Cengiz Aytmatov’un eşi Maria Aytmatova koronavirüsten vefat etti
UHA HABER / Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un eşi Maria Aytmatova, yakalandığı koronavirüs salgınına karşı mücadelede yenik düştü. 79 yaşında hayata gözlerini yuman Aytmatova’nın ölüm haberini, gelini Sabira Aytmatova duyurdu.
Türk dünyasının ortak değeri, ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un eşi Maria Aytmatova, hayatını kaybetti. Koronavirüs salgınına yenik düşen Aytmatova’nın ölüm haberini gelini Sabira Aytmatova verdi.
Aytmatova, “Annem Maria Aytmatova, Bişkek’teki Klinik Enfeksiyon Hastalıkları Hastanesi’nde vefat etti. Annem nazik ve bilge bir kadındı. Ailemiz için telafisi mümkün olmayan bir kayıp.” dedi.
KIRGIZİSTAN CUMHURBAŞKANI CAPAROV’DAN AYTMATOVA İÇİN TAZİYE MESAJI
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov da, ölüm haberinin ardından bir taziye mesajı paylaştı. Vefatın üzerinden derin üzüntü duyan Caparov şöyle konuştu:
“Maria Aytmatova, dünya çapında Kırgızistan’ı yücelten büyük yazarın hayatında sevgi dolu bir eş ve güvenilir bir arkadaş olmanın yanı sıra şefkatli bir anne, sadık bir eş olarak sonsuza dek hafızamızda kalacaktır.”
TÜRK DÜNYASININ ORTAK DEĞERİ: CENGİZ AYTMATOV KİMDİR?
Türk dünyasının, Kırgız ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Cengiz Aytmatov, takvimler 12 Aralık 1928’i gösterdiğinde Kırgızistan’ın Talas bölgesinin Şeker köyünde, devlet adamı Törekul Aytmatov ile tiyatro sanatçısı ve öğretmen Nagima Aytmatov’un çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Törekul Aytmatov’un görevi dolayısıyla ailesinin 1929’da Moskova’ya taşınmasından sonra eğitim hayatına 1935’te Moskova’daki bir Sovyet okulunda başladı. Aytmatov’un babasının 1937’de tutuklanması ve bir yıl sonra da kurşuna dizilmesi daha çocuk yaşta hayatının en büyük travmasını yaşamasına sebep oldu. 1938 yılında Kirovskoye’de Rus yatılı bölge okuluna gönderildi.
MANAS DESTANI’NI DİNLEYEREK BÜYÜDÜ
Babaannesi Ayıkman Hanım oldukça bilgili ve kültürlü bir kadındı. Aytmatov babaannesinden halk hikayeleri ve Manas Destanı’nı dinleyerek büyüdü. 1942’de ikinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla köyünde eli silah tutan erkeklerin cepheye götürülmesi nedeniyle henüz 8’inci sınıftayken, 14 yaşında köy sekreterliğine getirildi. Bu süreçte tarım makinelerinin sayımı ve vergi tahsildarlığı ve Rusça öğretmenliği gibi işler yaptı. Aytmatov ve ailesi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1946 yılında Cambul şehrine taşındılar. Burada Veteriner Teknik okulundan birincilikle mezun oldu. Ardından da 1953’te Frunze Tarım Enstitüsünden onur derecesiyle mezun oldu.
GAZETELERDE MUHABİRLİK YAPTI
Savaşın sefalete sürüklediği Japon çocuklarının yaşamlarını anlattığı “Gazeteci Cyuda” öyküsü, 1952’de yazı hayatına başladığı ilk eserlerinden biridir. Aytmatov, 1953-1956 yılları arasında Kırgızistan Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde de kıdemli hayvancılık uzmanı olarak çalıştı. Bu yıllarda ilgi duyduğu yayın hayatında tecrübeler edinmek adına şehir gazetelerinde muhabirlik yapıp ve köşe yazıları yazdı.
KIRGIZ YAZAR VE DEVLET ADAMI CENGİZ AYTMATOV
Genç Aytmatov’un öğrenmeye merakı dinmemişti. Kendisini geliştirmek için 1956-1958 yılları arasında Moskova’daki Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsüne devam etti. 1958’de yazdığı “Cemile” romanı Fransız şair Louis Aragon tarafından Fransızcaya çevrilince, edebiyat çevrelerinde daha çok tanınmaya başladı. İlerleyen zamanlarda “İlk Öğretmen (1962)” ve “Ana Alan (1963)” eserleri yayınlandı. 1963’te yayınlanan “Dağlar ve Bozkır Masalları” eseri oldukça ses getirdi ve Lenin Ödülü’nü almasını sağladı.
ESERLERİ 157 DİLE ÇEVRİLDİ
Türk dünyasının büyük romancısı Cengiz Aytmatov, “Ebedi Nişanlı-Dağlar Devrildiğinde” isimli son romanını 2007’de yazdı. Eserleri tüm 157 dile çevrilen Aytmatov, 1985’te Hindistan Javaharlal Nehru Ödülü, 1988’de Japonya Doğu Felsefesi Enstitüsü Akademi Ödülü, 1994’te Avusturya Avrupa Edebiyatı Devlet Ödülü, 1998’de Friedrich Rueckert Ödülü ile 2004’te Alexender Men ve Leo Kopelev Ödülü gibi dünya çapında çok sayıda ödül aldı.
TÜRK DÜNYASININ ORTAK DEĞERİ: CENGİZ AYTMATOV
Tüm Türk dünyasında sevilerek okunan Aytmatov Sovyetler Birliğinin hüküm sürdüğü dönemlerde bile Türkiye’de çok geniş bir okur kitlesine sahip olmuştu. İlk kez Türkiye’ye gelişi de bu tanınırlığın nişanesi olarak 1975’te Turan Ülkesi Edebiyatına Hizmet Ödülü’nü almak üzere olmuştur. 1970’te kaleme aldığı “Selvi Boylum Al Yazmalım” romanı Türkiye’de tanınmasını ve sevilmesini sağladı. Kitabından senaryolaştırılan ve Kadir İnanır ile Türkan Şoray’ın rol aldığı 1977 yapımı film, Türk sinemasının klasikleri arasına girdi..
Cengiz Aytmatov, birkaç kez daha Türkiye’ye gelme fırsatı buldu. 1992’de İstanbul Sinema Günleri’ne ve 2007’de ise Türk Dünyası Ödülü ile fahri doktora unvanını almak üzere İstanbul’u ziyaret etti.. Aytmatov Türkiye’de pek çok çalışmaya ilham olmuştur bir değerdir. 1998’de Ankara’da Aytmatov adına uluslararası bir bilgi şöleni düzenlenmiş, 2013’te ise Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde Cengiz Aytmatov Bilgi Evi açılmıştır.
TEDAVİ GÖRDÜĞÜ ALMANYA’DA HAYATINI KAYBETTİ
Mayıs 2008’de Tataristan’ın başkenti Kazan’da bulunduğu sırada rahatsızlanmış, tedavi için götürüldüğü Almanya’da 10 Haziran 2008’de 79 yaşındayken vefat etmiştir. Memleketinin sorunlarıyla ilgilenmekten ve ona hizmet etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyen, Aytmatov, eserlerinde Türkistan bozkırlarını ve bozkır halkının yaşam biçimini uzun uzun anlatmıştır. Romanlarında savaşın sıradan halka etkisi, aşk, kahramanlık, gelenek – görenekler ve halk hikayeleri oldukça geniş yer tutar. 1980’de kaleme aldığı “Gün Olur Asra Bedel” romanında tarihini unutan, ailesine yabancılaşan, öz değerlerinden kopan toplumları tasvir ettiği ‘’Mankurt’’karakteri ile milletine ve tüm dünyaya önemli bir tarihi mesaj verir.
MANAS VE CENGİZ AYTMATOV MİLLİ AKADEMİSİ KURULDU
Kırgız halkının Türk dünyasına ve dünya edebiyatına kazandırdığı en büyük armağanlar olan Manas Destanı’nı ve Cengiz Aytmatov’un eserlerini araştırmak, yaşatmak ve yaygınlaştırmak amacıyla, Kırgızistan’da ‘’Manas ve Cengiz Aytmatov Milli Akademisi’’ kuruldu. Vasiyeti üzerine, ömrü boyunca hasretini çektiği babasının da kabrinin bulunduğu Bişkek’teki Ata Beyit Anıt Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yıl boyunca yurt içinden ve yurt dışından ziyaretçisi eksik olmayan büyük yazar için ölüm yıl dönümlerinde dünyanın pek çok yerinde anma etkinlikleri düzenlenmektedir.
HABER : Ömer Cihad Kaya & QHA
***
Neden https://www.uhahaberajansi.com/?
Bağımsız bir haber ajansı olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir ajans gazeteciliğini hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün https://www.uhahaberajansi.com/’a Abone Ol.
https://www.uhahaberajansi.com/; seninle güçlü, seninle özgür!
[UHA Haber Ajansı, 22 Nisan 2021]