Tarım’da “planlı üretime yeraltı su kısıtı desteği” Havza Su Yönetimi ile desteklenmeli
Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bazı havzalarda kuru tarım ürünlerine yeraltı su kısıtı desteği verilecek olması, tarımda planlı bitkisel üretime geri dönülmesi ve su kaynaklarının korunması açılarından çok önemli bir adım. Ancak bu uygulama yağmur suyu hasadı, kuraklığa dirençli tohum geliştirme, çiftçi eğitimi,tarımsal örgütlerin kurumsal yapısını geliştirme, tüm yeraltısuyu kuyularının denetimi gibi çalışmalar ile birlikte yürütülmelidir. Diğer bir deyişle tarımda planlı üretime entegre havza su yönetimi desteği gereklidir.
Konuk Yazar Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız kaleme aldığı “Tarım’da “planlı üretime yeraltı su kısıtı desteği” Havza Su Yönetimi ile desteklenmeli” başlıklı makalesinde, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, “Tarımda Yeni Dönem: Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli” programında yaptığı açıklamalarda tarımsal desteklerin sadeleştirilmesi ve üretim planlaması konularında detaylı bilgiler verdiğini açıkladı.
Dursun Yıldız, Bakan Yumaklı’nın, 1 Eylül 2024 itibarıyla 13 stratejik ürünün üretim planlamasına alındığını ve bu planlamanın 2025-2027 dönemi için geçerli olacağını açıkladığını ve bu dönemde hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar gibi ürünlerde önemli üretim artışlarını hedeflediklerini belirttiğini ifade etti.
Yumaklı’nın, hububat üretiminde yüzde 13’lük bir artışla 35 milyon tondan 39.5 milyon tona çıkmayı, baklagillerde ise yüzde 17 artış öngördüklerini kaydettiğini hatırlatan (SPD) Başkanı Yıldız, Yumaklı’nın yağlı tohumlarda ise yüzde 22 oranında bir artışın beklendiğine dikkat çektiğini söyledi.
(SPD) Başkanı Dursun Yıldız kaleme aldığı “Tarım’da “planlı üretime yeraltı su kısıtı desteği” Havza Su Yönetimi ile desteklenmeli” başlıklı makalesinin detayı şöyle:
Planı Bitkisel üretimin desteklenmesi programıyla çiftçilere temel destek, planlı üretim desteği ve üretimi geliştirme destekleri verilecek. Bu desteklerden planlı destek kapsamındaki destekler ülkemizde yeraltısuyunun daha verimli kullanılmasını da kapsamına alıyor.
Bu çerçevede yeraltısularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda yer alan sulu tarım arazilerinde planlı üretim kapsamında yer alan 8 ürüne ilave yeraltısu kısıtı desteği ödenecek. Ayrıca yer altı su kısıtının bulunduğu yerlerde planlı üretime uygun üretim yapan üreticilerin diğer desteklerle birlikte toplam olarak mazot ve gübre maliyetinin yüzde 100’ü karşılanacak.
Planlı bitkisel üretime yeraltısuyu kısıtı desteği verilecek
Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu tarafından arpa, aspir, ayçiçeği (yağlık), buğday, kolza (kanola), fasulye (kuru), mercimek, mısır (dane), nohut, pamuk (kütlü), patates, soğan (kuru), soya ve yem bitkileri planlı üretim kapsamında yer alan ürünler listesine alındı.
Planlama kapsamındaki ürünleri havzasında üreten çiftçilere temel desteğe ilave destek ödemesi yapılacak. Planlı üretim kapsamında üretim yapan üreticilere temel desteğe ilave destek verilecek. Bu üreticilerin mazot maliyetinin yüzde 100’ü ve gübre maliyetinin yüzde 50’si karşılanacak.
Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda yer alan sulu tarım arazilerinde ilgili üretim yılında arpa, buğday, aspir, fiğ, mercimek, nohut, yem bezelyesi, ayçiçeği (yağlık) üreten çiftçilere ürünün bulunduğu kategoriye göre hesaplanan tutar üzerinden ilave yer altı su kısıtı desteği ödenecek. Yer altı su kısıtının bulunduğu yerlerde planlı üretime uygun üretim yapan üreticilerin mazot ve gübre maliyetinin yüzde 100’ü karşılanacak.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Su kısıtının olduğu 11 il 52 ilçede ise planlama kapsamında az su tüketen mercimek, nohut, baklagil, yem bitkileri, buğday, arpa ve yağlık ayçiçeği üreten çiftçilerimize ise gübre maliyetinin kalan yüzde 50’lik kısmı da yeraltı su kısıtı desteği olarak verilecektir. Böylece bu bölgelerde üretim planlamasına uygun ekim yapanların mazot ve gübre desteğinin yüzde 100’ü desteklenecektir” ifadelerine yer verildi.
8858 ve 8859 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararlarındaki Yeraltısuları ile ilgili bölümler
23 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan 2024 yılında yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararında ;
- -(Madde 9-f) Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda 2024 yılında ekilen Nohut ve Mercimek ürünlerine ilave %50 destek ödenir.Damlama sulama ile sulanan alanlar hariç dane mısıra destekleme ödemesi yapılmaz.
- -(Madde 18 -f) Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda 2024 yılında ekilen yem bezelyesi, fiğ, macar fiği, burçak ve mürdüdük ürünleri için yem bitkisi desteğine ilave ilave %50 destek ödenir.
28 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan 2025-2027 yıllarında yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararında ;
- Madde 2 6ç- Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda yer alan sulu tarım arazilerinde ilgili üretim yılında Tablo 3 ‘te belirtilen ürünleri üreten çiftçilere ürünün bulunduğu kategoriye göre hesaplanan tutar üzerinden ilave yeraltı su kısıtı desteği ödenir.
maddesi yer almaktadır.
Uygulama ileri bir adım ancak Havza Su Yönetimi ile desteklenmeli
Son yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararında ; Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun Bakanlıkça tespit edildiği havzalarda yer alan sulu tarım arazilerinde Aspir, Fiğ, Mercimek, Nohut, Yem Bezelyesi, Arpa Buğday, Ayçiçeği(yağlık) ürünlerini üreten çiftçilere ilave yeraltısu kısıtı desteği ödeneceği belirtilmektedir.
Bu destek ile, sulu tarım arazilerinde kuru tarım ürünlerinin yetiştirilmesi desteklenerek bölgedeki yeraltısuyu kaynaklarının kullanımının azaltılması amaçlanmıştır.
Bu desteğin beklenen sonuçları vermesi çiftçilerin sulu tarımdan elde edilen kazanca yakın bir kazancı elde edip edilemeyeceklerine, desteklenen ürünlerin taban fiyatına, iklim değişikliğinin ürün verimliliği ve rekolte üzerindeki olumsuz etkilerine, yeraltısuyu kullanımı üzerindeki denetimin artmasına bağlı olarak değişecektir.
Bu nedenle bu desteğin uygulanacağı havzalarda Havza kuraklık yönetimi, Havza su tahsis ve havza su yönetim planlarının da etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmesi gereklidir. Su sıkıntısı olan bölgelerde tarımsal ürün planlamasını destekleyecek bir havza su yönetim planının birlikte uygulanması su kaynaklarının verimli kullanılması açısından büyük gayda sağlayacaktır.
Kuru Tarım üretimimiz.
Kuru Tarım ;yıllık yağışı 500 mm’ye kadar olan ve yağışın mevsimlere dağılışı düzensiz olan bölgelerde sulamasız yapılan tarım sistemidir. Bu sistem, yağışın tarımsal üretim için sınırlayıcı bir faktör olduğu yerlerde uygulanır. Kuru tarım sisteminde temel amaç; özel iklim koşulları altında atmosferden gelen yağış sularını bitki yetiştirmede en etkili olarak kullanmaktır.
Ülkemizde kuru tarım sisteminde en çok yetiştirilen bitkiler; buğday, arpa, çavdar, yulaf, triticale, nohut, mercimek, fiğ türleri, korunga, bazı yaygın yonca tipleri, kışlık kolza ve aspirdir.
Kuru tarım alanlarında başta buğday , arpa, nohut ve mercimek ve kurağa dayanıklı bazı endüstri bitkileri (haşhaş, aspir, kanola, yağ keteni, kimyon gibi) ile bazı yem bitkileri (fiğ, burçak, korunga gibi) yoğun olarak yetiştirilir.
Tarla bitkileri üretimini kısıtlayan en önemli faktör su eksikliği veya nem yetersizliğidir. Türkiye’de tarım alanlarının yaklaşık %40’ı yarı kurak alanlardan meydana gelir ve bu alanların yaklaşık %60’ı Orta Anadolu’da ve %40 güneydoğu Anadolu, kuzey ve batı geçit bölgelerinde yer alır. Bu nedenle bu tip kurak ve yarı kurak bölgelerde sulama olanağı yok ise tahıl ağırlıklı kuru tarım sistemi zorunlu olarak uygulanmaktadır.
İklim Değişikliği kuru tarımı da tehdit ediyor.
Türkiye’de iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı, mevsimlerde yaşanan kaymalar, giderek artan su sıkıntısı ve daha sık gözlemlenen aşırı hava olayları tarım sektörünü olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği etkilerinin artmasına bağlı olarak tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkilerin de artması beklenmektedir.
Konuyla ilgili uzmanların da altını çizdiği gibi, özellikle Türkiye’de toplam tarım arazisinin önemli bir kısmında kuru tarım yapıldığı dikkate alındığında yağış rejiminde beklenen olumsuz değişikliklerin (topraktaki nemin azalması üzerinden) tarım sektörüne olacak etkisinin yüksek olacağı beklenmektedir.
Türkiye tarımı başta gerek artacak ortalama sıcaklık ve azalacak yağışlar gerekse de aşırı hava olayları olmak üzere iklim değişikliğinin etkilerini yoğun bir şekilde hissedecektir. Bu etkilerin tarımda verim kayıplarını beraberinde getirmesi söz konusu olacaktır.
İklim değişikliğinin etkileri tarım sektöründe de hissedilmeye başlanmıştır. İklim etkilerinin son 25 senede (1991-2015) tahıllarda ürün desenini nasıl etkilediği incelendiğinde iklim değişikliği nedeniyle buğday ve arpa ekim alanlarında daralma ve diğer ürünlere kayma etkisi yarattığı; diğer taraftan ayçiçeği alanında genişleme etkisi yaptığı gözlemlenmiştir.
Kuru tarım ürünlerinde verim kayıpları projeksiyonları
Türkiye’de sıcaklık ve yağış tahminleri baz alınarak yapılan modelleme çalışmaları farklı ürünlerde beklenen verim kayıplarını, sıcaklık ve yağış etkilerinin farklılaşacağı coğrafi bölgeler üzerinden tahmin eden modelleme çalışmaları bulunmaktadır. Yedi bölge için beş temel ürün (buğday, arpa, mısır, ayçiçeği ve pamuk) temelinde 2050 yılı öngörüleri, buğday için %7,6, arpa için %7,6, mısır için %10,1, pamuk için %3,8 ve ayçiçek için %6,5’lik verim kayıplarına karşılık gelmektedir.
Yapılan bir diğer projeksiyonda 2050 yılında ürün veriminin buğday, arpa, çavdar, yulaf için % 8, mısırda % 12, ayçiçeğinde % 7, bakliyatta (kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek) % 7, pirinç için % 13, şeker pancarı için % 10, pamuk için % 3 ve süt üretimi için % 12 oranında düşeceği tahmin edilmektedir.
Yukarıda verilen bilimsel araştırma sonuçları özellikle kuru tarımsal üretimin iklim değişikliğinden etkilenme tehditini ortaya koymaktadır. Bir diğer deyişle yağışın azalması, sıcaklığın artması ile beraber kuru koşullarda üretim imkânları daralacak ya da yüksek oranda üretim riski ile karşı karşıya kalınacaktır.
Bazı bölgelerde kuru tarımsal üretime yönelik destek programının yeraltısularımızı koruma açısından çok faydalı olacağı açıktır. Ancak bu programın iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkabilecek olan büyük üretim azalması ve rekoltedeki düşüş gibi tehlikeleri de dikkate alarak havza ölçeğinde kuraklık yönetimi ve entegre su yönetimi politikaları ile birlikte yürütülmesinde fayda bulunmaktadır. Bu hazırlık tarımsal üretimimizin iklim değişikliği karşısındaki kırılganlığını azaltacak ve belirsizliklerin ve risklerin yönetilmesinde büyük fayda sağlayacaktır.