Altun şunları söyledi:
“Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye olarak Suriye’nin ve Suriyeli kardeşlerimizin barış ve huzur içinde yaşaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Şunu tekrar, güçlü bir şekilde vurgulamak isterim; Biz şuna inanıyoruz. Suriye Suriyelilerindir. Suriye üzerinde yapılacak siyasî, coğrafî ve etnik mühendislik girişimlerini kabul etmemiz asla mümkün değildir. 911 kilometre kara sınırımız, uzun yıllara sâri kardeşlik ve komşuluk hukukumuz olan Suriye’de adaletin, barışın, huzur ve refahın yanında; emperyal girişimlerin, ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör yapılarının ise tam karşısında yer almaya devam edeceğiz. Krizlerin çözümünde uzlaştırıcı ve istikrarlaştırıcı bir güç olarak Türkiye, dün olduğu gibi bugün de bölgesel ve küresel sorunların çözümünde güçlü bir müttefik, belirleyici bir aktör ve küresel sorunlarda bir kutup başıdır” dedi.
“Yapay zekada Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer alması arzusundayız”
Türkiye’nin, bunların yanında yapay zeka alanında da güçlü yatırımlar yaptığını, bu alanda da iddialı bir aktör olarak öne çıktığını belirten Altun, “Türkiye, ürettiği Ulusal Yapay zeka Stratejisi ile, sürdürülebilir bir yapay zeka ekosistemiyle, küresel ölçekte değer üreten bir konuma gelme arayışı içindedir. Yapay zeka uzmanları yetiştirmek ve bu alanda istihdamı artırmak, araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek, kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim imkânlarını genişletmek, sosyo-ekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeleri hayata geçirmek, uluslararası düzeyde iş birliklerini güçlendirmek, yapısal ve iş gücü dönüşümünü hızlandırmak ülkemizin başlıca yapay zeka hedefleri arasındadır. Ulusal Yapay zeka Strateji Belgesi uygulama döneminin sonu olan 2025 yılında Türkiye olarak; yapay zeka alanının gayri safi yurt içi katkısını yüzde 5’e yükseltmek, yerel ekosistemin geliştirdiği yapay zeka uygulamalarının kamu alımlarında önceliklendirerek ticarileştirilmesine destek olmak, uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu yapay zeka ile sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif olarak katkı vermek, uluslararası yapay zeka endekslerindeki sıralamalarda Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer almasını sağlamak arzusundayız” değerlendirmesinde bulundu.
Altun, Türkiye’nin yapay zeka konusunda belirlediği strateji ve vizyonun, bu teknolojilerin sadece ekonomik ve ticari boyutuna odaklanmadığını, yapay zeka stretejisinin, yapay zeka kaynaklı yaşanan sosyo-ekonomik dönüşümde toplumun, kültürün ve insani değerlerin muhafazasını da temin etmeyi içerdiğini belirtti.
“Hakikatin hükümferma olması için çalışıyoruz”
Türkiye’nin her geçen gün önem kazanan jeopolitik konumunun siber gücün artırılarak geliştirilmesinin hedeflendiğini bildiren Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreçte veri mahremiyetini önemsiyor ve yapay zeka modellerinin hırçın veri politikalarına karşı kendi bulut stratejimizi tesis etmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda, dezenformasyonla mücadeleyi kurumsallaştırıyor, bunu bir politika alanı olarak belirliyoruz. Bu faaliyetlerimizle Türkiye olarak, İletişim Başkanlığı, Anadolu Ajansı, TRT ve Basın İlan Kurumu gibi kurumlarımızla yalanın ve dezenformasyonun değil; doğru bilginin ve hakikatin hükümferma olması için çalışıyoruz.
Bizler Türkiye olarak, tüm bu çalışmalarımızla, hem ulusal hem de uluslararası düzlemde bir hakikat mücadelesi veriyoruz. Evet, hakikat mücadelesi. Şunu çok açık bir şekilde vurgulamak isterim; hakikat demokrasimizin de siyasal tahayyülümüzün de, hülasa müreffeh ve adil bir gelecek tasavvurumuzun da temelidir. Hakikate sadakat olmadan, hakikati iletişimin ve uluslararası sistemin merkezine koymadan bunların hiçbirini yapamayız. Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel adalet mücadelesinden aldığımız ilhamla; vicdan, adalet ve hakikati merkezine alan küresel bir stratejik iletişim anlayışının kurumsallaşması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”