ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:37 Donald Trump’ın Adalet Bakanı Adayı Matt Gaetz adaylıktan çekildiğini açıkladı
10:18 FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’ndan Türkiye’ye ‘Tam uyum ödülü’ 
09:56 Avrupalılara göre en büyük tehdit düzensiz göç ve terör
09:52 İkinci Trump döneminde Ankara-Şam hattında ne bekleniyor?
09:51 Rusya’nın güncellenmiş nükleer doktrini ne anlama geliyor?
09:44 Eurofighter satışı yeni bir dönemin başlangıcı mı?
09:14 Irak’ta Saddam Hüseyin sonrası ilk nüfus sayımı
07:19 Suudi Arabistan’ın “Vizyon 2030” Reformlarına Genel Bir Bakış
06:34 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir”
06:31 Mudanya’da deniz turizmini canlandırmak için, Arnavutköy Balıkçı Barınağı yat limanına dönüştürülüyor
06:30 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir”
06:03 Gazi Meclis’te siyasi eşkıyalık
00:10 Yozlaşmanın İpuçları-4
00:04 Gazetecilik tahsili yapanlar ve gazeteci olmak isteyenler, Hürriyet Gazeteciliğinin efsane dönemini mutlaka okumalılar…
00:04 Ukrayna Hava Kuvvetleri: “Rusya, Ukrayna’ya kıtalararası balistik füze fırlattı”
18:36 “Ben Benim” adlı Sanatçı Yücel Kale’nin yeni sergisi BonVivant İzmir’de açıldı
12:44 Bazı CHP milletvekillerinin Meclis’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı engellemeye yönelik provokasyonuna tepkiler sürüyor
12:15 Bakan Yerlikaya: Yasa dışı bahisle ilgili 9 bin 780 tutuklama yaptık
12:07 Türkiye, yağışlı sistemin etkisine giriyor
11:57 ‘Yenidoğan çetesi’ davasında savunmalar sürüyor
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Protestolardan Yaptırımlara Rusya-AB Krizi

Protestolardan Yaptırımlara Rusya-AB Krizi
3 Mart 2021
3.581
A+
A-

UHA HABER / Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) olarak Rusya ile Avrupa Birliği (AB) arasında muhalif lider Alexey Navalni’nin tutuklanmasının ardından artan gerilimi ve AB’nin almış olduğu yaptırım kararını Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın’la konuştuk.

Okuryorum

Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın
  1. Rusya ve AB’nin Navalni’nin tutuklanmasının ardından patlak veren protestolara ilişkin tutumunu yorumlar mısınız?

AB’nin Navalni Krizi sonrasında aldığı yaptırım kararları, Brüksel’in Moskova’ya karşı tutumundaki değişikliğin göstergesidir. Rus yetkililerin, söz konusu yaptırımlara karşı takındıkları tavır da bir hayli sert olmuştur. Moskova, 17 Ocak 2021 tarihinde Almanya’da gözaltına alınan muhalif lider Navalni’nin zehirlendiğini reddetmektedir. Buna karşılık Almanya, yapılan gözaltının haksız olduğunu ileri sürmektedir. Bu kapsamda Avrupa Konseyi (AK) Başkan Yardımcısı Josep Borrell’in Rusya’ya yaptığı ziyarete dikkat çekmek gerekir. Borrell, bahsi geçen ziyarette Rusya’nın Avrupa’dan bağını koparmasına yönelik gelişmelerin endişe verici olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte Borrell, Rusya’nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) taahhütlerine uyması gerektiğini de vurgulamış ve Navalni’nin sağlığının korunmasına yönelik ifadelerde bulunmuştur. Aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın olan liderlerin AB ülkelerine girişlerinin yasaklanması ve bazı mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin söylemlerde de bulunmuştur. Bu süreç Rusya’nın Kıta Avrupası’yla olan münasebetlerindeki gerilimi gözler önüne sermiştir.

  1. AB’yi böylesi bir tavır sergilemeye iten sebepler nelerdir?

Bu tarz söylemlerin altında yatan sebebin ekonomik olduğu ifade edilebilir. Nitekim yaşanan olaylar neticesinde Polonya, Kuzey Akım-2 Boru Hattı’nın durdurulmasını talep etmiştir. Ukrayna da Rusya’ya karşı yaptırım uygulanması talebini, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba nezdinde dile getirmiştir. Bu çerçevede Kiev yönetimi, Moskova’nın Kırım Tatarlarına baskı uyguladığı gerekçesiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların ağırlaştırılmasını istemiştir. Tüm bunlara cevaben Lavrov, AB’nin Rusya’da faaliyet gösteren binlerce şirketi olduğunu hatırlatmış ve Brüksel’in Moskova’ya bağımlılığına dikkat çekmiştir.

  1. Rusya, Navalni’nin serbest bırakılması için düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle üç Avrupalı diplomatı sınır dışı etmişti. Moskova’nın bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya’nın protestolara katıldıkları gerekçesiyle üç Avrupalı diplomatı sınır dışı etmesi Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi’ne aykırıdır. Gelişen olaylar neticesinde Lavrov, karşılıklı saygı ve çıkara dayalı her türlü işbirliğine hazır olduklarını ifade etmiştir. Ancak hemen akabinde askeri açıdan da istenilen düzeyde bir Rusya olduğunu vurgulamıştır. Söz konusu ifadelerde ‘havuç-sopa’ taktiğinin gizli bir biçimde uygulandığı görülmektedir.

  1. Navalni niçin tutuklanmıştır? Uluslararası toplum bu olayı nasıl gördü?

Almanya’dan dönüşünün ardından Moskova’da yargılanan Navalni’nin aldığı üç yıllık hapis cezasına yapılan itiraz reddedilmiştir. Buna ek olarak Navalni’nin ev hapsinin normal bir tutukluluk şeklinde devam ettirilmesi de önemlidir. Muhalif lidere verilen cezanın bir başka yönü ise II. Dünya Savaşı gazilerine iftira attığı ve onları hain olarak tanımladığı açıklamalarının sert bir şekilde cezalandırılması olmuştur. Ancak asıl tutuklanma nedeni kendisinin yolsuzluk yaptığı ve zimmetine para geçirdiği iddiasıyla ilişkilidir. Bana göre, Almanya dönüşü tutuklanmasının ardındaki asıl neden Almanya’nın Putin aleyhine çok gizli dokümanları ve arşiv belgelerini Navalni’ye göstermesidir. Yani Rus istihbaratı, Almanya’nın Putin aleyhine kullanılabilecek bazı bilgilerin Navalni’ye sızdırılmasından rahatsızlık duymaktadır.

  1. Bu noktada tarafların Navalni’nin tutuklanmasına dair hukuki argümanlarını bize aktarabilir misiniz?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Navalni’nin derhal serbest bırakılmasını ve tutuklamanın yasadışı olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte Navalni’nin işkence gördüğünü de iddia etmiştir. Buna karşılık Putin’in Basın Sözcüsü Dmitri Peskov ise verilen karardan bağımsız olarak meselenin Moskova’nın egemenlik yetkisi dahilinde olduğunu söylemiştir.

  1. Bize biraz da Navalni’nin ne istediğini anlatır mısınız?

Navalni’nin talepleri, toplumsal tepkinin doğru okunabilmesi için çok iyi anlaşılmalıdır. Çünkü muhalif lider, Berlin dönüşünde yaptıklarından pişman olmadığını dile getirmiştir. Rus halkına seslenerek Rusya’nın özgür olması gerektiğini ve korkacak bir şey bulunmadığını belirtmiştir. Daha derinden incelendiğinde, Navalni’nin aydın bir şahıs olduğu ve iyi bir eğitim aldığı da görülmektedir. Kendisi bir Rus milliyetçisidir ve ülkesinin en iyi şeyleri hak ettiğini düşünmektedir. Rusya’da adaletsiz bir düzen bulunduğunu ve ülkenin sürekli adaletsizlikle idare edilemeyeceğini vurgulamaktadır. En temelde de adil seçim ve basın özgürlüğü talebi dikkat çekmektedir.

  1. Son olarak meselenin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) boyutuna da değinebilir misiniz?

Yaşanan tartışmalar, özü itibarıyla jeopolitik dengelere dayanan bir mücadelenin yansımasıdır. Joe Biden liderliğindeki ABD’nin Rusya ve Çin’i karşısına alan yeni politikası, bu gelişmelerle yakından ilişkilidir. Yeni dönemde Washington yönetiminin asıl amacı Rusya’da halk kitlelerini renkli devrimlere kanalize etmektir. Bu kapsamda ABD, Rusya Devlet Duması için yapılacak yeni seçimlerde değişimi bir şekilde kurgulama ve etkileme amacı gütmektedir. Fakat tüm bu yaşananlara rağmen Rusya’daki istikrarın bozulması çok mümkün değildir. Ancak yine de Washington’un yeni dönemde dış politikasında demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri ön plana çıkaracağı, Moskova’ya hem Karadeniz hem Doğu Avrupa hem de Kafkasya’da baskı yapacağı öngörülmektedir. Nitekim ABD’nin ağır bombardıman uçaklarının Norveç’e gelmesi ve sürekli Karadeniz’e uçuş yapmaları da buna işaret etmektedir. Bilindiği gibi, muhalif lider Navalni’nin halka sokağa çıkın çağrısı yapması, 71 şehirde büyük protestolara sebebiyet vermiş ve yaşanan olaylar neticesinde yaklaşık 3.000 kişi gözaltına alınmıştır. Kuşkusuz Moskova, tüm bu gelişmeleri iç meselelerine yönelik bir müdahale olarak algılamaktadır. Bu nedenle de Rusya’nın tepkilerinin de dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Moskova, tıpkı renkli devrimler sebebiyle yaşanan Ukrayna ve Gürcistan olaylarındaki gibi, Navalni üzerinden yaşanan eylemleri de siyasal bir komplo olarak algılamaktadır.

Hazırlayan : Özge ELETEK & Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi

***

Özge ELETEK

Özge Eletek 1999 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğretim hayatını İzmir’de tamamlayan Eletek, 2017 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı. Çeşitli düşünce kuruluşlarında birçok konferans ve seminere katılan Eletek, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ndeki stajını sürdürmektedir.

[UHA Haber Ajansı, 03 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.