Küresel ısınmaya karşı önlem almak için artık çok geç…
Küresel ısınma geleceği tehdit etmeye devam ederken, insanların önemli bir kısmı bu konuda karamsar ve alınacak önlemler için çok geç olduğunu düşünüyor. Barem’in WIN Grubu ile 36 ülkede yapılan araştırmaya göre kadınlar, bu konuda erkeklere oranla daha endişeli. Dünyanın yarıdan fazlası da hükümetlerin aldığı önlemleri yetersiz buluyor.
Dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri küresel ısınma ve iklim değişikliği. BAREM’in global ortağı WIN Grubu ile birlikte 36 ülkeden 29.739 kişi ile yaptığı araştırma, 2022’de iklim değişikliği algısı ve dünya çapında sürdürülebilir kalkınmanın önemi ile ilgili görüşleri analiz ediyor. Küresel ısınma, insanlık için ciddi bir tehdit olarak görülüyor ve topluma göre hükümetler gerekli önlemleri almıyor.
Ekonomik endişeler, küresel ısınmanın önüne geçti
Gelecekle ilgili insanların endişe duyduğu birçok konu var. Araştırmaya göre, dünya çapındaki vatandaşların temel endişelerinden biri kişisel veya ev ekonomisi (yüzde 30). Ardından ülkelerinin ekonomik durumu geliyor (yüzde 23). Bölgesel genel bakışta ise Orta Doğu, ülkelerinin ekonomik durumu hakkında daha fazla kişinin endişe duyduğu bölge. Avrupa bu göstergede en düşük yüzdeyi (yüzde 19) kaydederken, kişisel finans, insanların en çok endişelendiği konu (yüzde 31).
Her ülkede insanların büyük çoğunluğu küresel ısınmanın insanlık için ciddi bir tehdit olduğu konusunda hem fikir olsa da, önceki yıllara göre pay biraz azaldı. (2021 (yüzde 86) ve 2020 (yüzde 85). 2022’de vatandaşların yüzde 83’ü küresel ısınmanın insanlık için ciddi bir tehdit olduğuna ya tamamen ya da kısmen katıldı.
Kadınlar, erkeklere göre küresel ısınmanın insanlık için daha ciddi bir tehdit olduğuna inanıyor (yüzde 86’ya karşı yüzde 81). Küresel ısınmayı insanlık için ciddi bir tehdit olarak görmeyen ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 24) ve Polonya (yüzde 21) başı çekiyor.
Küresel ısınmayı durdurmak için artık çok geç
Bireylerin küresel ısınmayı durdurmak için hala bir şeyler yapılıp yapılamayacağı konusundaki algısı ya çok iyimser ya da çok kötümser. Araştırmaya katılanların yüzde 45’i için iklim değişikliği konusunda herhangi bir şey yapabilmek için artık çok geç olduğuna inanıyor. Bu, önceki yıllara göre biraz artan bir pay. 2020’de bu oran yüzde 40 iken, 2021 yılında yüzde 43. Bu da nüfusun bu konuda daha karamsar hale geldiği anlamına geliyor.
Afrika ve Amerika, insanların iklim değişikliğini azaltmak için hala bir şeyler yapılabileceğine daha fazla inanan ülkeler. Sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 54 çok geç olmadığına inanıyor. Oysa Orta Doğu bölgesindeki vatandaşlar en kötümser (sadece yüzde 41’i çok geç olmadığına inanıyor). Kenyalılar en iyimser olarak öne çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 87’si iklim değişikliğini azaltmak için çok geç olmadığını düşünürken, Filipinliler (yüzde 23), Hintliler (yüzde 28), İtalyanlar (yüzde 40) ve Türkiye (yüzde 41) en az iyimser olan ülkeler.
Yarıdan fazlası hükümetlerin önlemlerini yetersiz buluyor
Araştırmaya katılanların yüzde 55’i hükümetlerin çevreyi korumak için gerekli önlemleri almadığını düşünüyor. 2021’de bu oran yüzde 51 idi. Asya-Pasifik bölgesinden yanıt verenlerin yüzde 62’sinin dünyanın geri kalanının aksine hükümetlerinin çevreyi korumak için gerekli önlemleri aldığını düşünmesi dikkat çekici. Kenya, Paraguay ve Hırvatistan, hükümetlerinin çevre konusunda pek bir şey yapmadığını düşünen ülkeler olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin gelecekle ilgili en büyük endişesi başta ülke ekonomisi, savaş ve politik durum
Türkiye’de gelecekle ilgili endişelerin yarıya yakınını (yüzde 44) ülke ekonomisi oluştururken, yüzde 18’i savaş ve yüzde 9’u politik durumlar. Küresel ısınmanın insanlık için ciddi bir tehdit olduğu değerlendirmesi 2021 yılına göre -9 değer düşüşüyle 84’e geriledi.
Türkiye, küresel ısınmayı durdurmak için artık geç kalındığı konusunda yüzde 57’yle İtalya’yla birlikte en kötümser 3. ülke. Türkiye’de hükümetlerin çevreyi korumak için gerekli önlemleri aldığı görüşü 2021 yılına göre +4 değerinde artışla yüzde 38’e çıksa da, çoğunluk (yüzde 60) gerekli önemlerin alınmadığı yönünde.
Gazeteci* Sıla KARALOĞLU