İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Billboard görsellerine ana muhalefet belediyeleri eliyle engel konuldu”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, görüşleri fark etmeksizin siyasetteki herkesin İYİ Parti’den duyduğu rahatsızlığa, Yerel seçim kampanyasının ilk aşaması için hazırladıkları billboard görsellerine ana muhalefet belediyeleri eliyle engel konulmasına sert çıktı.
UHA / İnternational News Agency
Genel Başkan Meral Akşener, İYİ Parti olarak haftaya ilginç bir olayla başladığını söyleyerek siyasetteki herkesin İYİ Parti’den rahatsız olduğunu ifade etti.
Akşener, “Görünen o ki görüşleri fark etmeksizin siyasetteki herkes bizden çok rahatsız! İktidar kurulduğumuz günden beri bizden çok rahatsızdı; zaten biliyorduk. Eski HDP’liler, yeni DEM’liler zaten ezelden beri bizden çok rahatsızdı onu da biliyorduk. Son dönemdeyse artık açıkça görmeye başladık ki meğer ana muhalefet partisi de bizden çok rahatsızmış! Hâl böyleyken ittifak sisteminden beslenen bu kadar çok aktörü aynı anda rahatsız edebiliyorsak, etmişsek bu ne demektir biliyor musunuz? Milletimiz için çok doğru şeyler yapıyoruz demektir!” diye konuştu.
İYİ Parti olarak birçok kez susturulmak istendiklerini, ancak hepsini aşarak bugünlere geldiklerini vurgulayan Genel Başkan Meral Akşener, İYİ Parti’nin seçim kampanya billboardlarına belediyelerden sansür uygulanmak istendiğini anlatarak; “Yolumuza çöp kamyonları dizdiler, sokaklarda yürüdük! Elektriklerimizi kestiler, ışıksız salonlarda buluştuk! Sesimizi kısmak istediler, megafonla konuştuk! Hatta yeri geldi sırf birilerinin tekerine çomak sokuyoruz diye sahipsiz kurşunlarla karşılaştık! Ve nitekim bugün de önümüzde yeni bir engel var. Bugün de birileri istiyor ki billboardsuz seçim kampanyası yapalım! Ama bu defa öncekilerden farklı ve ilginç olarak önümüze bu engeli çıkartan; iktidar değil ana muhalefet! Bizi sansürlemek isteyen, Saray değil Belediye! Bizi engellemeye çalışan, Beştepe değil Saraçhane! Ya, ne kadar da ilginç değil mi? “Hadi canım o kadar da olur mu?” dediğinizi duyar gibiyim… Heyhat oluyor. Maalesef oluyor…” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti’mizin asılmayan 4 billboardunu salondaki ekranlara yansıtarak gösteren Genel Başkan, bunlara bir tane de kendisinin eklediğini ifade ederek “Saray sansürüne de, belediye sansürüne de mecbur değilsin!” yazılı pankartı kürsüden göstererek: “Ekranda gördüğünüz görseller, yerel seçim kampanyamızın ilk aşaması için hazırladığımız billboard görselleri. 4 sloganımız var. Birincisi; “Tek adam baskısına da, eş başkan kavgasına da mecbur değilsin!” İkincisi; “Cumhuriyete savaş açana da, teröre alan açana da mecbur değilsin!” Üçüncüsü; “Yandaş medyaya da, yoldaş medyaya da mecbur değilsin!” Dördüncüsü; “Hain diyene de, cahil diyene de mecbur değilsin!” ‘Bir tane de benden olsun’ dedim, beşinciyi de ben eklettim: “Saray sansürüne de, Belediye sansürüne de mecbur değilsin!” En komiği de ne biliyor musunuz? Hayatında el tokadı yememişler… Arabası kurşunlanmış bir genel başkan olarak duruyorum karşınızda. Faili meçhul kaldı, ne olduğu belirsiz kaldı. Ve biz bunlara ‘mağdurum da mağdurum’ yapamadık. Yahu biz iğnenin deliğinden geçtik muhteremler! Hayatınızda el bebek gül bebek gelmişsiniz, herkes size cici yapmış, el tokadı yememişsiniz; bizi mi korkutacaksınız?” diye konuştu.
Akşener, yaşanan krizle ilgili olarak billboardları asması için anlaştıkları şirkete İstanbul’dan bir telefon gittiğini ve “Bunları asmayacaksınız” dediğini şu sözlerle anlattı: “Her siyasi parti gibi biz de seçim kampanyamızın hazırlıklarını tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak Ankara, İstanbul ve İzmir’de billboardlar kiraladık. Şirketle yaptığımız anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden onay alındıktan sonra billboardlarımız geçtiğimiz Pazar akşamı asılacak, Pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı. Ama ne oldu biliyor musunuz? Billboard görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse, basımı yapılan billboardlarımızın fotoğrafları çekilip birilerine gönderilmiş. Sonra da İstanbul’dan şirkete bir telefon gelmiş. Peki telefonda ne denmiş biliyor musunuz? ‘Bunları asmayacaksınız. Bunları yumuşatın.’ La havle vela kuvvete… Üstelik sadece İstanbul’da değil, Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış. Ya sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar. Gelen bu telefonun üzerine şirket de hâliyle korkmuş, tedirgin olmuş. Uygulanan bu korkutma taktiği; size de bir yerden tanıdık geliyor mu? Referandum sürecinde toplantılarımız için kiraladığımız salonları hatırlayın. Partimizin kuruluş lansmanı için anlaştığımız ama sonra anlaşmayı iptal eden ünlü oteli hatırlayın. Hatta genel merkezimiz için kiralayacak bina aradığımız günleri hatırlayın… Ne kadar da nostaljik değil mi?”
Belediyeden onay verilmediğine dair bir yazı gelmediğini, yalnızca bir telefonla billboardların asılmasının engellenmek istendiğine dikkat çeken Genel Başkan; “Bu tip durumlarda prosedür gereği eğer belediye onay vermiyorsa sebebiyle beraber bir ret yazısı kaleme alıp imzalı ve kaşeli şekilde şirkete, dolayısıyla bize iletmesi gerekir. Ama ne hikmetse lafa gelince kapsayıcılık ve şeffaflık abidesi kesilen bu belediyeden bize gönderilen ne bir ret ne de bir onay yazısı olmadı. Sadece şirket, gelen bu telefon sebebiyle billboardlarımızın asılamayacağını söyledi. İşte o nedenle çok yakın bir gelecekte bu kepazeliğin ihalesini şirketin üzerine yıkarlarsa hiç şaşırmayacağız. Çünkü biz zaten şirkete telefon açan bu fevkalade cabbar arkadaşları; kapalı kapılar ardında aslan kesilip, iş icraata geldiğinde ise meydana çıkmaya cesaret edemeyişleriyle tanıyoruz zaten. Ama belli ki bunlar, karşılarında kimlerin olduğunu unutmuşlar!” ifadelerini kullandı. (TBMM)