MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da partisinin genel merkezinde Siyaset ve Liderlik Okulunun 20. Dönem Sertifika Töreni’nde konuştu.
Okulun 10 Ekim 2009’da açıldığını hatırlatan Bahçeli, “Bizler birer mum yaktık, bundan sonra meşale gibi yanmak sertifikasını almaya hak kazanan kardeşlerimizin işi ve ilgi sahası olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sağlam bir düşünce temelinde tebarüz ve temerküz eden siyasi ve diplomatik atılımlarla yeni yüzyılın zirvelerine hızla tırmandığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
“Merhum Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ‘Hüküm Gecesi’ isimli romanında anlatılan olayların ana karakteri Ahmet Kerim misali, herkesin ak dediğine kara diyen, kendi bildiğini okuyan, her şeye muhalefet eden çarpık zihniyetler görmese de Türkiye kabuğunu kırmış, bölgesel ve küresel kuvvet dengesini terse çevirmiştir. Ahmet Kerim Sinop’a sürgüne gitmeden yanlışlarının geç de olsa farkına varmıştı, ne var ki, bugünkü müzmin ve münasebetsiz muhalefet anlayışının bugüne kadar hiçbir şeyden ders almadığı, daha kötüsü buna niyetinin dahi olmadığı hepimizin az çok malumudur. Sırf muhalefet için muhalefet yapanlar, ağızlarını yalan için açanlar, her meseleyi saptırmak için konuşanlar esasta siyasetin konusu değillerdir. Bunlar patolojik vakalardır, histeri krizine yakalanmışlardır, fazilet ve fikir iddiaları ise derin bir boşlukta kontrolsüzce sallanmaktadır.”
“Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin güvenliği açısından olmazsa olmaz önemde”
Suriye’de 13 yıldır süren iç çatışma döneminin yerini yeni bir gerçekliğe bıraktığına dikkati çeken Bahçeli, şunları söyledi:
“61 yıllık Baas melaneti, 54 yıllık Esad zilleti sona ermiş, Suriye yeni bir siyaset kulvarına girmiştir. Bu siyasetin dengeli ve kapsayıcı olması, çok acılar çeken Suriye halkını layık olduğu mertebelere bütünlük ve kardeşlik içinde ulaştırması yegane dileğimizdir. Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin güvenliği açısından olmazsa olmaz önemdedir. Suriye’nin siyasi ve toprak birliğinin muhafazası, iç barış ve huzur ortamının hiçbir kaza ve kesintiye mahal vermeden tesisi hem komşuluk hukukumuz hem de bölgesel sükunet ve güvenlik bakımından ihmal edilemez bir ihtiyaçtır. Suriye’nin geleceğine karar verecek Suriyelilerdir. Ancak bu karar sürecinde samimi, dostane, yapıcı ve destekleyici şekilde Türkiye’nin paylaşacağı pek çok tecrübesi olduğu da muhakkaktır.”
Bahçeli, Suriye’nin demokrasiye intikaliyle birlikte uluslararası topluma entegre edilmesinde Türkiye’nin her türlü katkıyı vermeye hazır olduğu belirterek, Suriye halkının zulümden çok çektiğini, ıstıraplı yılların ardından barışçıl havanın egemen olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Esed rejiminin karanlık sayfaları açıldıkça, korkunç vakaların gün yüzüne çıktığını vurgulayan Bahçeli, “Sednaya Hapishanesi’ndeki insani felaketler, hepimizin herkesin yüreğini titretmiştir. Yerin onlarca metre derinliğinde hücrelere kapatılan, ölüm preslerinde işkenceyle katledilen masumların hesabı, katil Esed’den mutlaka sorulmalıdır. Bu alçak, Lahey Adalet Divanı’nda cani Netanyahu ile birlikte en yakın sürede yargılanmalıdır” dedi.