ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
17:35 Ankara ATO’da sanatseverlere kapılarını açan ARTNOVA sanat fuarı büyük ilgi görüyor
11:19 Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapımı tamamlanan İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi Kompleksi’nden notlar!
10:30 (TSKB) Başekonomisti ve Direktörü Ünüvar, “Mavi ekonomiyi, etki yatırımların finansmanı içerisinde yer alabilecek mavi tahvilleri de ajandamıza eklememiz gerekiyor”
10:02 NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan notlar!
09:25 Zeytinyağı piyasası ve küresel ısınma
09:14 Ortadoğu için kader seçimi: Trump mı Harris mi?
08:53 Alman hükümetinin tartışmalı güvenlik paketinde neler var?
07:34 Kitap: Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden geçiyor!
07:15 Ukrayna’daki İngiltere – ABD Rekabeti!
06:02 Biden İsrail’in İran’ın Nükleer Tesislerini Hedef Almasına Karşı
02:27 BakanTunç, “Adalet ve eğitim kalkınmanın ön şartı”
02:19 TBMM’de bütçe maratonu başlıyor
00:51 Florlu sera gazlarına ilişkin yönetmelik yayımlandı
00:37 Almanya’nın Düzensiz Göçü Önleme Çabaları
00:30 Dünya Gıda Üretimi Su Krizi Nedeniyle Risk Altında
00:29 Yılmaz: “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, bu kazanımlarımızı sürdürülebilir hale getirecek”
00:23 İsrail’in Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürdüğü iddia edildi
00:18 Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapımı tamamlanan İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi Kompleksi’nden notlar!
00:11 İzmir-Bremen hattında ticaret-bilim-kültür zirvesi
11:35 Pazar günü 81 ilde eş zamanlı orman temizliği yapılacak
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, “Şirketler bu yıl halka 17 milyar liralık fon sağladı”

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, “Şirketler bu yıl halka 17 milyar liralık fon sağladı”
6 Mayıs 2023
110
A+
A-

Turkuvaz Medya Grubu’nun İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Oditoryumu’nda düzenlediği “İstanbul Finans Merkezi Zirvesi ”nde konuşan A Para Genel Yayın Yönetmeni Özlem Doğaner ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör, İstanbul’un hem coğrafi hem de ticari bir merkez olduğunu ve bundan sonra finansın da önemli merkezlerinden bir tanesi olacağını dile getirerek “Küresel anlamda finans ve ticarette batıdan doğuya kayan bir durum var. İstanbul bu açıdan çok avantajlı. Finans şehri İstanbul’da neler yapılacağını, neler hayal ettiğimizi birlikte zirvemizde konuşacağız” dediler.  

UHA / Europe İnternational News Agency

‘ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN TEVECCÜH GÖRÜYORUZ’ 

İFM Genel Müdürü Ahmet İhsan Erdem, İstanbul’un sahip olduğu coğrafi konumu itibariyle doğal bir merkez konumunda olduğunu söyledi. Sadece birkaç saatlik uçuşla trilyonlarca dolarlık bir hacme ulaşmanın mümkün olduğunu belirten Ahmet İhsan Erdem, “Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin son 20 yılda her alanda yaşadığı büyük değişim dönüşüm, İstanbulumuzun doğal merkez olma konumunu perçinlemiştir. Küresel ekonominin kalbinin attığı, uluslararası ticaret ve yönetim merkezlerinden biridir” dedi.

Erdem, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan çok ciddi talep gördüklerini belirterek şöyle konuştu: “Bir bölgenin finans merkezi olabilmesi için çeşitli bileşenlerin olması gerekmektedir. İstanbul Finans Merkezi 1,3 milyon metrekare ticaret alanı, 2 bin 100 kişilik konferans merkezi, 5 yıldızlı oteliyle tüm ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte tasarlanmıştır. Dünyanın en gelişmiş teknolojileriyle donatılan tüm fiziki tesis yapısının yanı sıra İstanbul Finans Merkezi’nin bir gayrimenkul projesi dışında bir amacı vardır. İFM olarak oluşturmak istediğimiz ekosisteme uygun bir strateji izliyoruz. Ulusal ve uluslararası kuruluşlardan çok ciddi teveccüh görüyoruz. Ülkemize yeni gelecek şirketlerden de çok ciddi manada talep görmekteyiz.”  

ŞİRKETLER BU YIL HALKA ARZLARLA 17 MİLYAR LİRALIK FON SAĞLADI 

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül,  Türkiye yüzyılında finansal piyasalarda yeni başarı hikayelerini yazmak için mutlu ve gururlu olduklarını dile getirerek “Türkiye’nin kaliteli insan kaynağı, dijital dönüşüm başarısı, gelişmiş finansal piyasaları finans merkezine destek sağlıyor. İFM yönetiminde yer alan bankalar, üst kurullar, şirketler oluşturdukları ekosistemle stratejik konumdaki finans sektörüne destek sağlayacak” dedi.

Finans merkezlerinin ülkelere pek çok avantajlar sağladığını İFM’nin de Türkiye’ye avantaj sağlayacağını ifade eden Gönül, şunları söyledi:

“Uluslararası fonların Türkiye’ye çekilmesi, ekonomik büyümeye katkısı, istihdama katkısı, uluslararası ve hukuk normlarına uyumun hızlandırılması, finansal ürün çeşitliliğinin artırılması, kaliteli insan kaynağına erişim bunların en önemli başlıkları. İstanbul kısa vadede bölgesel, orta uzun vadede küresel finans merkezi olmaya adaydır. Farklı ülkelerden global şirketler İFM’de yerini alacak. Sermaye piyasası dünya klasmanında önemli yere sahip olacak. Ve bu sinerji toplumun tüm kesimlerine dalga dalga yayılacak” dedi.

Gönül, İFM ile hem batı hem doğuya ait Türkiye’ye özgü yeni finansal ürün ve sistemin ortaya konacağına inandığını vurgulayarak şunları söyledi:

“100’üncü yılda daha güçlü sermaye piyasası için teknoloji, hukuki altyapı ve insan kaynağı tekrar oluşturuyoruz. Şirketlerin kurulumu, halka arz, sermaye artırımı gibi tüm işlemleri elektronik ortamda yapabilecekleri altyapıyı hayata geçiriyoruz. Bu işlemler artık daha şeffaf takip edilebilir olacak. Risklere karşı da risk merkezimiz piyasa verilerinin anlık takip edilebileceği hayata geçireceğiz. Son iki yılda sermaye piyasasının arz ve talep tarafından ciddi artışlar yaşandı. 2021-22 yıllarında 92 şirketin ilk halka arzı gerçekleşti. Böylece sermaye piyasasından 41 milyar lira fon elde ettiler. 2023 yılında halka arzlar tüm hızıyla sürüyor. Yılbaşından bu yana 10 şirket halka arz gerçekleştirdi birinin süreci devam ediyor. Yaklaşık 17 milyar lira büyüklüğünde fonu şirketlere kaynak olarak sağladık. Pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 2,5 yılda iki kat arttı ve 4,8 milyon yatırımcıya ulaştık. Bu tüm paydaşlara önemli sorumluluklar yüklüyor. Yatırımcıların hak ve menfaatlerini korumak için finansal okuryazarlık için projelerde çalışıyoruz. Tüm yatırımcı profilini kapsayacak finansal okuryazarlığı geliştirecek portalı yakında açıyoruz. Sanayi ve ticaret odalarıyla çalışmalarımız sürüyor. Şirketlerin neden halka açılmaları gerektiği, avantajları nelerdir gibi konularda bilgi vermeye çalışıyoruz.”  

GECİKMİŞ ALACAK ORANI TARİHİ EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE 

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben de İFM’deki ilk programda olmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek “İFM Türkiye’nin finansal ekonomik güç haline gelme sürecinin önemli adımını ifade etmektedir. Söz konusu süreç dünya dünya ve bölgedeki ekonomik ve sosyoekonomik gelişmeler dikkate alındığında daha önemli hale gelmektedir. Gelecek dönemlerde küresel düzeyde sorunların yoğunlaşmasını bekliyoruz. Özellikle dünya genelinde devam eden enflasyonist sürecin bir küresel ekonomik yavaşlamaya dönüşme ihtimali yüksek. Küresel resesyon bizim gibi gelişen ekonomileri etkilemektedir. Bu bakımdan reel ekonomimizi ve onu finanse eden finansal kuruluşların sağlam ve güçlü olması önem arz etmektedir. Bankaların üzerindeki görev banka dışı mali kuruluşlara yayılarak genişletilmesi gerekmektedir” dedi. 

Finansal piyasaları güçlü tutmanın yollarından birinin de denetleme ve düzenleme etkilerinin yüksek olması olduğunu kaydeden Akben, şöyle konuştu: “Dünyadaki krizler,  gelişmeler son dönemde ABD’deki banka sorunları gibi, bunların bulaşıcı etkisi vardır ve ilgisine göre bulaşıcı etkiyi göstermektedir. Bu anlamda İFM’nin dünya ile boy ölçüşmede, dünyadaki diğer finans merkezlerini düşündüğümüzde Türkiye’nin önemli bir oyuncu olarak bu rekabet içinde olmasını destekleyecek önemli şeyler var. Bizim  bankacılık sistemimiz 2015-2016 yılından beri Basel standartlarında uygunluk görüşünü aldı. Şu anda dünyada yaklaşık 50’ye yakın ülkede bu uygunluk devam etmektedir. Sıkı şekilde denetlenmektedir. İFM finansal kuruluşlar için yalnızca fiziki bir alan değil bankacılık ve diğer kuruluşlar için inovasyon odağı olacağını düşünüyoruz. Bizim bankacılık sektörümüz Avrupa’daki, dünyadaki birçok bankaya da örnek teşkil eden bir yapıya sahip. Son yaptığımız dijital bankacılık düzenlemeleri Avrupa’daki, dünyadaki benzer uygulamalara önderlik edebilecek konumdadır. Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu, aktif büyüklüğü, NPL oranları dünya Avrupa rekabet ortalamalarına bakıldığında çok iyi durumdadır. NPL oranı gecikmiş alacak oranı yüzde 1,8 seviyesinde ve Türkiye’de şu anda bugüne kadar en iyi rakam olarak ortadadır. Geçen haftalarda bir bankanın raporunu gördüm. NPL artacak diyor, bunu yıllardır ifade ediyorlar ama bir türlü o noktalara gelmiyor. Bu rakamların ortaya çıkmasına etki eden çalışmalar yapan tüm sektör temsilcisi arkadaşlarım bankaların genel müdürlerine teşekkür ediyorum.” 

Türkiye büyümesinin istihdam, üretim, ihracat ve cari açığı ortadan kaldıracak bir model üzerinde hareket ettiğini ifade eden Akben, “Ve bu sebeple kullandırılacak kredilerin alanlarını tespit etmek önem arz ediyor. Dışarıdan bizim modelimizde doğrudan yatırım çekilmesi, ülkemize gelen yatırımların sıcak para veya piyasayı bozucu etkilerden arındırılmış olması gerekiyor. Swap kararları, bankacılık düzenlemelerinde hep bunlara dikkat ettik. Burada ithalat ihracat dengesini mutlak suretle ihracat lehine geliştirmemiz lazım. Doğal kaynaklarımızın harekete geçmesi lazım, ithal girdi yerine yerli üretimin teşvik edilmesi lazım. Yerli üretimlerin artırılması lazım. Bunu sağladığımızda ana cari açığa da olumlu katkısı olacaktır” dedi.  

Akben, yeşil finans konusunda da İFM’nin buna bir öncülük edebilme şansına sahip olduğunu dile getirerek “Ülkemiz teknolojik olarak da altyapı olarak da buna çok uygundur. Dünyanın çeşitli merkezlerinin ortasında bir yerdedir, bu merkezin sadece binalar yığını değil binaların ruhu da finansın ruhu da bu gelişmelerle hep beraber hareket etmek durumundadır. Türkiye’nin rakamlarının birbirine yakınsaması gerekir. 17’nci büyük ekonomiyse tüm rakamların da buraya gelmesi gerekir, hedef bu olmalı” diye konuştu.  

‘TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL VAR’ 

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, İstanbul Finans Merkezi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye ve İstanbul’un konumuna vurgu yaptı.

İstanbul Finans Merkezi’nin geleceğiyle ilgili konuşmanın daha doğru olacağını belirten Göksel Aşan, Doğu-Batı arasındaki çekişmenin artık iyice su üzerine çıktığını belirterek “Doğu ile Batı arasındaki bu çekişme, çelişki artık iyice su üzerine çıkmış durumda, fiilen bir savaşa dönüştü. Artık inkâr edilemeyecek bir boyuta gelmiş durumda. Bu büyük çekişme ticaret alanında elbette daha öncelerde başlamıştı ve çok belirgin hale geldi, hala belirginleşmediği alan finansal alandı. Son iki yıldır savaş da hızlandırdı, orası da yavaş yavaş hızlanacak. Üretimdeki kayma onun kadar basit olmayabilir, hızlı olmayabilir ama orada da birtakım gelişmeler olacağı açık” dedi.   

Göksel Aşan konuşmasını şöyle sürdürdü: “En son Çin Başkanı’nın Putin’i ziyareti, orada konuşulanlar, orada verilen mesajlar, arkasından birtakım ülkelerin kendi para birimimizle ticaret yapacağız demeleri, finansla alanda da bu çekişmenin bir noktaya doğru evrileceğini görmek mümkün. Üretim ticaret kısmındaki coğrafi anlamdaki kaymalar, orayı domine eden grupların el değiştirmesi bugün nispeten daha kolay, bundan 100 yıl önce kolay değildi… Fakat bugün o zenginliğin el değiştirme kısmı o kadar büyük savaşlara yol açacak potansiyel taşımıyor, bu finansal alanda gerçekleşiyor bugün. 

Batı böyle bir üstünlüğü kolay kolay elinden bırakmayacaktır. Önümüzdeki dönemin, kendi adıma söylüyorum, dünya açısından işte nispeten daha böyle karmaşık, kaotik bir dönem olacağını düşünüyorum. Elbette hiçbir kaos kaotik durum kalıcı olmamış. Daima yerini başka bir fırsatlara bırakmış, başka bir dünya oluşmuş ve şekillenmiş. İşte şimdi burada bizim, Türkiye’nin ve İstanbul’un önemi ortaya çıkıyor. Çekişmenin tam ortasında biz varız. Bu bir taraftan zor bir iş, neticede bir yerde böyle bir fay oluşacak, çatlayacaksa bizim üzerimizden geçecek, yönetmesi çok zor bir süreç. Herhangi bir zarar almadan yönetmek lazım. Çok ciddi bir potansiyel bir taraftan da. Bu çekişme içerisine nereye gideceğinizi kestirip ona göre pozisyon alabilirse Türkiye önünde çok büyük bir potansiyel olduğunu görüyorum. Şimdi önümüzdeki dönem için Türkiye’nin ve İstanbul’un çok önemli potansiyel taşıdığını görüyorum. İnşallah bunu iyi değerlendireceğiz, hem en az zararla çıkmalıyız bu büyük çekişmeden hem de fırsatları bu süreçte çok iyi değerlendiriyor olmamız lazım.  

Burası bir inşaat projesi değil, doğru. Ama şunu da söylememe müsade edin, güzel bir proje oldu. Burada inanılmaz bir emek var, insanüstü bir çaba var, sonucu ortaya çıkmış güzel bir şey var.  

Büyük resme baktığımızda buranın önemi biraz daha fazla ortaya çıktığını düşünüyorum. Özellikle Türkiye’de ne olacağı, dünyayı ilgilendirir hale geldi. Seçime gidiyoruz, bir hafta 10 gün kaldı, bütün dünyanın bu kadar üzerinde yazdığı konuştuğu seçim olmamıştır, büyük ihtimalle… Madagaskar kalmadı seçimle yorum yapmayan, o da yakında yapacaktır. Bu önümüzdeki dönemde dünyanın yeniden şekillenmesinde bu toprakların ne kadar büyük önem taşıdığını gösteriyor.” 

Dila Korkmaz - İstanbul, İstanbul, Türkiye | Profesyonel ...

Gazeteci* Dila KORKMAZ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.