Dikkatler G20 liderler zirvesine çevrildi
* Hindistan’daki G20 Zirvesi’nde zor bir gündem bekleniyor.
* Çin Devlet Başkanı Şi’nin zirveye katılmama kararı hararetli tartışmalara yol açılırken DW’ye Pekin’in verdiği mesajı değerlendirdi.
UHA / İnternational News Agency
Gözler, Hindistan’ın ev sahipliğinde, başkent Yeni Delhi’de yapılan G20 zirvesine çevrildi.
Zirveye ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda liderin katılması bekleniyor.
G20 üyesi ülkenin iki liderin katılmaması ise dikkat çekiyor. Biri Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in diğer Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.
[Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirveye çıkmayacak.Fotoğraf: SERGEI KARPUKHIN/AFP]
Asya’daki iki gücün rekabeti
Hindistan, Çin Devlet Başkanı Şi’nin zirveye katılmaması, yerine Başbakan Li Çiang’ı gönderme kararı hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Ama bunun için Hindistan’da rahatsızlığa yol açan bir sır değil.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin partisinin son derece bir üyesi, Çin’in tavır aldığı küçümseyici bu tavra, Hindistan’ın ekonomik yükselişinin sonucunda kızgınlığın oluştuğu ve gelişmiş olabileceği uyarısı yapıldı.
[Çin ve Hindistan bayrakları.Fotoğraf: Yann Tang/Zoonar/resim ittifakı]
Kimi analistlere göre Şi’nin katılmama kararı Asya’daki iki güç arasında uzun süre devam eden soğuk hava ve çözüme kavuşturulması gereken ciddi sorunların gözlerin önünde seriyor.
Diğer bazı analistler ise, Çin devlet bakanının geçen ay Güney Afrika!da düzenlenen BRICS Zirvesi’ne katıldığını anımsıyor, 2008’den bu yana ilk kez G20’ye katılmama tercihini de doğrudan G20’ye girişte bir davranış olarak görüyor.
Pekin Batı’ya mı mesaj veriyor?
Reuters haber ajansına konuşan Avustralya Ulusal Üniversitesi öğretim üyesi Wen-Ti Sung, Şi’nin BRICS zirvesine katıldıktan hemen sonra Batı ağırlıklı G20 kulübü es toplantılarında, ‘Doğu yükseliyor, Batı geriliyor’ şarkısını “görselleştirmek” istediğini kaydetti.
Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) araştırmacısı Holger Görg ise Pekin’in “Dikkate almak için bize ihtiyacınız var” var mesajını vermek istediğini söylerken, “Şi ancak Çin lider bir rol oynadığı sürece katılmaya katıldı, G20’de ise Çin bir role sahip değil” diye konuştu.
1999 yılında kurulan, dünyanın en gelişmiş ekonomisi ile Avrupa Birliği’nin (AB) oluşturduğu G20, küresel finans krizinin patlak verdiği 2008 yılından bu yana zirve düzenlemeye başladı.
Zirveler, Kovid-19 salgını sırasında olduğu gibi, kısa vadeli küresel ekonomik tüketimin ele alınmasını sağlıyor. Ancak iklim değişikliği gibi daha uzun vadeli sorunların yaşanmasında ciddi zorluklar yaşanıyor.
Hindistan için fırsat
Çin her ne kadar küçümseyici bir tavır takınsa da, Hindistan için G20 zirvesinde önemli bir fırsat.
Bir yandan Batı ile geleneksel ürünü sürdüren Hindistan, BRICS gibi yeni oluşumlarla tanıtımların inşa edilebildiğini, bu ilişkileri dengeleyen bir küresel güç olma ihtimalini artırdı.
DW’ye konuşan Alman Marshall Fonu (GMF) Başkan Yardımcısı ve Brüksel Ofisi Direktörü Ian Lesser, “Çok gizli diplomasının yeniden keşfedildiği bir dönemdeyiz ve bu Yeni Delhi’nin özellikle güçlü olduğu bir alan” dedi.
[Yeni Delhi’de G20 liderlerini ağırlayacak olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.Fotoğraf: Ravi Batra/ZUMAPRESS/picture Alliance]
Daha az, zirveden eyleme geçirilebilecek çok sayıda siyasi inisiyatif beklemediğini söylemekle birlikte, zirve sonunda yayımlanacak ortak aralıkların tonunun önemini taşıyacağını, “uluslararası sistem gücü ve açılıp bakış açısı ne durumda olmak üzere çok şey ifşa geleceği” aktardı.
Zirve programı
Görüşmelerdeki küresel ekonomik gelişmelere odaklanması bekleniyor. Almanya’nın da içerdiği pek çok ülkede durgunluk baş gösteriyor ve Çin’in Covid-19’un ardından toparlanmasının şu ana kadar hayal edilmeye başlanması, konunun kapsamı daha da artırılıyor.
Zirvede iklim değişikliği, borçların hafifletilmesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri de ele alınacak. Üye ülkeler arasında önemli bir anlaşmazlık meselesi olan Rusya’nın Ukrayna’daki savaşında bilgisayarların organlarında yer alması öngörülüyor.
Ukrayna konusunda farklılıklar sürüyor
G20 yönetimi, Rusya’nın saldırganlığını kınayan ortak bir tutum üzerinde anlaşamadı.
Tarafsız kırılma ve Rusya petrolünün en büyük alıcısı olmasına rağmen Yeni Delhi’de kısa bir süre önce zirvede kabul edilmesi için taraf tarafından “muazzam insani acılara yol açan” Ukrayna savaşının aynı zamanda “küresel ekonomideki mevcut kırılganlıkların şiddetlendiğine” dikkat çekilen bir açıklama yapıldı.
Ama bu metin Rusya ve Çin tarafından onaylanmadı. Hintli uzlaşmacılar iki seçenekle karşı karşıya kaldı. Ya açıklama yumuşatılacak ya da G20 zirvesi, 2008’den bu yana ilk kez, sonuç bildirgesi olmadan sona erecek.
[Rusya Ukrayna’ya saldırıları sürüyor. Bu hafta Ukrayna’nın Konstantinivka şehrini hedef alan saldırıda 16 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.Fotoğraf: Volodymyr Zelenskiy/Telegram/REUTERS]
Derin görüş ayrılıklarının sürdüğü bir diğer konu da iklim değişikliği ile mücadelede kullanılması gereken önlemler oluşur. İklim değişikliğinin kötü oluşum etkilerine rağmen fosil yakıtların kullanımdan kaynaklanan konularda mutabakat sağlanamıyor. Temmuz ayında yapılan G20 enerji toplantısında bakanlar, Hindistan ve Çin gibi ekonomiler için temel enerji kaynağı olmaya devam eden kömürün adını bile anmadılar.
Hem Çin hem Hindistan, en büyük tesisler arasında yer almakla birlikte, Batı’daki geleneksel katkı sahipleri iklim krizi konusunda çok daha büyük bir sorumluluk üstlenmeleri yapılmasını savunuyorlar.
Hindistan Afrika’nın rolünü üstlenmek istiyor
Son zamanlarda Hindistan’da Küresel Güney’in sesi övünüyor. Küresel Güney, Hindistan, Asya, Afrika ve Latin Amerika’da bulunan ve genellikle küresel meselelerde yeterince temsil edilmeyen, zayıf insanlar için kullanılan bir terim. Ve Yeni Delhi, gelişmiş ve gelişen dünya arasında köprü oluşturulabilir.
Hindistan aynı zamanda 55 Afrika ülkesini buluşturan Afrika Birliği’nin G20 üyesi olması için de çabalıyor. ABD Başkanı Biden bu adıma destek verirken, Avustralya ve Endonezya gibi ülkelerin çekimser tutumlarını sergiliyorlar.
GMF Başkan Yardımcısı Ian Lesser, “Afrika ekonomik ve jeopolitik olarak daha önemli hale geliyor, ancak mevcut üyelerin çoğunun kendi çıkarları var ve G20’nin Afrika için uygun bir format olup olmaması durumu sorgulayacaklar” dedi.
[Alman Marshall Fonu (GMF) Başkan Yardımcısı ve Brüksel Ofisi Direktörü Ian Lesser.Fotoğraf: Samuel Corum/AA/resim ittifakı]
IfW araştırmacısı Holger Görg de bu konunun ihtiyatlı bir şekilde arttığını söylüyor. Görg, G20’ye göre Afrika ülkelerine gerçek anlamda siyasi güç sağlama ihtimali vermediğini söylüyor.
Bloomberg ajansının haberine göre AB büyümesi, Yeni Delhi’deki başarı fırsatıyla Afrika ülkeleri ile Angajmanını güçlendirmeye çalışıyor. Haberde AB’nin sömürgecilerin Afrika ile ortaklığını yeniden tanımlamasına rağmen ciddi bir durum göstermeyi amaçladığı belirtiliyor.
Gazeteci* Nik Martin, DW