Hollanda Diyanet Vakfı ile Türk İslam ve Kültür Dernekleri Federasyonu arasındaki ihtilaf, yurttaşlarımızı üzüyor…
AMSTERDAM – UHA HABER / Hollanda Diyanet Vakfı ile Türk İslam ve Kültür Dernekleri Federasyonu arasındaki ihtilaf, yurttaşlarımızı üzüyor…
TİKDF’nun, Seçimli Genel Kurul Toplantısı’na, 150 üyeden sadece 28’inin katılması çok düşündürücü.
TİKDF’nuna bağlı olan 150 caminin tapusuna sahip olan Hollanda Diyanet Vakfı’nın toplam malvarlığı yarım milyar euroyu aşıyor.
Federasyon’un eski başkanı İbrahim Görmez’in Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, “Diyanet Vakfı’mızdan dileğimiz, Federasyonumuzu kendilerine rahip olarak görmemesidir” şeklindeki sözleri nasıl yorumlanacak?
Kongre haberi ve konunun yorumu aşağıda…
Hollanda’da, yurttaşlarımızın dini ihtiyaçlarına hizmet eden iki güzide kuruluşumuzdan biri olan Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun Genel Kurul Toplantısı, Den Boch şehrindeki Orhan Gazi Camii’nde yapıldı.
Mehmet Emin Ateş’in başkanlığını yaptığı Divan Kurulu, Göksel Soyugüzel, Mehmet Öztürk ve Cengiz Erol’dan oluştu.
Kur’an-ı Kerim okunarak başlanan ve ardından istiklal marşı okunduktan sonra, Federasyon’un Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Soyugüzel bir açış konuşması yaptı.
Daha sonra söz alan Genel Başkan Ömer Altay, delege ve katılımcılara ilgilerinden dolayı teşekkürlerini sunarak başladığı konuşmasında, 4 yıllık görev süresince yaptıkları faaliyet ve etkinlikler hakkında geniş bir bilgilendirme yaptı. Faaliyet dönemi boyunca birlikte çalıştıkları bütün cami yöneticilerine, cemaatlerine, üst kuruluşlara, federasyon ve STK yöneticilerine, verdikleri destek ve gösterdikleri ilgiden dolayı memnuniyetini ifade ederek, 4 yılı aşkın bir süredir görevde olduklarını belirten Ömer Altay, bu zaman içerisinde her kesimden insanımız ve cemaatlerle, özellikle cami yöneticileriyle çok daha yakın irtibat içerisinde olmanın gayretinde olduklarını vurguladı.
Divan Kurulu Başkanı Mehmet Emin Ateş, gündem maddesindeki yeni Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu üyelerinin seçimleri için; daha önceden belirtilen tarih içerisinde, sadece üyelik aidatını ödeyen 28 şube delegelerinin, federasyon tüzük maddesi gereğince, seçme, seçilme hakkına sahip olduğunu belirtti ve aidat ödemeyenlerin seçme ve seçilme hakkı olmadığını ekledi. Ne var ki, üyelerin tüzük değişikliği isteği ile madde değiştirildi ve aidat ödemeyenlerin de seçme ve seçilmesi sağlandı.
İBRAHİM GÖRMEZ
Genel Kurul Toplantısı’na katılımın sadece 28 üye ile yapılmakta oluşuna çok üzüldüğünü belirten, Federasyon’un kurucu başkanı İbrahim Görmez, çok anlamlı bir konuşma yaparak, Hollanda Diyanet Vakfı ile Federasyon arasındaki olumsuz gelişmelere değindi.
İbrahim Görmez şunları söyledi:
“Hollanda Turk İslam Kültür Dernekleri Fedarasyonu’nun 43’üncü kurulus yıldönümü ve 22’nci olağan kongresine hoş geldiniz.
Sizleri selamların en güzeli Allah’ın adıyla selamlıyorum.
Gerek federasyonumuz yöneticilerinden ve gerekse bağlı kuruluşlarımızda hizmet edip hakka yürümüş tüm arkadaşlarımıza cenabı rabbulaleminden rahmet diler, yapmış oldukları hizmetlerin karşılığının mizanlarına sevap olarak verilmesini niyaz ederim.
Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun, başlangıç yıllarındaki bir genel kurul haberi yine Hürriyet’te yer almıştı. Bakınız o zamanlar hangi isimler sahnedeydi…
Sizlere, Federasyonumuzun 43 yıllık mazisinde yapmış olduğu faaliyetler ve hayata geçirilmesinde vermiş olduğu mücadeleden uzun uzun söz ederek kıymetli zamanınızı almak istemiyorum. Her ne kadar yeni nesil bunları bilmiyor olsa da, etraflarına bakıp şu anda faaliyette olan dini kurumların gökten zembille inmediğinin, bunların hayata geçirilmesinde zorlu bir çalışmanın, ve mücadelenin olduğunu idrak edeceklerinden eminim. Sadece tarihe not düşülmesi açısından hatırlatıyorum. Şayet bu Federasyon hayata geçirilmemiş olsaydı, Hollanda içindeki yaşamımız eksi derecede çok değişik olacak ve bugün içinde bulunduğumuz bu külliyeler hayata geçirilmemiş olacaktı. Federasyonumuzun, Hollanda’daki medarı iftiharımız olan Hollanda Diyanet Vakfı’nın hayata geçirilmesindeki önemli rolü bile, federasyonumuzun varlığına ne kadar ihtiyacımız olduğunun delilidir.
Burada, yüksek müsaadelerinize sığınarak, gerek Diyanet Vakfı’mıza ve gerekse Fedrasyon’umuza yönelik fikrimi açıklamama anlayış göstereceğinize inanıyorum.
Federasyonumuz artık geçmişte yapmış olduğu faaliyetleri, geçmişte bırakıp, varsa hatalarından ibret alıp ilerisi için ne yapılması gerekli olan faaliyetlere odaklanması gerekmektedir. Aksi takdirde, geçmişte kalıp gelecekte yapılması gereken hizmetleri ıskalama riskini getirecektir.
Vatandaşlarımızın artık Hollanda’da kalıcı olduğu hakikatini gözardı edemeyiz. Bu bakımdan hedefimiz ilerisi için bu ülkede yaşayan vatandaşlarımız için neler yapılması gerektiği ve gerekli çalışmalara ağırlık verilmesidir.
Hollanda Diyanet Vakfı’mız bizim bu ülkede varlığımızın garantisidir. Milyar euroya yakın menkul ve gayrimenkule sahip olan Vakfımızdan dileğimiz, arzumuz ve ricamız, Federasyonumuzu kendisine rakip olarak değil, iki kuruluşun biribirini tamamlaması olarak görmeleridir. Vakfımız, din hizmetlerinde tek yetkili, Federasyonumuz ise bu kuruluşumuza yönelik, nereden gelirse gelsin, önünde ve yanında paratoner koruyucu olmalıdır.
Sivil toplum kuruluşlarına Hollanda’nın bakışı ve yaklaşımı, tüm dünyaya örnektir. Yine dini kuruluşlara bakış açısı, anayasada da belirtildiği üzere (SEKÜLER) yani laik bakıştır. Bu bakımdan sivil bir toplum kurulusu olan ve 43 yıllık bir maziye sahip Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun varlığı vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Gerek Vakfımız, gerek Federasyonumuz ve 150’yi geçmiş cami ve derneklerimiz ile birlikte, Hollanda’da yapamayacağımız ve netice alamayacağımız hiç bir şey yoktur, yeter ki bu kuruluşlarımız biribirlerini rakip olarak değil, biribirlerinin tamamlayicisi olarak görmelerini hayata geçirebilmeyi sağlamak olmalıdır.
Bu bakımdan yönetici arkadaşlara bu emanetlerin kutsallığını hatırlatır, genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını cenabı haktan niyaz ederim.”
SEÇİM
Daha sonra yapılan dilek ve temenniler bölümünden sonra yöneticiler seçildi.
Fotoğrafta, Yönetim Kurulu üyeleri Şerafettin Babacan. Ömer Altay, İsmail Akyol ve Göksel Soyugüzel ile Denetleme Kurulu’na sçilen Mustafa Dumlıpınar, Aydın Üre, Celal Sarıkaya ve Yusuf Aydoğdu görülüyor. Yavuz Selim Yıldırım Türkiye’de olduğu için bu fotoğrafa katılamadı.
Başkanlığa yeniden Ömer Altay getirilirken, Başkan Yarsımcılığı’na Şerafettin Babacan, Sekreterliğe Yavuz Selim Yıldırım, Muhasipliğe İsmail Akyol ve Göksel Soyugüzel getirildi
Denetleme kurulu ise şu isimlerden oluştu:
Mustafa Dumlupınar, Aydın Ure, Celal Sarıkaya, Yusuf,Aydoğdu,
Genel kurula katılan üyeler şu camileri temsil ettiler:
Rijen, Almere, Hoorn, Krommenie, Enkhuizen, Boxtel, Huizen, Hilversum, Weert, Ede, Deventer, Amsterdam Eyup Sultan, Tilburg, Leiden, Dordrecht ,-Amsterdam Noord Kuba, Amersfoort, Drunen, Amsterdam Emir Sultan, Den Bosch, Kampen, Enschede, Almelo, Best, Rotterdam Kocatepe, Dieren, Rotterdam Mevlana .
KONUNUN ARDINDAKİ GERÇEKLER
19 Eylül 1981 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınladığımız haberde, Türk İslam Kültür ernekleri Federasyonu’nun kuruluşunu ve önemini belirtmiştik.
43 Yıllık Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun son olağan kurul toplantısı, aslında zoraki bir şekilde yapıldı. Açıkça konuşulmuyor ama, Federasyon’a yürekten bağlı olan 150 cami derneğinin bu bağlılığı son yıllarda fire vermeye başlamıştı.
Görüldüğü gibi, son yapılan Genel Kurul Toplantısı’na adece 28 dernek temsilcisi gelmişti. Yani genel kurul toplantısı neredeyse yapılamayacaktı. Hatta bu konuda tartışmalar bile oldu.
Federasyonun emektar kurucusu İbrahim Görmez’in yapmış olduğu konuşmaya baktığımız zaman, Hollanda Diyanet Vakfı ile İslam Federasyonu arasında bir sürtüşmenin sürdüğü anlaşılıyor.
İbrahim Görmez’in, “Diyanet Vakfı’mızdan dileğimiz, arzumuz ve ricamız, Federasyonumuzu kendisine rakip olarak değil, iki kuruluşun biribirini tamamlaması olarak görmeleridir. Diyanet Vakfı’mız, din hizmetlerinde tek yetkili, Federasyonumuz ise bu kuruluşumuza yönelik, nereden gelirse gelsin, önünde ve yanında paratoner koruyucu olmalıdır.” şeklindeki ifadeleri, Vakıf ile Federasyon arasındaki ihtilafın ciddi boyutlarda olduğu da anlaşılıyor.
İKİNCİ BAŞKAN BABACAN
Genel kurul toplantısında Başkan Yardımcılığı’na seçilen Şerafettin Babacan ile yapmış olduğum görüşmeden anladığım kadarıyla da, Federasyon ile Vakıf arasında bir sürtüşme var. Şerafettin Babacan, Diyanet Vakfı ile kavgalı mısınız? Şeklindeki soruma şöyle yanıt verdi: “HDV ile sürekli ‘iki kanatlı kuş veya kardeş kuruluşuz’ diye karşılıklı görüşmeler yapıyoruz. Lakin, doğal olarak bazı konularda aynı çizgide olamıyoruz. Daha fazla yardımlaşma ve daha fazla konuda birlikte hareket etmeyi arzu ettiğimizi izah ettik.”
Babacan, ‘Arabulucu bir komisyondan söz ediliyor, bu konuda bir açıklama yapar mısın’ şeklindeki soruma da şu cevabı verdi:
“ Seçim yapılmasın, geçici bir komisyon kurulsun ve aradaki ihtilafları çözmek için arabulucu olsun” teklifi üzerine tartışmalar yapıldı. İhtilaf ve kavgamız yok. Sürekli ikili görüşmeler yapıyoruz. Doğal olarak anlaşamadığımız konular var. Keşke daha az konuda anlaşamasak.”
Yukarıdaki konuşmadan da anlaşıldığı gibi, Babacan’ın da açıkça belirtemediği bir ihtilafın varlığı apaçık.
Bazı çevreler, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun, Hollanda Diyanet Vakfı’nın ağırlığı altında ezileceğini ve tamamen kapanacağını ileri sürüyorlar ama, Başkan Ömer Altay ise, Rotterdam’da yeni bir ofis binasından söz ediyor.
Bu iki güzide kuruluşumuz arasındaki ihtilafın nereden kaynaklandığını şimdilik anlayamadık. Ama gerçekten araştırılmaya değer bir ihtilaf bu.
Bu ihtilafın nedenini arayıp bulmak için elimden geleni yapacağım. Bekleyiniz.
[UHA Haber Ajansı, 31 Mart 2022]
Yorumlar