Yozlaşmanın İpuçları-3
Bundan önceki yazımızda belediyelerdeki hastalıklı yapının vatandaşa yansımaması için Basın ve Halkla İlişkiler Birimleri’nin yaptıkları toz pembe çalışmaları ele almıştık. Bugün Belediye Meclisi’nin çalışmalarıyla konuya devam edelim…
Erhan ÇALIŞKAN
Belediye Meclisi’ne karar alınması için gelen gündem maddeleri Meclis’te oylanarak karara bağlanır. Kısa bir paragraf ile milyonlarca lira borçlanılır. Şehrin kaderini değiştirecek imar kararları bir dakikalık oylama ile kabul edilir.
Bu kadar kısa sürede üyelerin konu hakkında bilgi edinmesi mümkün olmadığı için Plan Bütçe, İmar, Hukuk ve denetim komisyonları kurulması yasa ile zorunlu hale getirilmiştir. İhtiyaç duyulan diğer komisyonlar ise Meclis takdirine bırakılmıştır. İşte bir Meclis’te kararlar komisyonlara gitmeden oylanıyorsa bilin ki orada bilgi saklanıyordur.
3 AMACI OLABİLİR
Bütün kararların komisyonlara gitmesini teşvik eden Belediye Başkanlarının ancak üç amacı olabilir.
1’incisi belediyede yeniyse ve yönetici bürokrat kadrolarını henüz kuramamışsa kendisine yanlış iş yaptırılmasının önüne geçmek ister. Çünkü komisyonda önce muhalif üyeler daha sonra da sağduyulu iktidar meclis üyeleri konuları enine boyuna tartışıp yanlışları görerek başkanı uyarır.
Komisyonlara gitmeden oylama yapılan Meclis kararları büyük çoğunlukla idari yargıya taşınması durumunda bozulur.
Bu başkan için çok büyük prestij kaybı olup meclis üyeleri ve bürokratların başkana inanç ve saygısını sarsar. İşte Başkan’ın komisyonlara kararları yollanmasının 2. nedeni bu olabilir. 3. amaç da gerçekten şeffaflığı sağlamaktır.
Komisyon toplantıları çok önemlidir. Çünkü muhalif meclis üyelerinin bilgi alabileceği tek yer burasıdır. Yapılacak işler ve ihaleler ile ilgili sorular sorabilirsiniz, bilgi belge isteyebilirsiniz.
Belediye bürokratları ise bu işten asla hoşlanmazlar. Çünkü bir belediye başkanının bürokratların yaptığı yüzlerce işi en küçük detayına kadar incelemesi mümkün değildir.
BELEDİYE HASTALANMIŞTIR
Komisyonda bilgi istenmesi onlar için hiç hoş değildir. Çünkü belediye kuruluşları ve meclis denetimi dışında olan belediye şirketlerine para aktarımı, sermaye artırımı ve azaltımı yapılması ya da borçlanma için yetki istenmesi durumunda bilançolarını, gelir gider durumlarını, bütçe kalemlerinin kullanım oranlarını talep edebilirsiniz. Komisyon toplantılarında, bürokratlar size elini kolunu sallayarak geliyor ise ‘kervan yolda düzülür siz yetkiyi verin biz o işleri ayarlarız’ anlamında sözler sarf ediyorsa, ‘ama bu kararlar daha önce hiç komisyonlara gitmiyordu’ sözlerini işitiyorsanız, daire başkanı ve müdür konumundaki yöneticiler bile sorularınıza cevap veremiyorsa işte o belediye hastalanmıştır.
Her yıl Ocak ayında bir önceki yılın mali işlemlerini denetlemek için Meclis’te Denetim Komisyonu kurulur. Bu komisyon çok önemlidir.
Komisyon üyesi olarak bütçe ile ilgili yapılan her harcamayı kontrol edebilir ya da gelir kalemlerini sorgulayabilirsiniz. İşte muhalefet için en büyük problem burada başlar, belediyeyi denetleyebilmek için 20’den fazla farklı kanunu öğrenmeniz ve iş akışını bilmeniz gerekir. Elinizde böyle biri yoksa ya mali müşavir ya da avukat meclis üyesi verirsiniz komisyona. O zaman da istenilen sonucu almanız zordur.
DENETİMDEN KAÇIYORSANIZ…
Denetimden korkmayan, şeffaflık konusunda gerçekten samimi olan başkanlar hiçbir zorunluluk olmamasına rağmen belediye şirketlerinin denetim kurullarına Meclis’teki her partiden bir üye görevlendirir. Yaptığı işlerin kanunsuz yada etik olmadığını düşünen veya kendinden emin olmayan başkanlar ise denetimden kaçar. İzmir’de Burhan Özfatura döneminde belediye şirketlerinin denetim kurullarına her partiden birer üye görevlendirilerek şeffaflık örneği sergilemiştir. Ne yazık ki son 20 senedir İzmir böyle bir şeffaflığa tanıklık etmemiştir.
Önümüzdeki hafta yazımızda ihale süreçleriyle ilgili detayları paylaşacağız.