Ortadoğu’da Normalleşme Arayışlarının Muhasebesi
UHA HABER / SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Türkiye’nin gerilimli ilişkilerde yeni sayfa açma arayışında olduğuna dikkat çekerek, ABD, AB, Mısır, Yunanistan, BAE, Suudi Arabistan ve İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi politikalarının gündeminde bulunduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, ‘Ortadoğu’da Normalleşme Arayışlarının Muhasebesi‘ni (UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘na değerlendirerek, son günlerde İdlib’de Rus bombardımanının artması ve 14 Eylül 2021 salı günü Putin’in Esad ile görüşmesinin dikkatleri Suriye’ye çevirdiğine dikkat çekti.
“Aslında ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi, Suriye ve Irak’taki askeri varlığını da tekrar gündeme taşımıştı” diyen Prof. Dr. DURAN, Washington’ın başta YPG olmak üzere bölgedeki müttefiklerini yalnız bırakacağının tartışıldığını söyledi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Biden yönetiminin Trump döneminde başlayan Ortadoğu’da “yeniden konumlanma” politikasını devam ettirdiği artık herkesin malumu. Elbette “bitmeyen savaşlara” son verilmesi ABD’nin bölgeden tümüyle çekilmesi anlamına gelmiyor” dedi.
Bölgede askeri ve istihbari çıkarlarını korumak için yeterli üsse sahip olan ABD’nin, maliyetli dosyaları bölgedeki aktörlere bıraktığını ifade eden Prof. Dr. DURAN, “Mesela ABD sonrası Afganistan, Rusya, Çin, Pakistan ve İran’ı uğraştıracak ciddi risklere gebe” olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, şöyle devam etti:
“Peki Washington’ın Suriye ve Irak’ta Afganistan tipi bir hamlesini beklemek doğru mu? Açıkçası, ABD’nin Suriye ve (Kuzey) Irak’taki askeri varlığı Afganistan ile kıyaslanamayacak ölçüde küçük ve düşük maliyetli. Kongre ve diğer kurumların DEAŞ ile mücadelede kullanıldığı için sempati gösterdiği terör örgütü YPG’yi hızla terk etmesi zayıf ihtimal. Orta ve uzun vadede ise YPG’nin Amerikan korumasını kaybetmesi kaçınılmaz”.
BAE’nin Hizi Ve Bölgesel Gerçekler
Biden yönetiminin Ortadoğu politikasının bölgedeki aktörleri yeni hareketlenmelere yönelttiğinin altını çizen Prof. Dr. DURAN, Trump ile küre başında toplanan aktörler bölgesel bir dizayn yapamayacaklarının farkına vardı. Bu da aralarında gerilim olan aktörlerin normalleşme arzusunu güçlendirdi” şeklinde konuştu.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Katar ablukasını kaldıran Körfez ülkelerinin, İran ve Türkiye ile ilişkileri yeniden ele almaya yöneldiğini belirterek, “Yemen iç savaşı ve petrol üretimi konularında Suudi Arabistan ile ayrışan BAE, normalleşme arayışında en hırslı ülke” olduğunu aktardı.
Tahran ile ilişkilerine sürekli dikkat eden Abu Dabi’nin, Biden’ın kendisine ve Riyad’a mesafe koyduğunun farkında olduğunu ifade eden Prof. Dr. DURAN, Biden yönetiminin İran ile nükleer anlaşma isteğinde olmasının ve bunun muhafazakâr Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra da devam etmesinin kayıtlara geçtiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Son yedi-sekiz yıldır Türkiye ile hasmane şekilde rekabet eden BAE’nin Türkiye ile hızlı bir normalleşme sürecine girmesinin bölgedeki jeopolitik değişimi okumasıyla doğrudan ilgili olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Dahası, Yemen’de zorlanan BAE, Libya’da Türkiye’nin denklemi değiştirmesi ile uzlaşmayı öne çıkarmak zorunda kaldı. BAE, Türkiye ile kavga ederek bölgede güçlenemeyeceğini gördü”.
Türkiye ve Normalleşmenin Seyri
Prof. Dr. DURAN, son bir yıldır Türkiye’nin de gerilimli ilişkilerde yeni sayfa açma arayışında bulunduğunu, ABD, AB, Mısır, Yunanistan, BAE, Suudi Arabistan ve İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin politikanın gündeminde olduğunu açıkladı.
Afganistan meselesinin Ankara ve Washington arasında bir işbirliği alanı olarak ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Burhanettin DURAN, ““Sözde müttefik” tanımlaması yerini “bölgede paha biçilmez bir ortak” ifadesine bıraktı. Havada bir yumuşama olduysa da Ankara ve Washington arasındaki normalleşmenin henüz başındayız. Yine Doğu Akdeniz’deki gerilimin düşürülmesi, AB ile ticaret ve göç odaklı bir yakınlaşma getirdi. Henüz istenilen yere gelmedi” dedi.
“Gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi hedef olmalı” diyen Prof. Dr. DURAN, Afgan göçü krizinin de Brüksel ve Ankara’nın birlikte çalışma ihtiyacına işaret ettiğine vurgu yaparak, Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşme görüşmelerinin geçtiğimiz hafta ikinci turu ile Ankara’da devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Libya’da birbirini dengeleme ve Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarına dair çıkarlar iki başkentin ilişkileri toparlama isteğinin temel nedeni. Suudi Arabistan ile normalleşme henüz heyetlerin müzakeresi aşamasında. BAE, Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail ile normalleşme birbirini etkileyerek süreci daha da hızlandırabilir. “Normalleşme Suriye durağına ne zaman uğrar” sorusuna yarın cevap arayalım” şeklinde kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
[UHA Haber Ajansı, 22 Eylül 2021]