ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
09:04 Dijital Dönüşüm Destekleri Bilgilendirme Toplantısı
07:32 KKTC’nden gündemin öne çıkan haberleri!…
06:55 Bilgisayar korsanları, zayıf gördükleri gıda endüstrisine saldırıyor!
06:28 Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nden Talabani’nin açıklamalarına tepki
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısında, Terörsüz Türkiye hedefi ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
00:49 Ömer Çelik: Cumhurbaşkanımız insanlık cephesinin en gür sesidir
20:21 Özgür Özel’in rakibi Dilek İmamoğlu mu olacak
15:35 Bayram tatilinin ilk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti
15:24 Altun: Mehmet Selim Kiraz adaletin simgesi olarak hatırlanmaya devam edecek
15:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rus Dış Politikası Perspektifinden Orta Doğu

Rus Dış Politikası Perspektifinden Orta Doğu
5 Kasım 2024
14
A+
A-

Rusya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra iç sorunlarla uğraştığı için küresel sorunlara, özellikle Ortadoğu’ya yeterli ilgiyi gösterememiştir…

Uluslararası Diplomatik İlişkiler, Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği (UDİAD) Başkan M. Gökhan ÖZÇUBUKÇUYardımcısı, Yazar ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı M. Gökhan Özçubukçu, Rusya’nın Orta Doğu Politikasını ele aldığı “Rus Dış Politikası Perspektifinden Orta Doğu” başlıklı köşe yazısını UHA Haber’den Gazeteci* Ataner YÜCE’ye değerlendirdi.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı M. Gökhan Özçubukçu, Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra iç sorunlarla uğraştığı için küresel sorunlara, özellikle Ortadoğu’ya yeterli ilgiyi gösteremediğini ve 2000’li yıllarda iktidara gelen Vladimir Putin’in, ülke içindeki sorunları kısa sürede çözmek ve dış politikada Rusya’nın SSCB döneminde sahip olduğu nüfuz seviyesine ulaşmak için aktif olarak çaba sarf ettiğini açıkladı.

Erhan Kuadzba - Batılılar, Vladimir Putin ile masaya oturmalı!

Amerika’daki 11 Eylül saldırıları nedeniyle uluslararası alanda ortaya çıkan kaosla birlikte Putin’in, SSCB’nin nüfuz sahibi olduğu ülkelerle, özellikle eski Sovyet Cumhuriyetleri ile ikili ilişkileri canlandırmaya çalıştığını hatırlatan Özçubukçu, şunları söyledi:

“Rusya’nın Batı ile yaşadığı sorunların Ortadoğu’daki ilişkilerinin gelişiminde şüphesiz etkisi bulunmaktadır. Batılı ülkelerin özellikle Ukrayna’daki gelişmelerle kendisine uyguladığı izolasyon ve ambargo bu açıdan önemlidir. Öte yandan Rusya, içindeki Müslüman azınlıkları kontrol altına almak ve İslam ülkelerinden bu yönde tepki gelmesini önlemek için İslam İş Birliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi örgütlerin gözlemci üyesi olarak olası tepkileri en aza indirmeyi hedeflemiştir. Ayrıca İsrail-Hamas ilişkilerinde taraf tutmamış ve her iki tarafla da iletişim halinde kalmıştır. Bu bağlamda Rusya, uyguladığı politikalarla İsrail ile Araplar arasında denge unsuru olarak öne çıkmayı hedeflemiştir. Putin’in uyguladığı bu politikalar esasen ABD ve AB ülkelerine bir mesaj taşımaktadır. Bu şekilde bölgeyi ABD’ye terk etmeyerek hegemonik gücünü göstermek istemektedir. Bunun sonucunda da uluslararası sistemde etkin bir güç olarak yerini almaya çalışmaktadır”.

“Rusya’nın özellikle 2010’lu yıllardaki Ortadoğu politikasına baktığımızda, mevcut durumun Rusya için büyük bir alan açtığını görüyoruz” diyen M. Gökhan Özçubukçu, “Bu dönemdeki gelişmelerin ana eksenini oluşturan olaylar, çatışmalar, hükümet değişiklikleri, IŞİD’in yükselişi, eylemleri ve uluslararası bir sorun haline gelmesi; Suriye, Yemen ve Libya’daki iç savaşlar, bölünmeler, merkezi hükümet sorunları; İran’la nükleer anlaşma ve Trump yönetiminin anlaşmadan çekilmesi, Rusya için Ortadoğu’da yeni fırsatlar yarattı. Özellikle Suriye’deki askeri faaliyetleri ve kazanımları, bölgesel nüfuzunu büyük ölçüde artırdı” dedi.

AB, ABD'nin Rusya'ya karşı taviz vermesinden endişeli' - YENİ ASYA

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Özçubukçu, ABD ve AB ile yaşanan gerginliklerin, Putin başkanlığında Rusya’nın Ortadoğu’ya etkili bir şekilde geri dönmesinde büyük bir etkiye sahip olduğunu belirterek, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya’nın Ortadoğu politikasının oldukça etkisiz ve pasif hale gelirken, özellikle 2011’den sonra etkili ve proaktif bir yayılmacı yaklaşımını önceleyen politikaların uygulamaya konduğuna dikkat çekti.

Batı ile derinleşen çıkar çatışmasının, Kırım’ın işgali ve ardından gelen yaptırımların da Rusya’nın Ortadoğu’daki faaliyetlerini yoğunlaştırmasına neden olduğunun altını çizen  Özçubukçu,  şöyle devam etti:

“Ortadoğu’daki monarşilerle iyi ilişkilerin sürdürülmesi, Moskova’nın uluslararası izolasyonu etkisiz hale getirmesine ve Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların etkilerini kısmen telafi etmesine yardımcı olmuştur. Rusya, Ortadoğu ülkeleri ve diğer ilgili örgütlerle ilişkilerini geliştirmeye ve bu ülkelerin Batılı ülkelerin uyguladığı baskı ve yaptırımlara katılmasını engellemeye çalışmıştır. Ancak Rusya’nın Ortadoğu’da bu kadar etkili olmasına neden olan durumu tamamen Batı ile yaşanan gerginliklere bağlamak yanlış olacaktır. Bu politikaların uygulanmasında ve benimsenmesinde Putin’in kişiliği, izlediği politikalar ve Rusların yeniden süper güç olma ideali dikkate alınmalıdır”.

Suriye Rusya İçin Neden Bu Kadar Önemli? - Stratejik Ortak

Rusya’nın Suriye Politikası

Ortadoğu’nun, enerji kaynaklarının varlığının bilindiğinden beri küresel güçlerin mücadele alanı olduğuna vurgu yapan Uluslararası İlişkiler Uzmanı M. Gökhan Özçubukçu,  Suriye’nin bölgedeki öneminin Akdeniz’e açılan bir kapı olması nedeniyle her zaman farklı olduğunu ve Suriye meselesinin Ruslar için geçmişten günümüze farklı yaklaşımlara sahip olsa da her zaman önemini koruduğunu belirtti.

Fransa’nın 1946’da buradan çekilmesinden bu yana Suriye’nin sürekli bir istikrarsızlık ortamına sürüklendiğini hatırlatan Özçubukçu,   “İsrail’in kurulmasıyla Avrupa’daki antisemitizm bu topraklara taşınmış ve bölgedeki diğer Arap devletleri gibi Suriye de dış politikasını İsrail’e karşı pozisyonuna göre şekillendirmiştir. Baas’la SSCB’ye dayalı dış politika yaklaşımı, Hafız Esad’dan devralınan pragmatik diplomasi anlayışı çerçevesinde, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte ABD’nin bölgedeki operasyonlarına destek olmuş ancak özellikle Lübnan Krizi olmak üzere çeşitli gelişmeler Suriye’yi bir kez daha Rusya ile ortaklığa itmiştir” dedi.

M. Gökhan Özçubukçu, 2001’de ABD’yi Afganistan’da destekleyen Rusya’nın, Suriye konusunda artık aynı hatayı yapmaya niyetli olmadığını, Putin ile dış politikada daha aktif rol alan Rusların, Yeni Dünya Düzeni’ne katılmak için G8 gibi küresel ekonomik sistemlere dahil olduğunu ve NATO ile yakın ilişkiler geliştirerek ‘‘yakın çevrelerinde’’ benzer ‘‘renkli devrimler’’ yaşamak istemediğini açıkladı.

“Suriye’den başlayarak Ortadoğu’da ortaya çıkabilecek istikrarsızlık zemininin Orta Asya’ya uzanacağından ve kendi içindeki çeşitli radikal İslamcı grupları ve ayrılıkçı eğilimleri harekete geçireceğinden endişe eden Rusya, Esad rejimini uzun süre destekleyecektir” diye konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Özçubukçu, şöyle devam etti:

“Rusya, Suriye’yi hem Ortadoğu hem de Akdeniz’deki çıkarları bağlamında değerlendiriyor. Suriye ile son zamanlarda ekonomik ve askeri anlaşmalar uzatılmış ve bağımlılık ilişkileri sürdürülmüştür. Suriye, geçmişten bugüne Rusya’nın bölgedeki en önemli silah alıcısı olmuştur. Tartus’taki Rus üssü yalnızca lojistik bakım üssü olması anlamında semboliktir, ancak Akdeniz’e açılan bir liman olması bağlamında göz ardı edilemez. Suriye’nin kaybı Ruslar için kesinlikle aşağılayıcı olacak ve Ortadoğu’daki itibarlarına zarar verecektir. Bu bağlamda Suriye, uzun süre Ruslar için her zaman ilgi alanı olmaya devam edecektir”. (devam edecek-Rusya’nın Kıbrıs Politikası)

***

Yazar hakkında

Mehmet Gökhan Özçubukçu 1990 Gaziantep doğumludur. Lisans eğitimini 2012-2014 yılları arasında Ardahan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimini 2021 yılında Ardahan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde eğitimini tamamlamıştır. 2022 tarihi itibariyle Bakü Devlet Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde doktora eğitimine devam etmektedir. Güney Kafkasya, Azerbaycan’da milliyetçilik ve modernleşme, Karabağ tarihi üzerine çalışmalarına devam eden Mehmet Gökhan Özçubukçu, TÜRKSAM’a “Misafir Yazar” olarak katkıda bulunmuştur.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.