ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Ortadoğu’da tırmanan gerilim ve İran -İsrail çatışması: İsrail’in Taktiksel Avantajları

Ortadoğu’da tırmanan gerilim ve İran -İsrail çatışması: İsrail’in Taktiksel Avantajları
11 Aralık 2024
7
A+
A-

* Bu analiz, Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan (SETA) Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan, Murat ASLAN, Sibel DÜZ, Mehmet Salah DEVRİM ve İsmet HORASANLI tarafından hazırlandı.

* Bu analizde,  İran ve İsrail arasındaki son sıcak temasların iki ülkenin stratejik amaçlarına bağlı olarak düşük etkili misillemelerle “pinpon” çatışmasına dönüştüğü öne sürülmektedir.

İsrail’in Taktiksel Avantajları İsrail personel zayiatı riskini en aza indirerek ve doğrudan ABD desteği olmadan İran topraklarında derin saldırılar gerçekleştirmek için savaş uçakları, stand-off mühimmatlar ve insansız hava platformlarından oluşan bir ofansif kombinasyonu tatbik etmiştir.

Rocks ve Air LORA gibi gelişmiş mühimmatlara olan güven İsrail’in uzun mesafelerden hava savunma ve hava sahası kısıtlamalarını aşmasına olanak tanımıştır.

Erken uyarı radarlarını ve kontrol merkezlerini hedef alma, saldırı birliklerinin minimum dirençle karşılaşmasını sağlamış ve hava savunma bastırması konusunda sofistike bir yaklaşım sergilenmiştir.

Saldırı sırasında Ürdün’ün hava sahasını kapatması22 örneğinde olduğu gibi bölgesel diplomatik sürtüşme potansiyeli sınırlanmış ve ABD müdahalesi en aza indirilmiştir.

Ek olarak İsrail, İran’a yönelik saldırıyı bildirebilecek radar ve hava savunma sistemlerini önceden imha ederek İran’ın ileri düzey füze savunması gerektiren anlık misilleme seçeneklerini de sınırlamıştır. Ayrıca İsrail’in İran savunmasını geçme konusundaki başarısı İran’ın hava savunma ağındaki açıkları gözler önüne sererek Tahran’ın kaynaklarını zorlayabilecek yeni yatırımlar yapma gerekliliğine işaret etmektedir.

İran’a Verilen Mesaj Bu saldırının İsrail açısından doğrudan hedefi iki yönlüdür:

(i) İran’ın füze ve İHA altyapısını zayıflatarak uzun menzilli saldırı kapasitesini sınırlamak, (ii) İran’ın potansiyel misilleme tutumuna karşı İsrail’in kırmızı çizgilerini iletmek.

Örneğin Parchin tesisine yapılan saldırı İran’ın genişleyen İHA programının kendisi için asimetrik bir güvenlik riski olduğunu gören İsrail’in bu tehdidi hafifletme konusunda yoğunlaştığını vurgulamaktadır.

Sonuçta İsrail’in İran’a yönelik misilleme saldırısı hem acil tehditleri azaltmak için taktiksel bir operasyon hem de stratejik bir uyarı niteliği taşımaktadır. Sınırlı kapsam ve askeri altyapıya odaklanma İsrail’in belirli tehditlere orantılı olarak yanıt vereceğini ancak gerekli görüldüğünde İran’ın sınırları içinde derin saldırılar düzenlemekten çekinmeyeceğini göstermektedir.

Bu saldırı güvenliği sağlamak adına geniş çaplı çatışmaları tetiklemeden savunma sağlamayı amaçlayan askeri yeteneklerin, sınırlı ve hedefe yönelik saldırıların tercih edilebileceği gelecekteki angajmanlar için bir emsal teşkil etmektedir.

İsrail'den İran'a hava saldırısı

İsrail’in İran’a Hava Saldırısında Bazı Tesislere Yönelik Etki Analizi

İran, Silahlı Kuvvetleri bünyesinde hava sahasının savunulmasından sorumlu unsurlar Hava ve Hava Savunma kuvvetleri şeklinde teşkilatlandırılmıştır. Hava Kuvvetleri İran hava sahasını envanterinde bulunan savaş uçaklarıyla savunurken Hava Savunma Kuvvetleri ise bunu milli imkanlarla üretilen veya ithal edilen sistemleriyle yapmaktadır.

İran Hava Kuvvetlerinin yaşlanan bir yapısının olduğu ve platformlarının çoğunun 1980’lerden bu yana artık üretilmediği bilinmektedir. İran F-5 EQ, F-4 D7E, F-7 M, F-14 ve diğer evsafta savaş uçaklarına sahip olsa da bunların ne kadarının faal olduğu konusunda şüpheler mevcuttur.

Öte yandan İran envanterindeki savaş uçağı sayısının toplamda 200 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Hava savunma unsurları bağlamında İran 4 adet S-300 PMU2 taburuna, Pantsir-S1 ve İran yapımı Khordad ve Bavar-373 hava savunma sistemlerine sahiptir.

İran’ın Hava ve Hava Savunma kuvvetlerinin caydırıcılığıyla ilgili şüpheler olsa da İsrail jetlerinin 24 Ekim saldırılarında, İran hava sahasına ve hava savunma sistemlerinin menziline girmek yerine Irak toprakları üzerinden saldırı gerçekleştirdiğine dair güçlü veriler mevcuttur.

Saldırıların hedef aldığı kritik tesislerin incelenmesi, İsrail’in hava saldırısının etkinliğini ölçmek bağlamında faydalı olacaktır. Bu tesisler
şu şekilde sıralanabilir:

Parchin Askeri Kompleksi: Bir füze üretim tesisi olduğu iddia edilen Parchin bölgesinde 4 saldırının yapıldığı ifade edilmektedir. İsrail füzeleri tarafından vurulan binaların 3 füze yakıtı karıştırma tesisi (gezegensel karıştırıcılar ile) ve 1 depo olduğu iddia edilmektedir. Saldırılarda hedef alınan binaların tahrip edildiği anlaşılmaktadır.

• Khojir Askeri Kompleksi: Uydu görüntüleri Khojir’deki bir tesise yapılan 2 saldırıyı göstermektedir. Tesisin İran’ın kısa ve orta menzilli hava savunma füzeleri için roket yakıtı karıştırma tesisi olduğu iddia edilmektedir. Saldırıların hedef alınan binaları tahrip
ettiği anlaşılmaktadır.

• Şehrud Füze Tesisi: Hedef alınan tesis füze kompleksinin bir parçasıdır. Toplam 3 bina hedef alınmış ve imha edilmiştir. Binalar Hayber Şiken ve Fettah 1 füzeleri için yakıt üretim sürecinin bir parçasıdır.

• Abadan Petrol Rafinerisi:
Bazı medya platformları tarafından yayınlanan görüntülerde, Abadan Petrol Rafinerisi’ndeki bir depolama biriminin tek bir saldırıyla hedef alındığı iddia edilmiştir . Rafineri CEO’su 29 Ekim’deki açıklamasında tesislerin zarar görmediğini (hedef alınmadıkları anlamına
gelmemekle birlikte) ve operasyonların kesintisiz devam ettiğini belirtmiştir.

• Ahvaz ve İlam’da Ghadir Radar Kompleksleri Elde edilen görüntülerde radar ve erken ihbar sistemleri merkezinde belirgin bir karartma olduğu gözlemlenmiştir. Bu karartmaların gölgelerden kaynaklanmayıp büyük olasılıkla saldırı sonucu meydana geldiği değerlendirilmektedir .

• Hava Savunma Sistemleri: İran’daki S-300 hava savunma sistemlerinin İsrail tarafından hedef alındığı basında sıklıkla dile getirilmektedir. Bilinen 4 adet S-300 hava savunma sistemi mevziinden sadece birinin uydu görüntülerinde hasara uğradığı tespit edilmiştir.  Görünür hasarın bazı kaynaklar tarafından hava saldırısından kaynaklandığı iddia edilirken bazı kaynaklar ise komplekste bulunan hava savunma sistemlerinin füze ateşlemesinden kaynaklandığına vurgu yapmaktadır. Hasarın bu denli sınırlı olması ikinci ihtimali daha makul kılmaktadır. (devam edecek-İRAN-İSRAL GERGİNLĞİNDE MUHTEMEL SENARYOLAR)

***

Yazarlar hakkında

Doç. Dr. Murat ASLAN | Profil | Hasan Kalyoncu Üniversitesi

MURAT ASLAN
Kara Harp Okulu’nun Yönetim Bölümünden mezun olmuş ve TSK bünyesinde muhtelif görevler almıştır. Aynı dönem içinde ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde 2006-2010 arasında yüksek lisans ve 2011-2017 arasında doktora eğitimlerini tamamlamıştır. Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Aslan, Ortadoğu özelinde çalışmalara ağırlık vermiş; savunma ve güvenlik çalışmaları kapsamında güç kavramı, istihbarat ve propaganda kavram ve uygulamaları üzerine odaklanmış, Afganistan, Balkanlar, ABD ve Çin’de yapmış olduğu saha çalışmaları nedeniyle farklı bölgelerin etkileşimi ve küresel politikada konumlanması üzerine yoğunlaşmıştır.

Sibel Düz, Author at Politics Today

SIBEL DÜZ
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Düz 2014’te SETA Vakfı’nda araştırma asistanı olarak çalışmaya başlamıştır. 2019’da başlatılan ve halen faaliyetlerini sürdüren Terörizm Analiz Platformu (TAP) adlı veri tabanı ve web sitesinin proje koordinatörlüğünü yürütmektedir. 2021’den itibaren SETA’da araştırmacı olarak çalışmaktadır. SETA’nın yayımladığı The Ascension of Turkey as a Drone Power: History, Strategy, and Geopolitical Implications ve Unpacking the Debate on Turkish Drones adlı raporları kaleme almıştır. Askeri teknoloji ve strateji, terörizm ve ayaklanmayla mücadele ile insansız sistemler alanlarında araştırmalarını sürdürmektedir.

Mehmet Salah Devrim yazıları - SABAH Köşe Yazarları

MEHMET SALAH DEVRIM
Antalya Bilim Üniversitesi’ndeki yüksek lisans eğitimini “Askeri İlişkilerde Devrimin Savaş ve Uluslararası Politikaya Etkisi” başlıklı tezi ile tamamlamıştır. Halihazırda SETA Vakfı’nda araştırma görevlisi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora öğrencisidir. Aynı zamanda Terörizm Analiz Platformu’nda (TAP) veri analisti ve katkı sağlayıcı olarak yer almaktadır. Araştırmalarını güvenlik çalışmaları, askeri teknolojiler, savunma sanayii ve terörle mücadele alanlarında sürdürmektedir.

100+ "Horasanli" profiles | LinkedIn

İSMET HORASANLI
Lisans derecesini Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden alan Horasanlı aynı üniversitede yüksek lisansını Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde “Devrim Sonrası İran’ın Körfez Bölgesine Yönelik Dış Politikası” teziyle tamamlamıştır. 2014’te ABD’de bulunduğu dönemde CIEE’nin düzenlemiş olduğu “CIEE Civic Leadership Summit” programına katılma hakkı kazanıp başarıyla tamamlamıştır.
2017-2021 arasında İRAM’da çalışmıştır. Bir dönem SETA Berlin’de staj yapmış olup halihazırda AYBU/ULİSA Güvenlik Çalışmaları’nda ikinci yüksek lisans eğitimi devam etmekte ve SETA Dış Politika Araştırmalarında çalışmaktadır. Horasanlı çalışmalarında Afganistan, İran dış politikası ve Körfez bölgesine ağırlık vermektedir. İleri düzeyde İngilizce ve Farsça, orta düzeyde Peştuca ve Arapça bilmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.