Perspektif: 9. Yargı Paketi ve Yargının hızlı işlemesine yönelik düzenlemeler
* 9. Yargı Paketi’nin gerekçesi nedir ve hangi değişiklikleri getirmektedir?
Türkiye’nin ve dünyanın saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Araştırmacısı Mert Hüseyin AKGÜN, “9. Yargı Paketi“ni perspektif açıdan değerlendirdi.
Türkiye’nin ve dünyanın saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Araştırmacısı Mert Hüseyin AKGÜN, “9. Yargı Paketi“ni perspektif açıdan değerlendirdi.
YARGININ HIZLI İŞLEMESİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER
Teklifte yargının daha hızlı işlemesi için istinaf mahkemeleri hukuk dairelerinin kendilerini görevli görmeme ve dosyayı görevli daireye gönderme kararını en geç bir ay içinde verebileceği düzenlenirken bu süre dosya görevli olduğu gerekçesiyle kendisine gelen daire için iki hafta olarak belirlenmektedir.
Diğer yandan özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşması hakaret suçlarının sayısında büyük bir artışa yol açmış ve bu durum, gündeminde insanın vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar gibi hayatiyet arz eden konular bulunan ceza yargısına önemli bir iş yükü olarak yansımıştır. Nitekim bir gazete haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında her dört ceza davasından biri hakaret gerekçesiyle açılmaktadır.
Bu bağlamda yapılan düzenlemeyle şikayete bağlı olan hakaret suçlarında şikayet süresinin, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyeceği ve hakaret fiilinin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde dava açılmayacağı, uzlaştırma yoluna gidilmeyerek ön ödeme hükümleri uygulanacağı belirtilmektedir.
Ayrıca ceza muhakemesine ilişkin bir alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan uzlaştırmaya ilişkin bir değişiklik yapılarak ceza muhakemesinde uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartının aranması öngörülmektedir.
HUKUK MESLEKLERİNDEKİ İNSAN KAYNAĞI NİTELİĞİNİN ARTIRILMASINA YÖNELİK DÜZENLEMELER
Bilindiği üzere hukuk mesleklerinde insan kaynağı niteliğini artırmak amacıyla Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı getirilmiştir. Belli bir yeterliliğe sahip olan mezunların hukuk mesleklerinde istihdam edilmesini hedefleyen bu sınavlara ilişkin yapılan düzenleme ile gerçekleştirecek yenilikler şunlardır:
• Soru sorulacak alanlar arasına milletlerarası hukuk, milletlerarası özel hukuk, genel kamu hukuku ve sosyal güvenlik hukukunun dahil edilmesi
• Yönetmelikle yeni soru alanlarının eklenebilmesi için yürütmeye yetki verilmesi
• Sınav soru sayısının 120’ye çıkarılması
Diğer taraftan milletlerarası hukuk ve milletlerarası özel hukuk alanları hakim ve savcı yardımcılığı sınavındaki soru sorulacak konular arasına eklenmekte; idari yargı hakim yardımcılığı sınav soru alanları arasına ise ticari işletme-şirketler hukuku dahil edilmektedir.
Yapılan bir diğer önemli düzenleme ise hakim ve savcı yardımcılığı mülakatına çağırılacak aday sayısının alınacak hakim savcı yardımcısı sayısının iki katından bir katına indirilmesidir. Böylece örneğin bin kişilik kadro için sınavda başarılı olmuş en fazla iki bin
kişinin çağrılması mümkün olacaktır. Bu düzenleme hakim ve savcı alımlarında yazılı sınavların belirleyiciliğini artıracaktır.
Öte yandan arabuluculuk eğitimini tamamlamaları ve gerekli diğer yasal şartları taşımaları şartıyla mesleğinde en az yirmi yıl kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunlarının arabuluculuk yazılı sınavından muaf tutulacakları hüküm altına alınmaktadır.
SONUÇ
Teklifle yargının iş yükünün verimlilik ve adil yargılama prensipleri çerçevesinde yönetilmesi, yargının insan kaynağı niteliğinin ve hak arama özgürlüğünün güçlendirilmesine ilişkin teknik düzeyde önemli düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. 38 maddelik kanunla getirilen değişikliklerin yarısından fazlası Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına uyum doğrultusunda yapılan zorunlu düzenlemelerden oluşmaktadır.
Bununla birlikte özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik kapsamlı bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç varlığını sürdürmektedir.
Diğer taraftan üçüncü strateji belgesinde yer alan belirli bir mesleki kıdemdeki hakim ve savcılara yönelik coğrafi teminata ilişkin düzenleme de önümüzdeki dönemin beklentileri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla yeni yasama yılında yeni kanun paketlerinin TBMM’nin gündemine gelmesi sürpriz bir gelişme olmayacaktır.
***
Yazar hakkında
Mert Hüseyin AKGÜN, Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde almıştır. Yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü’nde “2017 Anayasa Değişiklikleri Sonrası TBMM’nin Yürütmeyi Denetim Araçları” başlıklı tez çalışmasıyla tamamlamıştır. Doktora çalışmalarına Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümünde devam etmektedir. Araştırma alanları arasında hükümet sistemleri, yeni anayasa çalışmaları, demokratikleşme, yasama faaliyetleri, yargı reformu ve insan hakları yer almaktadır.