İnsanlık Vadisi’nde ‘İlk İnsana’ Yolculuk
UHA HABER / Fransa’nın Dordogne bölgesinde yer alan Vezere Vadisi, diğer adıyla İnsanlık Vadisi / “Vallée de l’Homme”, insanoğlunun kat ettiği binlerce yıllık yolculuğuna ışık tutan bir hazine. Vezere’de 20 km’ye uzanan İnsanlık Vadisi’nde 35 mağara ve bunların en büyüğü Lascaux Mağarası. Mağarayı ziyaret ettiğinizde burada yaşayan ilk çağ Homo sapienslerle aynı mekanda solumak ve onların adımlarını izlemek, 20 bin yıl önce duvarlara çizdikleri ileri teknikteki resimlere bugün de bakabilmek oldukça etkileyici bir deneyim. Pandemi önlemleri kapsamında Haziran ayı sonuna kadar kapanan mağara, şimdi sınırlı sayıda ziyaretçiye kapılarını aralıyor.
Lascaux sit alanının yöneticisi Franck Doucet, insanlığın 17 bin ila 20 bin yıl önce yoğun yaşadığı ve birbirinden değerli desenler bıraktığı orijinal Lascaux Mağarası’nın kapısını VOA Türkçe için özel olarak açtı. Doucet, bir saati aşkın bir sunumla, sadece 20 bin yıl önce bugünkü insanın atalarının yaşadığı mekanda, mağaranın ve resimlerin sırrını VOA Türkçe okuyucularıyla özel olarak paylaştı.
Montignac köyü yakınlarındaki Vézère vadisinde konuşlanan Lascaux Mağarası, 1940 yılında, köpeğini kaybeden bir köylü gencin, 3 arkadaşıyla birlikte tesadüfen bulduğu bir hazine. Bu keşif onuruna müzenin girişindeki duvara konulan 4 gencin dev siyah beyaz fotoğrafı sizi karşılıyor. Buluşun ardından Lascaux Mağarası, içinde barındırdığı desenlerin insanlık tarihine ait en eski ve büyük desenler arasında olması nedeniyle kısa sürede ünleniyor ve ziyaretçi akınına uğruyor.
Ziyaretçilerin ve rutubetin, desenler üzerinde yol açtığı hasar nedeniyle 1963’te dönemin Kültür Bakanı Andre Malraux, mağarayı ziyarete kapatıyor. Ardından Lascaux 2 mağarası 1983 yılında yeniden ziyarete açılıyor. Böylesine büyük bir zenginlikten insanları mahrum etmemek için bilim adamları mağaranın aynısını reprodüksiyonla tüm ayrıntılarına sadık kalarak yeniden oluşturuyor ve 2017’de aslının hemen yanında inşa edilen Lascaux 4 ziyarete açılıyor. İnsanlığın en değerli hazinelerine ev sahipliği yapan Lascaux 2 Mağarası yalnızca özel bilimsel çalışmalar için açılabiliyor.
Tarih öncesi çağın Sistina Şapeli
Mağara duvarlarında yer alan tarih öncesi Paleolitik resimler inanılmaz güzellikte. Bugünkü resim sanatının temelini atan, şaşırtıcı derecede ileri bir teknikle çizilmiş gerçek bir hazine. Deyim yerindeyse, “dünyadaki en büyük tarih öncesi sanat galerilerinden birisi” diye tanımlanabilir. Franck Doucet, Lascaux’nun kubbeyi andıran yuvarlak tavanına çizilen desenleri “Tarih öncesi (prehistorique) dönemin Sistina Şapeli olarak” tanımlayarak, İtalyan Rönesansı’nın büyük ressamı Michelangelo’nun Vatikan’daki Sistine Chapeli’nin tavanına çizdiği dünyaca ünlü desenlere gönderme yapıyor.
Franck Doucet, 20 bin yıl önce burada yaşayan Homo sapienslerin ayak izinde ilerlerken, duvardaki resimleri tek tek tanımlayarak, “Üst paleolitik dönem dediğimiz, insanın evrimini tamamladığı son aşamadan, insanlığın gerçekten çok ilerlediği bir dönemden söz ediyoruz. İnsanlar bu vadide yoğun olarak yaşıyor. Çünkü, iklim yumuşak, gizlenecek çok sayıda falez ve oyuk var. Ama iklim yumuşak derken, şu anda gördüğünüz ağaçları vs. unutun. Sibirya’yı düşünün mesela, eksi 20 derece civarında, tundralarla çevrili bir iklim ve bitki örtüsü hayal edin. Bu iklimde burada yaşayan Homo sapienslerden söz ediyoruz” diyor.
Duvar resimlerindeki perspektif ve soyut sanat
Duvar resimlerini tutkulu bir bilimsel derinlikle anlatan Doucet, daha 20 bin yıl önce kullanılan resim tekniklerini ve hayal gücünün resme yansımasını şu sözlerle anlatıyor:
“Sanat tıpkı bugün gibi insanların hayatında o zaman da var. Bu desenleri incelerken sanatın evrimine de tanık oluyorsunuz. İnekler, koşan at sürüleri, geyikler… Bir de mesela sürülere karşı yönden bakan, Licorne gibi boynuzu olan, yarı insan yarı at, kaslı, güçlü bir yaratık görüyorsunuz. Bilim adamları buna ‘Lascaux Licorne’u’ diyor. Sürüye liderlik ettiğini düşünüyorlar ve bunun hayali bir yaratık olduğunu tahmin ediyorlar. Yani sanat ve hayal daha o zamandan başlamış. Atların ayaklarındaki nal, renkler, yeleleri, kıvrımlar, tüm doğallığıyla, önemli bir teknikle çizilmiş. Sürüde önde olanların büyük, arkada olanların küçük çizilmesi, orantı, derinlik ve perspektif kuralları, kullanılan renklerin bugüne kadar ulaşan gücü sanatın, hayal gücünün başladığı nokta. Hayvanların soğukta ağzından çıkan su buharı dahi resmedilmiş. Teknik olarak çok güçlü ”
“Geç keşfedilmesi büyük şans”
Duvar resimlerinde kullanılan ileri teknik, insanlığın 20 bin yıl önce ulaştığı hayal gücü ve teknik güç hakkında da ipucu veriyor. Franck Doucet, bu sanat tekniği seviyesini, “Yani şu anda sizin bulunduğunuz noktada, bundan 20 bin yıl önce, gördüklerini hayal eden bir sanatçı duruyordu ve gördüklerini desenle ifade etmenin yollarını arıyordu. Ve hayali licorne’dan, perspektife ve ağızdan çıkan buğuya kadar gözlemlediği, hayal ettiği hayatı resimlerine yansıtabiliyordu” sözleriyle anlatıyor.
Duvet, mağara’nın geç keşfedilmesinin ise büyük bir şans olduğunu, böylesine değerli bir hazine barındıran mağaranın korunarak bugüne gelmesinde, “geç keşfedilmesinin” rolünün büyük olduğunu vurguluyor.
İnsalık Vadisi, insana dair değerli ipuçları veren ve insanın o dönemde yaratmayı başardığı en büyük şaheserlerinden birisi olarak kabul edilen bu hazineyi bağrında saklıyor. Dordogne Boğazı’nda, Vezere Vadisi’nde Avrupa’nın en büyük mağara desenlerini barındıran Lascaux Mağarası’nda 20 bin yıl öncesinin ‘Homo sapiensleriyle randevu, kaçırılmayacak kadar değerli.
Haber: Arzu Çakır / VOA
[UHA Haber Ajansı, 19 Eylül 2021]