Fransa Kiliselerinde 70 Yılda 330 Bin Çocuk Tacize Uğradı
UHA HABER / Fransa’da Kilisede Cinsel İstismar Bağımsız Komisyonu (Ciase), ülkeyi yıllardır sarsan kiliselerde cinsel istismar iddialarını içeren raporunu yayınladı.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin (VOA)’ya dayandırdığı Arzu Çakır’ın haberine göre, raporun açıklanmasının ardından açıklama yapan Papa Francis, “Büyük acı duyuyorum” derken, Fransa Kilise temsilcileri ise “bizi bağışlayın” açıklaması yaptı.
Şok rapor, 1950 yılından bu yana Fransa’da 330 bin çocuğun cinsel istismara uğradığını ortaya çıkardı. Raporda, 330 bin çocuğun 216 bininin din adamlarının, geri kalanının ise meslekten olmayan kilise çalışanlarının saldırı ve tacizine uğradığı belirlendi. Kilisede cinsel taciz ve tecavüzün “sistematik bir olgu” olduğu belirtilen raporda, hayatta olan taciz mağdurlarına tazminat verilmesi önerildi.
Piskoposlar Konferansı (CEF) ve Fransa Dinadamları Konferansı (Corref) tarafından görevlendirilen Kilisede Cinsel İstismar Bağımsız Komisyonu, iki buçuk yıllık detaylı çalışmasının ardından 2 bin 500 sayfalık raporunu yayınladı. Komisyon Başkanı Jean-Marc Sauve, beklenen raporu bir basın toplantısıyla açıkladı.
Komisyon Başkanı Jean-Marc Sauve, basın toplantısında 330 bin rakamının “asgari” olduğunu tahmin ettiklerini, sessiz kalan, aydınlatılmayan daha birçok cinsel istismar vakası bulunduğunu düşündüklerini söyledi. Sauve, ölen kurbanların bu rakamlarda yer almadığının da altını çizdi.
Komisyon Başkanı, 1950’den bu yana küçüklere cinsel şiddet uygulayan din adamlarının sayısının 2 bin 900 ila 3 bin 200 arasında olduğunu, bunun da kilisede görev yapan din adamlarının yüzde 2,5 ila yüzde 2,8’ine denk geldiğini belirtti.
“Mağdurların zararı onarılmalı”
Jean-Marc Sauve basın toplantısında, olayların bu boyuta ulaşmasında doğrudan kiliseyi suçlayarak, “Kilise kurbanların seslerine kulak vermedi. Gerekli önlemleri almayı bilemedi. Bu nedenle kurumun sorumluluğunun tanınmasına ihtiyaç var. 2000 yılı başlarına kadar mağdurlara karşı derin ve acımasız bir ilgisizlik vardı. Onlara inanılmadı, duyulmadı, dinlenmedi, başlarına gelene kendilerinin katkı yaptığı tavrı sergilendi. Verilen bu zarar, yapılan bu hasar olabildiğince kapsamlı şekilde onarılmalıdır” dedi.
Sauve, Katolik Kilisesi’nin bağımsız bir komisyon atamasının, “mağdurların niteliğinin tanınması” anlamına geldiğini belirterek, mağdurlara verilen zararın bir an önce, zaman geçirilmeden “onarılmasının” zorunlu olduğunu vurguladı.
Fransa’da kilisedeki cinsel istismarın ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayan Kilisede Cinsel Şiddet Mağdurları Derneği “La Parole Libérée”nin kurucusu François Devaux da Kilise’yi sorgulayarak, “Sistemi önemli ölçüde yeniden gözden geçirmeliyiz” dedi.
Rapor, sadece Katolik Kilisesi’ndeki çocuk suçlarının dökümünü yapmakla kalmıyor, aynı zamanda özellikle mağdurların dinlenmesi, rahiplerin eğitimi ve din ve kilise yönetiminin yeniden düzenlenmesi ile ilgili 45 öneriyi de listeliyor.
En çok aile çevresinde sonra kilisede
Raporda, 1950’den beri rahipler ve din adamları tarafından küçüklere veya savunmasız yetişkinlere karşı işlenen cinsel şiddete ışık tutmak amacıyla 174 canlı tanığın bizzat dinlendiği, yapılan tanıklık çağrısına da 6 bin 500 kurban ve yakınının çağrıya yanıt verdiği kaydedildi.
Bağımsız komisyonun raporunda, cinsel şiddetin yaygınlaştığı ortamların karşılaştırması da yapılıyor. Jean-Marc Sauve, cinsel istismarın en çok görüldüğü ortamın aile ve arkadaş çevresi olduğunu, bunun hemen ardından en yaygın ortamın kilise olduğunu belirtti. Eğitim-tatil kampları ve spor klüpleri ise kiliseden sonra geldi.
Rapordaki sarsıcı rakamlar
Kilisedeki cinsel istismar olaylarını incelemek üzere kurulan komisyon, aralarında doktor, psikolog, tarihçi, sosyolog ve hukukçuların bulunduğu 22 uzmandan oluştu. Yıllar süren titiz çalışması sırasında komisyon, “tanıklara kendilerine ulaşarak ifade vermeleri” çağrısı yaptı. Bu tanıklık süreci 17 ay açık kaldı. Komisyona bu süre içinde 6 bin 500 kişi tanıklık yaptı. Bu grup, cinsel istismara uğrayanlar ve yakınlarından oluşuyor.
Komisyon, 243 mağduru dinledi. Mağdurlardan gelen 2 bin 819 mektup işleme alındı, bin 628 somut vaka üzerinden mağduriyet araştırması yapıldı. Buna göre, mağdurların yüzde 80’inin erkek, yüzde 20’sinin ise kız çocukları olduğu belirlendi. Toplumun genelinde ise bunun tam tersi olduğu, mağdurların yüzde 75’inin kız, yüzde 25’ininse erkeklerden oluştuğu görülüyor.
Raporda yer verilen diğer önemli bilgiyse cinsel istismarın yaşandığı ortamlara ilişkin bilgiler. İstatistiklere dayanan bilgiye göre, çocuklar en çok aile ve aile dostları ortamında cinsel saldırıya uğruyor. Cinsel saldırı vakalarının yüzde 50’si bu ortamlarda meydana geliyor. İkinci sırada ise kiliseler yer alıyor. Kilisedeki cinsel şiddet, Fransız toplumunda ortalama olarak 1950’den 2020’ye kadar toplam şiddet vakalarının yüzde 4’ünü temsil ediyor. Kiliseleri yatılı okullar, yaz kampları ve spor klüpleri izliyor.
Komisyonun internet sitesinde erişilebilen bu detaylı rapor; özellikle pedofili olgusunun nedenleri, mağdurlarda yaşam boyu süren acıların ağırlığı, Katolik Kilisesi’ne uzun süredir hakim olan “omerta kültürü” (suskun kalma yemini) hakkında ayrıntılı bir çalışmaya yer veriyor.
Yalnızca 5 ülke cesaret etti
Dünyada, daha önce ABD, İrlanda, Almanya, Avustralya ve Hollanda olmak üzere yalnızca 5 ülkedeki Katolik Kiliseleri, bu tür bir anket yaptı. Bu konuda araştırma yapan altıncı ülke olan Fransa’da bu raporun yayınlanması, Katolik Kilisesi’ni onlarca yıldır rahatsız eden ve hala “tabu” olan bu krizin çözümü için hem kilisede hem de ailede ve toplumda yaşanan cinsel istismar konusunu ilk kez büyük ölçekte ele aldığı için “tarihi bir an” olarak kabul ediliyor.
Cinsel şiddet uygulayan din adamlarının sayısı, kilisedeki görevli din adamlarının yüzde 2,5 ila 2,8’ine denk geliyor. Raporda, bu konuda da diğer ülkeler ile kıyaslama yapılıyor. Buna göre Fransa’daki oran, diğer ülkelerden düşük. Bu oran Almanya’da yüzde 4,4, ABD’de yüzde 4,8, Avustralya’da yüzde 7, İrlanda’da yüzde 7,5.
Papa’dan açıklama: “Derin acı duyuyorum”
Papa Francis, raporun yayınlanmasının ardından “Düşüncelerim öncelikle kurbanlarla birlikte. Aldıkları yaralardan dolayı inanılmaz büyük acı; yaşadıklarını anlatma cesaretlerinden dolayı da büyük bir şükran duyuyorum. Düşüncelerim, aynı zamanda, kurtuluş yolunu üstlenebilmesi için, bu korkunç gerçeğin farkına varan Fransa Kilisesi’ne yöneliyor” dedi.
Vatikan sözcüsü Matteo Bruni gazetecilere verdiği demeçte, “Kutsal peder, Roma’da kendisini ziyaret eden Fransız piskoposlarıyla yaptığı görüşmeler sırasında raporun hakkında bilgilendirildi. Raporun içeriğini acı içinde öğrendi” dedi.
Fransız Kilisesi: “Bizi bağışlayın”
Fransa Piskoposlar Konferansı Başkanı Eric de Moulins-Beaufort, raporun yayınlanmasının ardından “büyük utanç ve korku duyduğunu” belirterek, pedofili mağduru çocuklardan bağışlanmayı diledi. Moulins-Beaufort basına yaptığı açıklamada, “Bugün benim arzum, hepinizden af dilemek, herkesten tek tek af dilemek. Kurbanların sesi ve yüksek sayıları bizi alt üst etti” dedi.
Fransa Dinadamları Konferansı’nın başkanı Véronique Margron da, “Bu bir felaket. Ne denebilir ki? Bedensel bir utanç, mutlak bir utanç” diye açıklama yaptı.
[UHA Haber Ajansı, 06 Ekim 2021]