Analiz :CDU’nun 33. Olağan Kongresi’ne giden süreç (2017-2021)
UHA HABER / SETA Berlin Siyaset Araştırmacı M. Erkut Ayvaz, CDU’nun 33. Olağan Kongresi ve kongre öncesi yaşanan siyasi süreç sonuçlarıyla birlikte ele aldığı analizde (2017-2021) sürecini değerlendiyor.
Araştırmacı M. Erkut Ayvaz, (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’ne değerlendirdiği (2017-2021) sürecinde de önemli konulara değiniyor.
M. Erkut Ayvaz, 2000’den bu yana CDU genel başkanlığı görevini yürüten Şansölye Merkel’in son olarak 2017’deki federal meclis seçimlerinde partisinin ciddi oy kaybı yaşamasına rağmen Almanya Sosyal Demokrat Partisi (Sozialdemokratische Partei Deutschlands, SPD) ile birlikte –son bir opsiyon ve SPD’nin uzun çabalar sonucunda ikna edilmesiyle– dördüncü koalisyon hükümetini kurabildiğini belirtti.
“Ancak buna rağmen CDU’nun oy oranındaki düşüş durdurulamamıştır” diyen M. Erkut Ayvaz, daha sonraki süreçte Merkel’in partinin bazı eyalet meclisi seçimlerindeki başarısızlıklarından ötürü Aralık 2018’de on sekiz yıldır sürdürdüğü genel başkanlık vazifesini bırakacağını, ancak 2021 federal meclis seçimlerine kadar şansölyelik görevinin başında kalacağını duyurduğunu hatırlattı.
M. Erkut Ayvaz, buna göre genel başkanlık ve şansölyelik makamlarının iki ayrı kişi tarafından yönetilmesinin gündeme gelirken eleştirilerin de dillendirilmeye başlandığını aktardı.
Aralık 2018’de gerçekleştirilen CDU kongresinde ise parti genel başkanlığına eski Saarland Eyaleti Başbakanı AKK’nin az bir oy farkıyla seçildiğine dikkat çekerek, öncesindeki süreçte bu görevden CDU genel sekreterliği için ayrılarak Merkel’in davetine icabet eden AKK’nin esasen Merkel’in halefi olarak değerlendirildiğini dile getirdi.
Araştırmacı M. Erkut Ayvaz, Merkel çizgisine yakın bir politika anlayışına sahip olduğu kabul edilen AKK’nin kısmen daha muhafazakar eğilimleriyle dikkat çektiğini, Aralık 2018 kongresinde ikinci turda az bir farkla seçimi kazanan AKK’nin rakipleri arasında –tıpkı son 2021 kongresinde de olacağı gibi– muhafazakar kanadın temsilcisi Friedrich Merz’in yer aldığını, ayrıca ilk turda elenen ve bugün Armin Laschet’i destekleyen Jens Spahn da 2018 kongresinde adaylığını ortaya koyduğunu ve AKK’nin az bir oy farkıyla ikinci turda genel başkan seçilerek CDU genel başkanlığı ve şansölyelik makamını iki başlı bir yönetime dönüştürdüğünün altını çizdi.
M. Erkut Ayvaz, şöyle devam etti:
“Şansölye Merkel ile CDU Genel Başkanı AKK’nin uyumlu çalıştığı görüşleri öne çıksa da parti içerisinde genel anlamda artan hoşnutsuzluklar ile bazı eyaletlerde ve son olarak Avrupa Birliği (AB) çapındaki seçimlerde CDU’nun kaydettiği başarısızlıklar, Merkel desteğine sahip AKK’nin ciddi anlamda desteğinin gerilemeye başladığı yorumlarına sebep olmuştur. Bu süreçte Merkel ayrıca Temmuz 2019’da AKK’yi federal kabineye dahil etmiş ve federal savunma bakanı yapmıştır. Ancak Ocak 2020’de Thüringen eyaletinde vuku bulan bir siyasi olay parti içerisindeki hoşnutsuzlukları artırmıştır. Buna göre FDP’li (Freie Demokratische Partei, Hür Demokratik Parti) Thomas Kemmerich CDU’lu Thüringen eyalet meclisi milletvekillerinin yanı sıra aşırı sağcı AfD’nin (Alternative für Deutschland, Almanya için Alternatif) oylarıyla eyalet başbakanı seçilmiş ve bu durum başta federal CDU kurmayları ile birlikte tüm ülkede tepkilere neden olmuştur. Zira CDU’nun aşırı sağcılarla birlikte hareket etmeme ilkesinin bu spesifik gelişmeyle birlikte sarsıldığı ileri sürülmüş, tartışmaların sonunda ise Genel Başkan AKK sorumluluk üstlenerek 2021 için şansölye adaylığını düşünmediğini ve genel başkanlığı bırakacağını duyurmuştur” dedi.
“Koronavirüs salgınının Mart itibarıyla Avrupa ülkelerinde de etkisini artırması üzerine Alman siyasetçileri de buna hazırlıksız yakalanmış ve CDU’nun ilk olarak 25 Nisan 2020 için planladığı olağanüstü kongre belirsiz bir ileri tarihe ertelenmiştir” açıklamasında bulunan M. Erkut Ayvaz, “Salgın sebebiyle durma noktasına gelen Alman siyaseti CDU’nun olağanüstü kongresinin de iptal edilmesine neden olmuş ve bunun üzerine Aralık 2020’deki olağan kongrede genel başkanın seçilmesi kararlaştırılmıştır. Esasen fiziki olarak gerçekleştirilmesi planlanan kongre Aralık yaklaşırken vaka sayılarının ciddi bir artışa geçmesi sebebiyle bir kez daha ertelenmiş ve bazı düzenleme ve tartışmalar neticesinde kongrenin 15-16 Ocak 2021 arasında ilk kez dijital olarak gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştı” şeklinde ifade etti.
15-16 OCAK KONGRE PROGRAMI VE CDU GENEL BAŞKANLIK ADAYLARI
M. Erkut Ayvaz, Kongre Programı’nın 15 Ocak Cuma akşamı başlayan CDU’nun 33. Olağan Kongresinde mevcut CDU Genel Başkanı AKK ve Şansölye Merkel’in açılış konuşmalarıyla gerçekleştirildiğini, ardından Genel Sekreter Paul Ziemiak ve Bavyera Başbakanı (CSU lideri) Markus Söder’in konuşmaları diğer konuşmalar gibi dijital bir şekilde yapıldığını hatırlattı.
Geçmişteki CDU kongrelerine kıyasla bu yenilik Alman siyasetinde bir ilki temsil ettiğini söyleyen M. Erkut Ayvaz, “Daha sonraki bölümlerde AB Komisyonu başkanı ve CDU üyesi olan eski Federal Savunma Bakanı Ursula von der Leyen de bir konuşma gerçekleştirmiştir. Kongrenin ilk günü ayrıca parti içi bazı raporlar kamuoyu ile paylaşılırken 16 Ocak Cumartesi günü saat 9.30’da başlayan kongrede bu defa ilk olarak üç genel başkan adayının takriben on beş dakikalık konuşmalarına geçilmiştir. Daha sonra 1001 delegenin oy kullanma hakkı olan kongrede ilk tur ve (salt çoğunluk sağlanamadığı için) ikinci tur oylamaları gerçekleştirilmiştir” dedi.
M. Erkut Ayvaz, Dijital kongredeki sonucun 16 Ocak’ta belli olmasına rağmen resmi sonuca ilaveten 1001 delegenin posta yoluyla da kullanabildiği oyların sonucunun 22 Ocak’taki sayım işlerinin akabinde kamuoyu ile paylaşıldığını belirterek, Kongrede ayrıca beş genel başkan yardımcısı, federal mali sorumlusu, CDU Başkanlık Divanına yedi, Federal Yönetim Kuruluna yirmi altı üye seçildiğini dile getirdi.
Kongrenin koronavirüs salgınından dolayı ilk kez dijital bir ortamda gerçekleştirilmesinin kamuoyunda adayların bu yeni formata nasıl uyum sağlayacakları meselesinin de gündeme getirildiğini söyleyen M. Erkut Ayvaz, nitekim neredeyse izole bir stüdyodan konuşma yapan adayların evlerinde ekrandan kongreyi takip eden 1001 CDU delegesini ilk defa bu şekilde kendileri lehine oy vermek için ikna etmeye çalıştıklarını açıkladı.
M. Erkut Ayvaz, “Buna rağmen CDU’lu siyasilerin yaptığı açıklamalardan gözlendiği üzere ya bazı siyasilerin halihazırda oy tercihi kongre öncesi kesinleşmiş ya da bazıları son olarak adayların kongre konuşmalarından sonra tercihlerini netleştirmişlerdir” ifadesini kullandı.
Diğer yandan ilginç bir şekilde kongre öncesi haftalarda anketlerde Merz’in önde olduğunun altını çizen M. Erkut Ayvaz, ancak kongreye birkaç gün kala bilhassa Almanya’nın doğusundaki Saksonya-Anhalt ve Thüringen eyaletlerindeki CDU’lularınMerz’ten ziyade seçimi Laschet’in kazanacağına işaret etmelerinin dikkat çektiğini belirtti.
M. Erkut Ayvaz, “Laschet’in kongreye az bir zaman kala anketlerde yükselişe geçişi de kayda değerdir. Partinin gençlik örgütü “Junge Union” ise Merz’i desteklerken Merkel ve AKK’nin yanı sıra Hessen Eyalet Başbakanı Bouffier de Laschet’i işaret etmiştir” dedi. (devam edecek)
***
M. Erkut Ayvaz
[UHA Haber Ajansı, 14 Şubat 2021]