Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: “Küresel ve Bölgesel İstikrar, Huzur ve Adalet İçin Öncü Rol Üstleniyoruz”
Türkiye’nin saygın, güvenilir, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Savaşlar eşliğinde girdiğimiz yeni yılın ilk sayısı Kriter Dergisi’nin ilk sayısında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile gündeme dair konuştu.
UHA / İnternational News Agency
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler “Eskinin konvansiyonel savaşları, artık hibrit savaşa evriliyor. Böylece savaşın aktörleri, salt ordular olmaktan çıkıyor. Dolayısıyla muharebe sahasında birbirinden farklı harekat çeşitleri arasında süratli ve senkronize bir geçiş sağlama, silahlı kuvvetlerin temel amacı haline geldi. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz kapsamlı yaklaşımla personel ve donanım açısından yeteneklerimizi güçlendiriyoruz.”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Tarih boyunca ülkeler için her zaman büyük önem arz eden savunma ve güvenlik konusunun, son dönemde her zamankinden daha da önemli bir hale geldiğini belirterek, “Zira başta yakın coğrafyamız olmak üzere dünyada her alanda yaşanan gelişmeler ile artan jeopolitik gerilimler; risk ve tehditleri öngörülemez, çok yönlü ve asimetrik bir hale getirmiştir” dedi.
Bakan Yaşar Güler, geçmişten bugüne savaşların da zaman içerisinde büyük değişim gösterdiğinin altını çizerek, günümüz muharebe ortamında konvansiyonel kuvvetler ile birlikte özel kuvvet, yerel güçler, siber saldırı, bilgi harekatı ve propaganda ve ekonomik savaş gibi unsurlardan oluşan melez savaş uygulamalarının öne çıktığının görüldüğüne dikkat çekti.
Eskinin konvansiyonel savaşlarının, artık hibrit savaşa evrildiğini söyleyen Güler, şunları söyledi:
“Böylece savaşın aktörleri, salt ordular olmaktan çıkıyor. Dolayısıyla muharebe sahasında birbirinden farklı harekat çeşitleri arasında süratli ve senkronize bir geçiş sağlama, silahlı kuvvetlerin temel amacı haline geldi. Biz bu doğrultuda geliştirdiğimiz kapsamlı yaklaşımla personel ve donanım açısından yeteneklerimizi güçlendiriyoruz”.
YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ SİSTEMLERDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “bir yandan harbin değişen doğasına uygun olarak eğitim ve tatbikat faaliyetlerimizi aralıksız sürdürerek personelimize en ileri düzeyde eğitim verirken, diğer yandan da yapay zekâ destekli otonom sistemler gibi yenilikçi ve çığır açan teknolojilere yatırım yapmakta ve geleceğe yönelik AR-GE faaliyetlerimize büyük önem vermekte ve değişen savaş konseptine uygun olarak savunma sanayimizi öncü bir yaklaşımla geliştirmek için var gücümüzle çalışmaktayız” dedi.
Bakan Yaşar Güler, bu kapsamda; milli muharip uçak, dikey iniş/kalkış yapabilen SİHA’lar ve muharip insansız uçaklar ile insansız kara ve deniz araçları, uydu sistemleri de dahil haberleşme ve bilgi teknolojileri, elektronik harp, siber güvenlik, uzun menzilli hava savunma ve füze sistemleri alanlarında önemli gelişmeler kaydettiklerini açıkladı.
“Türkiye’nin, sayın Cumhurbaşkanımızın stratejik öngörüsü ile son yıllarda savunma ve güvenlik alanında önemli adımlar atarak bölgesinde ve dünyada etkin bir konuma ulaşmış; askeri ve diplomatik hamleleriyle dünyadaki söz sahibi konumunu daha da güçlendirmiştir” diyen Yaşar Güler, “Nitekim bu dönemde ülkemiz başta Kıbrıs olmak üzere Azerbaycan’da, Libya’da, Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davasına destek vermiş; Rusya-Ukrayna arasında ateşkesin sağlanmasına yönelik çabaları ile beraber, Tahıl Koridoru Anlaşmasının yürürlüğe girmesine öncülük etmiş; Gazze’de ateşkes ve barışın tesisine yönelik girişimlerle, tüm dünyayı etkileyen gelişmelerde barış ve istikrar adına öncü bir rol üstlenmiştir” dedi.
Güler, Türkiye Cumhuriyeti’nin, artık bölgesinde huzur, güven ve istikrarın merkezi olarak gıpta ile takip edildiğini belirterek, kritik bölge ve coğrafyalarda getirdiği çözüm önerilerinin; barış ve istikrara sağladığı katkılar ile müzakere masalarının vazgeçilmezi olduğunu anlattı.
“Önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanların kazanacağı, ülkemizi içermeyen hiçbir değerlendirmenin kıymetiharbiyesinin olmayacağı gerçeğini herkes gün geçtikçe daha iyi görmektedir” diyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla bizler de uluslararası çatışma ve krizlerin aşılmasına yönelik üstlendiği büyük ve kıymetli inisiyatiflerle küresel bir oyun değiştirici ve oyun kurucu konumuna yükselen ülkemizin hak ve menfaatlerini tavizsiz bir şekilde koruyabilmek için, çok boyutlu ve kapsamlı bir savunma ve güvenlik anlayışıyla faaliyetlerimizi icra ediyoruz”.
Bu kapsamda şanlı ordumuzun; “terörü kaynağında yok etme” anlayışıyla gerçekleştirdiği büyük ve kapsamlı operasyonlar ile güney sınırlarımızda oluşturulmak istenen terör koridorunu parçalayarak, terör örgütlerine büyük darbe vurduğunu dile getiren Yaşar Güler, terörle mücadelenin daha etkin yapılması, sınır güvenliğinin sağlanması ve kaçakçılığın engellenmesi maksadıyla sınırlarımızda aldığı etkin tedbirlerle hudut güvenliğinde birçok ülkeye de örnek olduğunu, Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz’de huzur, güvenlik ve istikrarın devamına yönelik gayret gösterdiğini belirtti.
Bakan Güler, “Ayrıca barışı destekleme ve koruma faaliyetlerimiz kapsamında; NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında uluslararası savunma ve güvenlik çabalarına önemli katkılar sağlamış, insani yardımlar ve doğal afetlerle mücadelede de görev alarak hem yurt içinde hem de dost coğrafyalarda görevlerini başarıyla yerine getirmiştir” dedi.
“Asil milletimizin her alanda hak ve menfaatlerinin korunmasından bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın desteklenmesine, yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesinden personelimizin niteliklerinin artırılmasına kadar birçok alanda sürdürdüğümüz çalışmaları, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız bu tarihi süreçte de üstün bir gayretle devam ettireceğiz” diyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, sözlerini şöyle noktaladı:
“Milli Savunma Bakanlığı olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrını, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve “Türkiye Yüzyılı” hedefleri doğrultusunda, aynı zamanda “Savunmanın Yüzyılı” yapma kararlılığındayız.
Bu vesileyle 2024’ün ülkemize ve milletimize sağlık, başarı ve mutluluk; bölgemize ve dünyaya ise daha fazla barış, huzur ve istikrar getirmesini temenni ediyorum”.