Prof. Dr. İsmail Barış: “Kimine göre 7.7 şiddetinde deprem ‘afet bile değildir’”
1999 depreminde Gölcük Belediye Başkanı da olan Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. İsmail Barış, “Kimine göre 7.6 şiddetinde, 7.7 şiddetinde deprem ‘afet bile değildir’. Kimine göre 5, 6 şiddetinde deprem en büyük afetlerdendir. Kâinatın afeti olarak bile adlandırılabilir.” dedi.
UHA / İnternational News Agency
[Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. İsmail Barış]
Kahramanmaraş depreminin 1’inci yılında Üsküdar Üniversitesi tarafından Çarşı Yerleşke Emirnebi 1 Konferans Salonu’nda düzenlenen “Kahramanmaraş Depremi Sonrası Akademik Değerlendirme Sempozyumu”na katılan ve 1999 depreminde Gölcük Belediye Başkanı da olan Rektör Danışmanı Prof. Dr. İsmail Barış “Deprem ve Sivil Toplum” başlıklı konuşmasında, Gölcük depremine asrın depremi dendiğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
“6 Şubat’ta yeni bir asrın depremi olduğu söyleniyor, doğru değil bunlar. Yarının ne getireceğini bilemiyoruz. Her dönemin kendine göre depremleri var. Kimine göre 7.6 şiddetinde, 7.7 şiddetinde deprem ‘afet bile değildir’. Kimine göre 5, 6 şiddetinde deprem en büyük afetlerdendir. Kainatın afeti olarak bile adlandırılabilir. Olayları çözüm yolları bulma adına büyütmeliyiz. Yoksa mazeretin arkasına sığınmak adına büyütmemeliyiz.”
Depreme hazırlık eğitimi askere giden herkese verilmeli
Depremle alakalı en önemli kavramlardan birinin afetin yönetilebilmesi olduğunu anlatan Prof. Dr. İsmail Barış, afete öncelikle hazırlıklı olmak gerektiğini dile getirdi.
Hazırlıklı olma evresinde halkın eğitiminin önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Barış, “Askeriyede eğitim yapacaksınız. Arama, kurtarma, depreme karşı hazırlıklı olma eğitimi yapacaksınız. Herkes kendisi için, kendi depremi için eğitilmeli” dedi.
Sadece arama kurtarma değil depremle ilgili her türlü hazırlıkla ilgili eğitimin şart olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Barış, deprem anında zararların azaltılması için merkezi idare ve yerel yönetimlerin temel unsur olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Barış: “Hazırlıklı olma evresinde Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümetlerden bahsetmiyorum sınıfta kalmıştır.”
Prof. Dr. Barış, şöyle devam etti:
“Devlet üstüne düşen görevi yaptı, yapacak ve yapıyor da… Müdahale evresi için söylüyorum. Öncesinde hazırlıklı olma evresinde Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümetlerden bahsetmiyorum sınıfta kalmıştır. Ne zaman? Şimdi mi? Yok, öncesinde de… Daha öncesinde de. Hangi açıdan? Alınması gereken tedbirler açısından.”
1999 depremi öncesinde imar yönetmeliğinin değiştiğini hatırlatan Prof. Dr. Barış, “Binasını yaptıracak olan vatandaş eksik yapmış suçluluk içerisinde, belediyesi suçluluk içerisinde, vatandaş fazla kat istiyor, müteahhit daha fazla para kazanmak için, o günkü yönetmelik şartlarına göre bile davranmıyor, hükümet ise zamanında alması gereken tedbirleri almadığı için felaket bir hale getiriyor. Sonuçta bir toplumsal cinayet var…” dedi. Prof. Dr. İsmail Barış, herkesin o toplumsal cinayete katkı verdiğini kaydetti.
Prof. Dr. İsmail Barış. “1999 depremi Türkiye için depremle alakalı bir milat oldu.”
Prof. Dr. İsmail Barış, 1999 depreminin Türkiye için depremle alakalı bir milat olduğunu kaydederek, önceden pasif durumda olan STK’ların aktifleştiklerini kaydetti.
Deprem ve diğer afetlere yönelik yeni STK’ların da ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. İsmail Barış, 6 Şubat depreminde de arama kurtarma ve diğer insani yardım hizmetlerinde daha da işlevsel hale geldiğini, ancak koordinasyon eksikliği yaşandığını söyledi.
6 Şubat depreminde 4. seviye alarm verildiğini hatırlatan Prof. Dr. İsmail Barış, 5 Şubat’ta AFAD’ın temel düzey afet eğitimi verdiği 600 bin gönüllüsü varken, 6 Şubat’ta 110 bin yeni gönüllünün kayıt olduğunu ve 7 Şubat’ta 8 bin civarı gönüllünün illere taşındığını anlattı.
Prof. Dr. İsmail Barış: “Deprem, bu ülkede kıyamete kadar baki kalacak bir devlette yaşayacak insanlar olarak hepimizin sorunudur.”
6 Şubat’ta bölgeye giden ‘kendiliğinden gönüllü’lerin de pek çok alanda görev aldığını dile getiren Prof. Dr. İsmail Barış, Türkiye’nin tamamının deprem bölgesi olduğunu ve tüm havaalanlarında araç ve gereç depo alanlarının oluşturulması gerektiğini söyledi.
“Deprem, 5 yıl için seçilmiş belediye başkanının, deprem 5 yıl için seçilmiş bir cumhurbaşkanının ve parlamentonun işi değil. Deprem, bu ülkede kıyamete kadar baki kalacak bir devlette yaşayacak insanlar olarak hepimizin, her zaman sorunudur.” diyen Prof. Dr. İsmail Barış, alınan tedbirlerin doğru olduğunu ve kentsel dönüşümün de sağlanması gerektiğini kaydetti.