Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptırım uygulayanların NATO’ya girmesine evet demeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlerle görüşme mesaisi Cezayirli mevkidaşı ile devam etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayirli mevkidaşı Abdülmecid Tebbun’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı. İki lider, karşılama töreni sonrasında baş başa görüşmeye geçti.

İlgili bakanların da katılımı ile Türkiye-Cezayir Üst Düzey İş Birliği Konseyi’nin 1’inci oturumu gerçekleştirildi. Görüşmelerde ikili ilişkiler tüm yönleriyle ele alındı.

Görüşmelerin ardından ikili anlaşmalar imzalandı ve ortak basın toplantısı düzenlendi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısındaki açıklamalarından öne çıkanlar:

“Abdülmecid Tebbun’u Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’mizin birinci toplantısı münasebetiyle Ankara’da misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’na ve heyetine, bir kez de sizlerin huzurunda hoş geldiniz diyorum.

Cezayir’den ülkemize 17 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan bu tarihi ziyaretle ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırıyoruz. Cezayir Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 60’ıncı yılını bu vesileyle tebrik ediyorum.
Vatanlarının bağımsızlığı uğruna can veren tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum.

“Ticaret hacmimizi bir önceki yıla oranla yüzde 35 artırdık”

Bu sene aynı zamanda diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun da 60’ıncı yılına tekabül ediyor. İki dost ve kardeş ülke olarak 500 yıl öncesine uzanan ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İkili ilişkilerimizi yeni bir zemine taşıyan Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’nin kuruluşunu, 2020 yılında Cezayir’e yaptığım ziyaret sırasında kararlaştırmıştık.

İlk toplantımızı gerçekleştirmek bugüne nasip oldu. Bu vesileyle iş birliğimizi daha da ileriye taşıma kararlılığımızı, karşılıklı olarak bir kez daha teyit ettik. Görüşmelerimizde Türkiye-Cezayir ilişkilerini kapsamlı bir biçimde ele aldık. Gerek ikili, gerek uluslararası platformlarda dayanışmamızı artırarak sürdürme kararlılığımızı vurguladık.

Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz hamdolsun her geçen gün gelişiyor. 2020 yılındaki ziyaretimde 5 milyar dolar hedefini belirlemiştik. Ticaret hacmimizi salgın şartlarına rağmen bir önceki yıla oranla yüzde 35 artırarak, 4,2 milyar dolar düzeyine ulaştırdık. Bugün çıtayı yükseltip yeni bir hedef belirledik. O da 10 milyar dolar hedefine ulaşacağız. 

Afrika’nın dünyaya açılan kapılarından biri olan Cezayir’in üretimini çeşitlendirmeye özellikle birçok alanda siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, turistik bütün bu alanlarda Türkiye-Cezayir olarak geleceğe çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz.

“1400’ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor”

Türkiye olarak her konuda Cezayirli kardeşlerimizin yanındayız. Ekonomik iş birliğimizin lokomotiflerinden biri olan yatırımcılarımız da bu süreci yakından takip ediyor. 1400’ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor. Cezayir’i bir üretim üssü olarak gören ve yatırımlarını ülkenize yönlendiren firmalarımıza desteğinizin süreceğinden eminim. Özellikle de yarın İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanı’nın teşrifleriyle gerçekleşecek iş forumunun, karşılıklı ticaretimizin ve yatırımlarımızın arttırılmasına katkıda bulunacağı muhakkaktır.

Yakın geçmişte ortak yatırımların başlamış olduğu madencilik ve enerji alanlarındaki çalışmalarımız, ülkelerimizin refahını artıracaktır. Değerli basın mensuplarım, aziz kardeşimle bugün aynı zamanda ortak coğrafyamız olan Afrika ve İslam dünyasındaki meseleleri de ele aldık. Cezayir Afrika Kıtası’nın yüz ölçümü itibariyle en büyük ülkesi olmasının yanı sıra kıtanın lider ülkelerinden biridir. Cezayirli kardeşlerimizin kıtanın kuzeyi ve Sahel bölgesi başta olmak üzere Afrika’nın tamamında oynadığı rolü takdirle karşılıyoruz. Türkiye olarak biz de kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde Afrika’daki kardeşlerimizle iş birliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz.

Seçimlerin Somalili kardeşlerimizle birlikte Doğu Afrika halkları için de hayırlara vesile olmasını diliyor, cumhurbaşkanı sayın Hasan Şeyh Mahmud’u tebrik ediyoruz.

“Savunma sanayii alanında iş birliğini güçlendirmekte kararlıyız”

Afrika Kıtası’nda barış ve istikrarın tedbirinde önemli rol oynayan iki ülke olarak savunma sanayii alanında iş birliğini güçlendirmekte kararlıyız. Türk yatırımlarının ağırlık kazandığı Vahran kentinde açılacak başkonsolosluğumuz, iki ülke arasındaki beşeri ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik gayretlerimize destek verecektir.

Türkiye Maarif Vakfı’mız da Cezayir’de kuracağı okulla Cezayirli gençlere kaliteli eğitim imkanı sunacaktır. Kardeş Türkiye ve Cezayir halkları arasındaki güçlü bağların karşılıklı olarak açacağımız kültür merkezleri vasıtasıyla daha da kuvvetlendirilmesini hedefliyoruz.

Madencilikten çevreye, eğitimden kültüre muhtelif alanlarda biraz önce imzaladığımız anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim ettik. Tüm alanlarda atılabilecek ilave somut adımları, ilgili bakanlıklarımız değerlendirmeye ve hayata geçirmeye devam edecektir. Bizler de kendilerini bu yönde teşvik ederek gerekli desteği sağlayacağız. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanı Sayın Tebbun’a ve heyetine ziyaretleri için, şahsım, heyetim ve milletim adına teşekkür ediyorum.“

“Diplomatik ilişkilerimizde ortak hareket etme konusunu ele aldık”

Liderler, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir ile farklı stratejik ne tür anlaşmalar hayata geçirilebilir” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Öncelikle savunma sanayiinde atacağımız adımlar önem arz ediyor ve savunma sanayii tabii dar bir kalıp içerisinde ifade edilebilecek bir alan değil. Burada şu anda görüşme halinde olan firmalarımız var, başta TUSAŞ olmak üzere. Bunun dışında yine görüşme alinde olan özel sektör firmalarımız var. Ve bütün bunlarla beraber çok daha önemlisi denizde, karada birçok firmamızın Cezayir ile görüşmeleri devam ediyor ve bu görüşmelerle birlikte bir defa işin savunma sanayii bölümünü biz askeri ilişkiler ışığı altında ele aldık. Bunun yanında siyasi noktada uluslararası bütün diplomatik ilişkilerimizde Türkiye-Cezayir ortak hareket etme konusunu ele aldık. Sayın Başkan örneğin Filistin’i gündeme getirdi, Libya’yı gündeme getirdi. Bütün bu alanlarda beraber hareket etme ve bunları da ilgili bakanlarımızın birbiriyle yapacakları görüşmelerle genişletme. Ve stratejik iş birliği anlaşması demek aslında Dışişleri Bakanlığı’mızın sekreteryasında yıl boyu bakanlarımızın birbirleriyle yaptıkları çalışmalar ve 1 yıl Türkiye’de 1 yıl Cezayir’de olmak üzere cumhurbaşkanlarının riyasetinde de bu toplantıları bugün olduğu gibi devam ettireceğiz. Ve bu şekilde de alanların ne gibi genişlediğini, bakanların ne gibi çalışmalar yaptığını da değerlendirme fırsatımız olacak.

Özellikle bugün değerli kardeşimle üzerinde durduğumuz en önemli konulardan bir tanesi de tarım ve hayvancılık alanı. Tarım endüstrisi noktasında deneyimlerimiz var. Tabi Cezayir yüz ölçüm itibariyle 2 milyon 400 bin kilometre karelik bir alana sahip. Dolayısıyla bu kadar büyük bir alana sahipken su noktasında da sıkıntısı adeta olmayan bir ülke konumunda ve bu konuda müşterek dayanışma halinde bir çalışmanın içerisine girebileceğimiz konuştuk. Bu devletten devlete, özel sektörler arası bunları yapıp her iki ülkenin kazan-kazan esasına göre gerekirse üçüncü ülkelere de buralardan ihracatların yapılabileceği konularını ele aldık, bunların da değerlendirmesini yaptık. Tabii bunların yanında en önemli konulardan bir tanesi de turizm. Turizmde özellikle Türkiye-Cezayir arasındaki ilişkileri tarihten gelen özellikle o birikimle ele almak ve bunu kültürel turizm gelişebilir. Bütün bunlarla beraber paket turizmi geliştirebiliriz ve böylece aramızdaki tabana dayalı atılacak adımlarla da inşallah Türkiye-Cezayir arasındaki kardeşlik bağlarının nerelere dayandığını da ortaya koyabiliriz. Tüm bunları geliştirme gayretinde içerisinde olacağız.”

“İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi”

Erdoğan, kendisine yöneltilen “Finlandiya Cumhurbaşkanı NATO üyeliği konusunda sizinle görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Bu konuda bir resmi talep geldi mi? Yine NATO’ya üyelik konusunda İsveç’ten bir heyetin de Ankara’ya geleceğini biliyoruz. Bu konularda Türkiye’nin tutumu ne olacak” sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi:

“Çok açık net samimi söylemem lazım. Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık net bir tavrı söz konusu değil. Kaldı ki bu süreç içinde terör örgütlerine karşı karşıyız deseler bile ki tam aksine teslim etmeleri gereken teröristleri teslim etmemelerine yönelik açıklamalar var. Teslim edeceklerini söyleseler bile bir delikten Müslüman iki kez sokulmaz. İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi. Parlamentolarında teröristleri getirip konuşturuyorlar. Hatta hatta PKK yanlısı teröristler var. Biz bunların neyine güveneceğiz. Pazartesi Türkiye’ye geleceklermiş kusura bakmasınlar yorulmasınlar. Her şeyden önce Türkiye’ye yaptırım uygulayanların NATO’ya girmesine biz evet demeyiz. NATO güvenlik örgütü olmaktan çıkar. Buna evet dememiz mümkün değil. Kusura bakmasınlar.”