Gölyaka depreminin etkisi ne olur?
Düzce Gölyaka’daki 5,9’luk deprem, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nda meydana geldi. Prof. Dr. Samet Arslan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda deprem beklentisinin arttığını belirterek, depremlerin yüzeye yaklaşmasıyla etkilerinin daha çok hissedildiğini söyledi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samet Arslan Gölyaka depremi sonrası merak edilenleri TRT Haber’de cevapladı.
Depremin hissedilme şiddetinin depremin yeryüzünden derinliği ile ilgili olduğunu söyleyen Arslan, ”Şuan da 6-7 kilometre derinliğinde. 20-25 kilometreye kadar inebiliyor bu derinlik. Epeyce bir parametrenin bir araya gelmesi gerekiyor. Birincisi derinliği alıyoruz. İkincisi de depremin olduğu bölgede ve yayıldığı ortamın zemin özellikleri. Yani kayalık bir arazi midir? Yoksa alüvyon bir arazi midir? Yani bu zeminle ilgili suyun üzerine bir ahşap koyup suyu sallayın. Bu durumda suda şiddetli bir sallantı göreceksiniz. Aynısını motor yağı ya da zeytin yağ üzerinde sallayın ikisi arasında fark çıkacak. İşte zemin farkı böyle bir fark yaratıyor. Yüzeye yakın olduğunda etki biraz daha genişliyor” dedi.
”Gelecek dalganın habercisidir”
Deprem oluştuğu anda iki ana dalga olduğunu belirten Arslan, ”Birincisi depremin olduğu noktadan itibaren yeryüzüne doğrudan çıkan dalga. İkincisi yeryüzüne ulaştıktan sonra yanlara doğru devam eden… Aynı bir suyun içerisine düşen cisimde nasıl yanlara doğru halkalar oluşuyor ise halı çırpmaya benzeyen bir dalga. Bir de bunu yanında yılan hareketi diye düşünebileceğimiz binaları ileri geri hareket ettiren veya sağa sola doğru hareket ettiren dalga var. En önemlisi binaları hareket ettiren göçmesine sebep olan dalga bu. Bir diğer dalga da aslında depremin olduğu noktadan itibaren alttan gelir yüzeye çıkmadan mesafeye bağlı olarak sizi hafif hoplatır. Bu birkaç saniye sonra yüzeyden gelecek yılan hareketi şeklinde olacak dalganın habercisidir. İşte erken uyarı sistemleri de burada devreye giriyor. Deprem olduğu anda siz birkaç saniye önce en azından uzak mesafeler için size haber verebiliyor. Yakın mesafeler için bu süre daha kısadır. İşte bunların tamamını bir araya getirdiğimizde değerlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Artçı sarsıntıların ana depremden büyük olmayacağını söyleyen Arslan, ”Artçı sarsıntılar genelde ana depremden büyük olmaz. Ve 5,9 için 5 civarında artçı deprem bekleyebiliriz. Depremden sonra hasar görmüş, vatandaşın tespit edemediği bir hasar varsa artçı deprem bu hasarı göçertmeye fazlasıyla yetebilir”
Kasım ayının bir önemi var mı?
Depremlerin kasım ayında daha sık görülmesine ilişkin soruyu cevaplayan Arslan, şunları söyledi:
”Bilimsel olarak bir olayın sebep ve sonuç ilişkisini kurabilmeniz için diğer olaylardan izole etmeniz gerekiyor. Bunun için binlerce olayı analiz etmek gerekiyor. Ancak şu var. Ben düşündüğümü söyleyeyim. Deprem dolu bir bardağın üzerine bir damla su düşmesidir. Bu bir damla yer kabuğunun soğuduğu dönemler olabilir. Aynı şekilde ısı farkının gece ve gündüz olarak değiştiği, dönemler olabilir. İstatistik olarak şunu söyleyebiliriz. Evet, böyle bir veri elimizde var.”
”AFAD parmakla gösterilecek bir kurum”
Türkiye’nin depremlerden ders çıkardığını belirten Arslan, şunları söyledi:
”5,9 yaşadık biz burada. Endonezya’daki 5,6 arasındaki 0,3 fark katlama seviyesinde bir fark. Aradaki fark şu. Bir zemin özellikleri. Ama bunun etkisinin az olduğunu düşünüyorum. Endonezya’daki zemin özellikleriyle Düzce’deki zemin özellikleri farklı değil. Sevindirici yönü biz 1999 depreminden gerçekten bir ders çıkarmışız ve bir şeyler yapmışız. Deprem tarafından tescil edilmiş halidir bu bana göre. Son 20 yılda birkaç senelik hazırlık döneminden sonra 2000-2001’den sonra özellikle çok ciddi değişikler oldu. Türkiye’de. AFAD eski AFAD değil. AFAD dünyada parmakla gösterilecek bir kurum haline geldi.
Düzce’deki binalar 1999 depreminden sonra neredeyse yenilendi. Yenilenmeyen binalarda güçlendirildi. Deprem öldürmüyor. Binalar öldürüyor. Bu yenilemenin sonuncunda çok şükür ölümüz yok yaralılarımız var. Yaralının çoğu panik sebepli veya sallantıda eşya çarpması sonucu yaralanmadır.”
[UHA Haber Ajansı, 23 Kasım 2022]