İletişim Başkanı Altun: “12 Eylül darbesi, Türkiye tarihinin kara bir lekesi”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 12 Eylül darbesinin, Türkiye tarihinin kara bir lekesi olduğunu vurguladı.
UHA / İnternational News Agency
1980 darbesinin baskıcı toplumsal ve siyasal mühendislik uygulamalarını beraberinde getirdiğini ve bu uygulamaların Türkiye’yi derin krizlerle boğuşmak zorunda bıraktığını ifade eden İletişim Başkanı Altun, darbenin ardından alelacele hayata geçirilen anayasa ve birçok mevzuat düzenlemesinin, Türkiye için telafisi çok zor tahribatlara yol açtığına dikkati çekti.
İletişim Başkanı Altun, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin uluslararası toplumdan neredeyse tecrit edilmesine neden olan bu gibi hukuksuz uygulamalar, ülkemizin hem itibarını zedelemiş hem de dünya siyasetinde söz sahibi olmasını uzun yıllar geciktirmiştir. 12 Eylül darbesiyle Türkiye bir kez daha kendi iç sorunlarıyla mücadele etmek zorunda bırakılmış ve birçok alanda dışa bağımlı hâle getirilmeye çalışılmıştır. Darbeyle Türkiye’nin ekonomisini, siyasi kurumlarını, kültür ve sanat hayatını, basın ve medya ortamını Batıcı vesayet düzeni lehine dizayn etme çabaları, uzun yıllar eğitim, sağlık, sanayi, ekonomi ve dış politika gibi alanlarda yaşadığımız sorunların temelinde yer almıştır. Dış güdümlü bir şekilde gerçekleşen 12 Eylül darbesi, yine dışarıdan talimat alan bir medya marifetiyle hayat bulmuş, cürümleri örtülmeye çalışılmıştır.”
İletişim Başkanı Altun, son 21 yılda ana akım medya içerisinde giderek güçlenen yerli ve millî kurum ile kuruluşların, vesayet karşısında millî iradenin yanında yer aldığını dile getirdi.
Bunun en somut örneğinin, 15 Temmuz darbe görünümlü işgal girişiminde medyanın tutumunda görüldüğüne işaret eden İletişim Başkanı Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“15 Temmuz’da gördük ki Türk milleti gerek sokaklarda gerekse gazete ve televizyon kanallarının binalarında darbecilere ‘dur’ demiş, ne darbecilerin menfur işgal harekâtına ne de medya yoluyla kamuoyu algısında yapacakları psikolojik harekâtlara geçit vermiştir. Türkiye Yüzyılı, süngülerin tehdidiyle değil, aziz Türk milletinin kutlu iradesiyle hazırlanacak demokratik, sivil, özgürlükçü ve toplumun bütün kesimlerini kuşatan bir anayasaya ihtiyaç duymaktadır. Darbelerin ve sonrasında yaşanan acıların belleğimizde bıraktığı izleri silmek için atacağımız en önemli ve en doğru adım, ülkemizi böyle bir anayasaya kavuşturmaktır.”
Türkiye’nin toplumsal, ekonomik ve siyasal istikrarını tesis edecek, bireysel hak ve özgürlükleri teminat altına alacak, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, demokrasiyi tahkim edecek nitelikte bir anayasanın bu yolda çok ağır bedeller ödemiş olan Türkiye’nin en büyük arzusu olduğunu kaydeden İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:
“Rabb’imizin izni ve inayetiyle milletimiz nasıl darbeler çağını tarihe gömmüşse darbeci zihniyetin tüm izlerini de aynı şekilde ortadan kaldıracaktır. Buna bütün kalbimizle inanıyor ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu yönde yoğun bir şekilde gayret gösteriyoruz.
Bugün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımız ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu iş birliğinde Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlediğimiz ‘1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’nu da bu gayretle hayata geçirdik. Sempozyumumuza teşrif eden Türkiye Yüzyılı’nın mimarı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve katılım gösteren herkese teşekkür ederim.”