Bakan Kacır, “Elektrik üretiminde toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e çıkardık”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yeşil Kalkınma yolculuğunda çok önemli bir yatırımı hayata geçirdiklerini ifade ederek, “Ülkemizin güneş panellerinde mevcut üretim kabiliyetlerini bir adım öteye taşıyoruz. Hedefimiz ülkemizin üretim kabiliyetlerine her geçen gün yenisini ekleyerek daha üst sıralarda yer almak. Avrupa’da 2030 yılına dek oluşacak 400 GW ilave güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülke Türkiye’dir. 2035 yılına dek, ülkemizde 53 GW kapasiteye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş santrallerinde yerli üretim güneş panellerimizin kullanılmasını sağlayacağız.” dedi.
UHA / İnternational News Agency
Bakan Kacır, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde Rhofa Enerji Fabrikasının açılışına katıldı. Yeşil dönüşümün ve enerji bağımsızlığının öneminin her geçen gün arttığı kritik bir dönemden geçildiğini kaydeden Kacır, aynı zamanda karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik küresel hedeflerin olduğu bir sürecin yaşandığını belirtti.
STRATEJİLERİ DEĞİŞTİRDİ
“Millî Teknoloji Hamlesi” hedefleri doğrultusunda; savunma sanayinin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ettiklerini hatırlatan Kacır, “Türkiye’nin bekası ancak ve ancak savunma sanayisinde millî ve özgün teknolojiler geliştirmek ile mümkündür. İşte bu anlayışla yürüttüğümüz çalışmalarla; 22 yılda önemli atılımlar gerçekleştirdik. Savunma sanayinde yerlilik oranımızı yüzde 80’lere çıkardığımız, ihracatımızı 5,5 milyar dolara yükselttiğimiz projeleri birlikte inşa ettik. Savunma sanayimizde; 100 yıllık projeleri 22 yıla sığdırdık. Tüm dünyanın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada jeopolitik dengeleri ve savaş paradigmalarını alt üst etti, stratejileri değiştirdi.” dedi.
TERCİHDEN ÖTE ZORUNLULUK
Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını tahkim ederken kritik ve stratejik tüm sektörlerde kabiliyetleri güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini hatırlatan Kacır, “Fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımı da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırdı. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasını öncelikli hâle getirdi. İhracatının yüzde 40’tan fazlasını Avrupa Birliği’ne (AB) gerçekleştiren Türkiye için Yeşil Mutabakata uyumlu bir yeşil dönüşüm alt yapısını ivedilikle tesis etmek, sürdürülebilir kalkınma için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak; başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde sağlamayı, bu alanlarda üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi görüyoruz.” ifadesini kullandı.
İDDİA SAHİBİYİZ
Elektrik üretiminde toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e çıkardıklarını kaydeden Kacır şöyle devam etti:
“Yenilenebilir enerji alanında ekipman ve teknolojilerin yurt içinde imal edilmesine yönelik millî teknolojimizi geliştirerek üretim hacmimizi de artırdık. Rüzgâr türbini üretiminde iddia sahibiyiz. Kule, kanat ve jeneratör üretiminde elde ettiğimiz kabiliyetler, bizi Avrupa’da rüzgâr türbini bileşen üretiminde ilk 5 ülkeden biri kılıyor. Aynı zamanda rüzgâr enerjisinde olduğu gibi geleceğin önemli bir enerji kaynağı olarak görülen güneş enerjisinde girişimcilerimizi, araştırmacılarımızı, yatırımcılarımızı, sanayicilerimizi çeşitli mekanizmalarla destekliyoruz.”
KOBİ’LERE GES DESTEĞİ
Dünya Bankası iş birliğinde, “Türkiye Yeşil Sanayi Projesi” ile KOBİ’lerin kendi bünyelerinde güneş enerji sistemleri kurmaları için 14 milyon liraya kadar destek sağladıklarını ifade eden Kacır, “Güneş paneli imalatı için 2012 yılından bu yana toplam yatırım tutarı 33,1 milyar liraya ulaşan 43 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. İnovasyon ekosistemimizin kurumsal altyapıları olan teknoparklarımızda yer alan 167 yenilikçi girişim, ve 13 Ar-Ge ve tasarım merkezinin güneş enerjisi alanında 300’den fazla Ar-Ge projesine yaklaşık 4 milyar lira destek sağladık. 2002’den günümüze kadar TÜBİTAK’ın burs ve destek programları kapsamında güneş enerjisi alanında bin 500’den fazla proje ve binden fazla bilim insanına 2,6 milyar lira destek sunduk. Özellikle ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ GÜNAM Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dâhil ettik. Merkezimiz bünyesinde fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projelere imkan tanıyoruz” dedi.
TALEBİ KARŞILAYACAK TEK ÜLKE; TÜRKİYE’DİR
Güneş paneli üretiminde; ingottan panele kadar değer zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliği kazandıklarını kaydeden Kacır, “Yeşil kalkınma yolculuğumuzda çok önemli bir yatırımı da bugün hayata geçiriyoruz. Bu tesisle ülkemizin güneş panellerinde mevcut üretim kabiliyetlerini bir adım öteye taşıyoruz. Ülkemiz halihazırda güneş paneli üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü konumda. Fakat hedefimiz ülkemizin üretim kabiliyetlerine her geçen gün yenisini ekleyerek daha üst sıralarda yer almak. Özellikle ifade etmek isterim ki; Avrupa’da 2030 yılına dek oluşacak 400 GW ilave güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülke Türkiye’dir. 2035 yılına dek, ülkemizde 53 GW kapasiteye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş santrallerinde yerli üretim güneş panellerimizin kullanılmasını sağlayacağız.” diye konuştu.