SETA Akademi Direktörü Pof. Dr. Pirinççi, “Fidan’ın MİT başkanlığı döneminden beri Irak sahasına ne denli hakim olduğunun göstergesi”
* Dışişleri bakanı olarak göreve getirilmesiyle kamuoyunun dikkat kesildiği isimler arasında en üst sırada yerini alan Hakan Fidan’ın göreve başladıktan sonra en kapsamlı ziyaretini Irak’a gerçekleştirmesi şaşırtıcı olmadı.
* Fidan, Irak cumhurbaşkanından parti veya ittifak liderlerine değin kamuoyuna yansıyan çok sayıda görüşme gerçekleştirdi.
* Bu durum Bakan Fidan’ın MİT başkanlığı döneminden beri Irak sahasına ne denli hakim olduğunun göstergesi olarak değerlendirilebilir.
* Kamuoyu önünde ilk kez görüntülense de Iraklı aktörlerle olan samimi pozları farklı bir Fidan’a işaret ediyor.
UHA / İnternational News Agency
SETA Dış Politika Direktörlüğü Araştırmacısı Kutluhan GÖRÜCÜ, Dışişleri bakanlığı vazifesine hızlı başlayan Fidan’ın Irak ziyaretinin anlam ve önemini SETA Akademi Direktörü Pof. Dr. Ferhat Pirinççi’ye’ sordu ve Türkiye-Irak ilişkilerinin dosya başı konularının cevaplarını aradı.
Dışişleri Bakanı Fidan’ın Irak cumhurbaşkanı, başbakanı dışişleri bakanı ve çok sayıda Iraklı siyasetçiyle görüşmeler gerçekleştirmesi nasıl okunmalı?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret oldukça kapsamlı bir içeriğe sahip. Sadece resmi yetkililerle değil Irak’ın neredeyse bütün kesimlerinin temsilcileriyle yapılan görüşmelerde, Türkiye’nin Irak perspektifi muhataplarının zihninde tazelenmiş oldu. Fidan’ın ziyareti, Ankara’nın Bağdat yönetimiyle son dönemlerde “rutin” olarak tanımlanabilecek siyasi, ticari, kültürel ve diğer alanlardaki ilişkilerinin yeni bir aşamaya geçme iradesini de yansıtıyor.
Bu çerçevede Fidan’ın Irak yönetimine yaptığı PKK’nın resmen bir terör örgütü olarak tanımlanması çağrısı oldukça önemli. Bunun yanı sıra Irak, bazıları geçmişten gelen bazılarıysa konjonktürel olarak ortaya çıkan çok sayıda meydan okumayla karşı karşıya. Bu meydan okumaların üstesinden gelmek için Ankara’nın vereceği destek, sadece Irak’ın değil, Türkiye’nin de yararına olacaktır. Dolayısıyla Fidan’ın ziyaretinin ardından iki ülkenin kısa ve orta vadede daha yakın bir iş birliği içerisinde olacağı yeni bir dönemin kapısının aralandığı söylenebilir.
***
Ferhat Pirinççi
Kutluhan Görücü