarak, “Biz üçüncü ülkelerden bu konuda herhangi bir teklif almış durumda değiliz. Böyle bir teklifi de zaten kabul edecek, tartışacak durumda da değiliz. Dün Suriyeli meslektaşlarımızla, misafirlerimizle konuştuğumuzda, onlarda da böyle bir konu yok” dedi.

Terör örgütü PKK/YPG’nin devrik Beşşar Esed rejimi dönemindeki krizden istifadeyle oluşturduğu “de facto” durum ve DEAŞ’lılar konusunda verdiği sözde hapishane hizmetleriyle birtakım ülkelerin desteğini alıyor gibi gözükmesinin sorun teşkil ettiğini dile getiren Fidan, “Suriye’nin geleceğinde hiçbir gruba, etnisiteye, mezhebe bir ayrıcalık yokken başka bir yere bir şey yapması söz konusu olamaz. Dünkü görüşmelerden de aldığımız izlenim buydu.” diye konuştu.

Suriye’de eşit vatandaşlık

vurgusu

Fidan, Suriye sınırının öbür tarafında silahlı bir tehdit olup olmamasının Türkiye için önemli olduğu belirterek, şunları kaydetti:

Suriye yönetimi bu konuya daha geniş perspektiften bakmak zorunda çünkü ülkenin milli bütünlüğü, beraberliği, egemenliği tehdit altına girmemeli. Bunu mümkün kılacak hiçbir senaryonun hayata geçmemesi gerekiyor. Bu çerçeveden baktığımız zaman ben Sayın Şara’nın ve arkadaşlarının kafasının son derece net olduğunu gördüm. Bu netlik, Türkiye’nin de açıkçası güvenlik ihtiyaçlarını tatmin edecek düzeyde bir netlik.

Fidan, Suriye yönetiminin gündeminde federasyon ya da özerklik benzeri düşünceler bulunmadığını söyleyerek, “Bütün etnisiteler anayasal vatandaşlık çerçevesinde eşit muamele görmeli. Hiç kimse kendi kimliğinden dolayı farklı muamele görmemeli, dışlanmamalı; ayrıca kendi kültürel haklarını savunabilmeli ve yaşayabilmeli.” dedi.

Suriye’de siyasi ve idari bir bölünmenin kabul edilmediğini vurgulayan Fidan, siyaset bilimiyle uğraşanların bu modelin çalışmadığını gördüğünü söyledi.

Fidan, “İçerideki etnisiteleri birer azınlık haline dönüştürmek, bu azınlıkları daha sonra toplumdaki büyük maslahattan ve menfaatten mahrum etmek, daha sonra bunların başka siyasal istikrarsızlık aracı olmasını sağlamak, kimsenin faydasına değil.” diyerek, ülke bütünlüğünü sağlamak adına vatandaşların kültürel ve diğer haklarını da dışlamanın iyi bir şey olmadığını kaydetti.

Türkiye’nin bu konuda ideal bir örnek olduğunu dile getiren Fidan, anayasal vatandaşlıkla insanların eşit muamele görerek siyasal sisteme katılımını mümkün kılan bir sistemin Suriye’de hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

Bahçeli’nin açıklamaları ve Erdoğan’ın Terörsüz Türkiye vurgusu

Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” vurgusu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan siyasi gelişmelere ilişkin, Bahçeli’nin açıklamalarının Türk-Kürt kardeşliğinin altını çizdiğini ve “fevkalade önemli” olduğunu vurguladı.

Bu açıklamaların özellikle sosyal barış adına önemine değinen Fidan, “Bu ülkenin temelini, harcını güçlendirme adına fevkalede önemli. Bunu yaparken de büyük bir siyasi risk üstlendiğini de açıkçası görüyoruz.” dedi.

Fidan, bunun takdire şayan olduğuna dikkati çekerek, bunun ülkenin menfaati için bir fedarlık örneği olduğunu kaydetti.

Bu durumu savaş alanındaki bir askerin ortaya koyacağı en büyük fedakarlığa benzeten Fidan, Bahçeli’nin kendisine gelecek tepkileri bile bile; klasik siyaset dilinden ve duruşundan uzaklaşarak ülkenin genel menfaatini düşünerek ortaya koyduğu tavrın asıl milliyetçilik olduğunu bildirdi.

Fidan, terörün sona erdirilmesi ve silahlı terörün ortadan kaldırılmasının Türk devlet organlarının yıllardır titizlikle uğraştığı ve fedakarlık yaptığı bir konu olduğunu vurgulayarak, Ankara’nın, bütün profesyonel ve istihbari verilere bakarak bölgedeki oyuncuları, örgütün içindeki dengeleri, terör örgütünün imkan ve kabiliyeti başta olmak üzere bütün konuları yakından takip ettiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörsüz Türkiye” konusunda hassas olduğuna dikkati çeken Fidan, Türkiye’nin hiçbir şeyi şansa bırakma lüksü olmadığını bildirdi.

Fidan, ekstra gelebilecek olumlu katkıların işi kolaylaştırabileceğini ama birinci önceliğin, her türlü yöntemi kullanarak terörle mücadele etmek olduğunu aktardı.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “liderlik özelliğinin” ortaya çıktığını vurgulayan Fidan, Erdoğan’ın “sonuca odaklandığını” belirtti.

Fidan, dönem dönem diyalog gerekiyorsa diyalog; kavga gerekiyorsa kavganın yapıldığını kaydederek, “Terörsüz Türkiye için hiç kimseden icazet beklemeden sadece ülkenin lehine, ülkenin bağımsız kararıyla bu kavgayı verebilmek fevkalade önemli” dedi.

Türkiye’de terörle mücadelenin tarihine değinen Fidan, şunları kaydetti:

Terörle mücadelede eskiden hem içeride atılacak hem dışarıda atılacak birçok adımların uluslararası konjonktür ile ilişkilendirilmesi meselesi çok fazla; veya bazı egemen güçlerin duruşlarıyla çok fazla ilişkilendirir durumdaydı. Bu çok fazla halka yansıtılmazdı aslında önceki dönemlerde; ama Cumhurbaşkanımız ortaya koyduğu siyasi liderlikle şunu dedi: Bu benim memleketimin derdiyse, ben bunu elimde mümkün olan bütün araçlarla çözme iradesini taşıyorum ve bu iradeyi de her türlü şekilde ortaya koyabilirim.

Fidan, Türkiye’nin milli güvenlik sistemini buna göre yeniden dizaynı, düzenlenmesinin epey bir zaman aldığını; yeni yeteneklerin geliştirilmesi, sınır ötesi operasyon yeteneklerinin artmasının, istihbaratın içeriden dışarıya doğru yönelmesinin, dışarıda operasyon yapabilir hale gelmesinin, savunma sanayindeki yatırımların; teknolojik ilerlemelerinin, bu türden operasyonları destekleyebilecek bir noktaya erişebilmesi gibi faktörlerin, ayrı ayrı kulvarlarda yürütülen çalışmaların bir noktaya gelmesine dikkati çekti.

Siyasetin de bu konudaki rolüne ilişkin Fidan, bu konuda demokratik reform, sosyal barış için atılacak önemlere değinerek, Erdoğan bu konuda siyasi iradesi ile yaptığı reformlarla eşitlik ve özgürlüğün önünde bulunan yasal engeller ve idari sorunların ortadan kalktığını bildirdi.

Fidan, Türkiye’nin bu konuda bölgede örnek gösterilen bir ülke olduğunun altını çizerek, “(Türkiye) Herkesin kendi kimliğini kendi inancını özgürce ifade edebildiği; yaşayabildiği bundan dolayı herhangi bir mahrumiyete, mahkumiyete, takibata tabi tutulmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu modelin diğer ülkelerde de aynı şekilde olduğunu gördüğümüz zaman bize mutluluk verir.” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.