2024 Yerel Seçimleri, Belediyeler ve “Sosyal Politikalar”ın Yükselişi
* 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri oldukça hareketli bir siyasi atmosferi getirmiş ve geçtiğimiz beş yıllık dönemde, yerel seçimlerin etkileri genel siyasete de sirayet etmişti.
* Bu kez de Cumhuriyet tarihinin en önemli genel seçimleri sonrasında yeni bir yerel seçim atmosferine giriyoruz.
* 14 Mayıs Seçimlerinde adları genel siyaset ile anılan bazı yerel yöneticiler bu kez yerel seçimler için ter dökecekler. Dolayısıyla da özellikle büyükşehirler…
UHA / İnternational News Agency
Bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı ve Gazeteci – Yazar Cenay BABAOĞLU, “2024 Yerel Seçimleri, Belediyeler ve “Sosyal Politikalar”ın Yükselişi” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin oldukça hareketli bir siyasi atmosferi getirdiğini ve geçtiğimiz beş yıllık dönemde, yerel seçimlerin etkilerinin genel siyasete de sirayet ettiğini hatırlattı. Cenay BABAOĞLU’nun yazısının detayları şöyle:
Bu kez de Cumhuriyet tarihinin en önemli genel seçimleri sonrasında yeni bir yerel seçim atmosferine giriyoruz. 14 Mayıs Seçimlerinde adları genel siyaset ile anılan bazı yerel yöneticiler bu kez yerel seçimler için ter dökecekler. Dolayısıyla da özellikle büyükşehirler düzeyinde ciddi siyasi mülahazalar yaşanacağı muhakkak.
Meselenin siyaset boyutu yanında, bu seçimlerin en önemli gündemi yerel hizmetler olacak. 2019 seçimleri öncesinde büyükşehirlerde cömertçe dağıtılan vaatlerin akıbetleri, verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediği, üretilen yerel hizmetler ve hizmet kalitesi bu anlamda oy verme davranışını etkileyecek önemli etkenlerden. Özellikle söz konusu başlığın vatandaşlar nezdindeki etkisi de düşünüldüğünde bu konuda ayrıca durulması gerekiyor. Bu yazıda ise meselenin değişen belediyecilik anlayışı ve son beş yılda öne çıkan sosyal politikalar değerlendirilecektir.
Belediyelerin Yenilik Arayışı
Belediyeler ve yerel hizmetler dendiğinde ilk akla gelen rutin belediyecilik hizmetleri olabiliyor. Ulaşım hizmetleri, altyapı hizmetleri, katı atık yönetimi gibi başlıklar bu kapsamda sayılabilir. Bunun dışında sosyal politikalar, afetlerle mücadele, akıllı şehirlere yönelik dijital dönüşümler, kırsal kalkınmaya yönelik politikalar diğer başlıklar. Öte yandan İstanbul gibi bir metropoliten alanda Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi mega projeler de öne çıkıyor. Aynı şekilde merkezi hükümet desteğiyle yürütülen büyük altyapı projeleri de yenilikçi ve geleceğe yönelik hizmetler kapsamında sayılabilir.
Bu projelerin yanında her beş yılda bir yaptığımız mahalli seçimler, her seferinde bir öncekinden farklı vaatleri ve uygulamaları gündeme getirmekte. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, ulusal ve uluslararası göçlerin artması, dijitalleşme, iklim değişikliği ve çevre sorunları, uluslararası ilişkiler, değişen toplumsal talepler, belediyeleri ve yöneticileri değişime ve yeniliğe zorlayabiliyor.
Dolayısıyla söz konusu etkenler doğrultusunda belediyeler de yeni sorunlara çözüm üretebilmek, yeni ihtiyaçları karşılayabilmek ve vatandaşların talep ve beklentilerine yönelik hizmet sunumunu gerçekleştirebilmek için arayış içerisinde. Tabi bir yandan da var olan hizmetlere daha hızlı erişimin sağlanması, hizmet sunumunun iyileştirilmesi için yenilikçi yöntemlere yönelmektedirler.
Hizmetlerin yaygınlaştırılması, sürdürülebilir ve ulaşılabilir hale getirilmesi adına yerelde uygulanan politikalar hem yönetim hem de vatandaş için büyük önem taşır. Bu bağlamda birçok alandaki yerel kamu hizmetlerini gerçekleştiren belediyelerin, kentsel sorunları çözmenin yanında, kentsel hizmetleri iyileştirmek ve vatandaşların yaşam kalitesini geliştirmek gibi görevleri bulunmaktadır. Sosyal politikalar da hizmet sunumunda özellikle de adalet açısından öne çıkmaktadır.
“Sosyal Politika”ların Yükselişi
Sosyal politikalar kapsam olarak bakıldığında; sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve ekonomik fayda dağılımı noktasında, refahın her vatandaş için daha adil sağlanması gibi konulara odaklanmaktadır. Sosyal yardımlar, maddi yetersizliklerle mücadelede önemli rol oynamakta ve genel itibariyle vatandaşların fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yardımları, ilgili ihtiyaç gruplarına yapılan ayni ve nakdi yardımları kapsamaktadır. Sosyal hizmetler ise her vatandaşa ihtiyaç duyduğu alandaki hizmete ulaşma imkânı sunmayı, kadınlara, çocuklara, gençlere, yaşlılara, engellilere, kısaca toplumun tüm dezavantajlı kesimlerine ve toplumun genelinde ihtiyaç duyan kesimlere yönelik hizmetler gerçekleştirmeyi içermektedir.
Tabi ki yerel ihtiyaçların tespit edilmesi, ihtiyaç gruplarının analiz edilmesi ve bu ihtiyaçlara hitap eden politikaların oluşturulup yürütülmesi noktasında özellikle belediyelere büyük iş düşmektedir. Vatandaşlara sosyal alanlarda hizmet vermek, sosyal yardım politikaları geliştirmek, vatandaşlar arasında sosyal dayanışmayı teşvik etmek belediyelerin geçmişten bugüne sorumlulukları arasındadır. Ancak diğer taraftan bakıldığında sosyal politikaların belediyelerin ilk ve en önemli işlevi olduğunu söylemek mümkün değildir.
Günümüzde kentsel nüfus hem dünyada hem Türkiye’de hızla artmaktadır. Aynı şekilde yukarıda da ifade edildiği üzere iklim değişikliği, afet sayılarında ve yoğunluğundaki artışlar, çevre kirliliği, dijitalleşen süreçler ve dönüşüm sancıları yeni pek çok sorunu gündeme getirmektedir. Bu sorunlar ve dahi sorunların çözümü noktasında ortaya çıkan fırsatlar şehirlerimizi daha yaşanabilir kılmak için olanakları da beraberinde getirmektedir. Örneğin dijitalleşme süreçleri yeni sancılar doğursa da hizmet kalitesini, hizmet sunum hızını, hizmet yaygınlığını artırabilmektedir. Ya da çevre kirliliğinin getirdiği sorunları çözmek için üretilecek yeni sürdürülebilir politikalar gelecek adına daha yaşanabilir sosyal alanlarının kurulmasına olanak sağlayabilir. Yine afetlerle mücadele ve önlem için atılacak somut ve kapsamlı adımlar, gelecek afetlerdeki olası kayıpları azaltabilir.
Tabi burada ifade edilen başlıklar daha çok ideal düzen için geçerlidir. Son beş yılda ise özellikle bazı büyükşehirlerde hizmet sunumunda ciddi problemlerin olduğu, rutin hizmetlerde dahi aksamalar yaşandığı görülüyor. Dolayısıyla bu alanlarda atılmayan adımlar, eklemeli ve birikimli olarak geleceğe yeni sorunlar bırakmaktadır. Son beş yılda bazı büyükşehirler özelinde hizmet sunumu yerine sosyal politikalar öne çıkarılıyor olmasını bu açıdan da değerlendirmek gerekiyor. Sosyal politikalar muhakkak dezavantajlı gruplar adına elzemdir, ancak diğer taraftan şehirdeki tüm mukimlerin hayatını etkileyen ulaşım, altyapı, kentsel dönüşüm, çevre politikaları gibi başlıklar ayrıca önemlidir. Bu seçim döneminde de sosyal politikaların çok ötesini kapsayan ve beş yılın muhasebesi adına konuşulacak çok şey olacaktır.
***
Yazar hakkında
Cenay Babaoğlu
Akademik hayatı boyunca Almanya Akademik Değişim Enstitüsü (DAAD), United Nations University, Goethe Institute, Avrupa Birliği Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, TÜBA, TÜBİTAK gibi farklı ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan araştırma ödülleri ve burslar kazanmıştır. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Slovenya Kamu Yönetimi Bakanlığı, Rutgers Üniversitesi, Suffolk Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TÜBİTAK gibi farklı kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen farklı projelerde görev almıştır.
Çalışma alanları olan kamu politikası uygulamaları, kamu yönetimi ve teknoloji ilişkisi, yerel yönetimler, yükseköğretim politikaları, sivil toplum ve Türk idare tarihi alanlarına odaklanan editörlü ve müstakil yazarlı olmak üzere 12 kitabı ve çok sayıda uluslararası ve ulusal kitap bölümleri ile makaleleri bulunmaktadır. 2016 ve 2017 yıllarında TBMM Yasama Uzmanları Derneği tarafından yayınlanan Yasama Dergisi’nin editörlüğünü yapmıştır. Halihazırda Kamu Bilişim Derneği tarafından yayınlanan Kamu Yönetimi ve Teknoloji Dergisi’nin yardımcı editörü ve Kamu Yönetimi ve Politikaları Dergisi’nin editörü olarak görevlidir.